https://youtu.be/XZs7fd5JxSs?si=_HoxayRxtQ5cKYCx

New York borsası düşüşle açıldı New York borsası düşüşle açıldı
Motosikletli kurye Yunus Emre Göçer'e çarparak ölümüne sebep olan Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu ile gündeme gelen motokuryelerin yaşadıkları sorunlar ve Bakanlığın hazırladığı “kurye düzenlemesi” Pamukkale Üniversitesi Araştırma Görevlisi Erkan Kıdak ile İlkay Akkaya’nın sunduğu CGTN Türk Özel programında konuşuldu.

2022 yılında 58 motokuryenin çalışırken hayatını kaybettiğini belirten Kıdak, motokuryelerin sorunları anlattı.

“Motokuryelerin vefat haberi Somali Cumhurbaşkanın oğlunun bu kazayı yapmış olması sebebiyle gündemde yer buldu. Aslında sık sık karşılaşılıyor motokuryelere yönelik baskılarla. Motokuryelere yönelik çalışma ilişkileri açısından baskı var. İş sözleşmesinin olmaması ve sosyal güvenlik mevzuatı açısından baskı var. Şirket baskısı var. Bağlı oldukları platformun baskısı var. Personel yönetiminde despotik bir rejim söz konusu. Tüm bunlarla birlikte müşteri baskısı var. Müşterilerin sipariş verdikleri ürünün hızla kendilerine teslim edilmesini istemesi baskının diğer bir boyutu. Şirketlerin, platformların getirmiş olduğu puanlama sistemi de bu hız baskısının yeniden üretilmesine yol açıyor. Tüm bunlar üzerlerindeki iş yüküyle bağlantılı olan baskılar. Bunun yanında birde trafikte karşı karşıya oldukları sorunlar var. Bence İş güvenliği sorunu kuryelerin en büyük sorunu. Kurye Hakları Derneğinin 2022 yılı raporuna göre 58 motokurye çalışırken yaşamını yitirdi. “ Motokuryelerin yaşadıklarını sorunların kaynağında uygulanmakta olan “Esnaf kurye modeli” olduğuna işaret eden Kıdak, şunları söyledi: “Türkiye’de yaptığımız bir araştırma sonucunda ismini koyduğumuz “Esnafkurye modeli” sorunların kaynağı olan model. İş sözleşmesi ortadan kaldırılarak şirketlere bağımlı çalışmanın hukuken gözükmediği, hukuken kuryenin kendi hesabına çalışan gösterildiği ancak fiili olarak bağımlılık unsurunu üzerinde taşıyarak sürdürdüğü bir iş modeli. Kıdak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın hazırladığı düzenlemeye karşıda temkinli. Öncelikle taslağın ortaya çıkması gerektiğini belirterek hükümetlerin şimdiye kadarki çalışma hayatına bakışına dikkat çekti. Kıdak “Güvencesi çalışma 12 Eylül’den itibaren sınıfın parçalanması ilkesi benimsenmiş ve bu ideolojik yaklaşım doğrultusunda da işgücü yönetim ilkeleri sürdürülüyor. 2003 yılında çıkarılan iş kanununda yaygın bir biçimde güvencesiz çalışma biçimleri, belirli süreli iş sözleşmeleri kabul görmüş, geçici iş ilişkisi yasallaşmış, bununla da yetinmeyen bir sermaye sınıfı söz konusu. Bahsedilen tüm düzenlemelere rağmen kanunları katı bularak daha esnetelim itiyorlar ve çalışanlara dayatıyorlar. O nedenle buna karşı koruyucu bir düzenleme yapılır mı bunu zaman içerisinde göreceğiz” dedi.

ü

ü