Çip üretiminin büyük bölümü Doğu Asya'da gerçekleşiyor. Çin’in Tayvan bölgesi, Güney Kore ve Japonya çip üretimi konusunda ön plana çıkan yerler. Çin aynı zamanda çipin üretiminde kullanılan ve stratejik öneme sahip olan galyum ve germanyumun da en büyük üreticisi.
Çin'in küresel çip üretiminde önemli bir seviyeye gelmesini tehdit olarak algılayan ve bunun önüne geçmek isteyen ABD ise bu konuda Çin’e baskılarını artırıyor.
ABD’nin Çin korkusu
ABD’nin Donald Trump'ın ilk başkanlık döneminde Mart 2018’de, dış ticaret açığını kapatmak gerekçesiyle Çin'den ithal edilen güneş panelleri ve alüminyuma uygulanan gümrük vergilerini artırması ile başlayan ABD-Çin ticaret savaşı, kısa bir süre sonra Çin'in önemli teknoloji devlerinden Huawei'ye getirilen kısıtlamaların ardından adeta teknoloji savaşlarına evrilmişti.
Huawei ile başlayan teknoloji ürünleri çekişmesi, daha sonra yine Trump'ın ilk döneminde uygulanan çip kısıtlamaları ile devam etti. Trump ilk başkanlık döneminde ABD'li şirketlerin Çin'e gelişmiş çip üretimi için ekipman göndermesini kısıtlamış ve birçok Çinli şirkete yasaklar getirmişti.
ABD’nin Çin’e yönelik “çip baskısı” Joe Biden döneminde de devam etti.
Biden yönetimi, ABD'nin ulusal güvenliğine tehdit olarak gördüğü kilit teknolojilerin transferini önlemeyi, Çin ile rekabet stratejisinin merkezine koymuştu.
10 Ağustos 2022'de Biden'ın onayıyla yürürlüğe giren Çip ve Bilim Yasası, Çinli üreticilerin ileri çip teknolojilerine erişimine getirdiği kısıtlamalarla Washington'ın, Çin'in bu sektördeki teknolojik kabiliyetine set çekme niyetini açıkça ortaya koymuştu.
ABD Ticaret Bakanlığına bağlı Sanayi ve Güvenlik Bürosu (BIS), 7 Ekim 2022'de, aralarında Çin'in en büyük hafıza çipi üreticisi Yangzte Memory Technologies ve en büyük yarı iletken donanım üreticisi Naura Technology Group'un bulunduğu 31 şirket ve kurumun İhracat Kontrol Listesi'ne alındığını bildirmişti.
Biden, ihracat kısıtlamalarına ek olarak, 10 Ağustos 2023'te imzaladığı başkanlık kararnamesiyle, yarı iletkenler ve mikro-elektronik, kuantum bilgi teknolojileri ile yapay zeka sistemlerinin olduğu üç kritik teknoloji alanında Amerikan şirketlerinin Çin'de girişim sermayesi ve hisse ortaklığı yatırımları yapmasına kısıtlama getirmişti.
Biden’ın, yönetimi Trump’a devretmesine sayılı günler kala ABD, yeni yaptırımlarını duyurarak Çin'in silah sistemleri ve yapay zekada kullanılan gelişmiş çipler üretme kabiliyetini hedef aldı.
Çin'in küresel çip üretiminde önemli bir seviyeye gelmesini tehdit olarak algılayan ve bunun önüne geçmek isteyen ABD, Huawei ile bağlantılı çip üreticilerini kara listeye aldı.
ABD çıkardığı düzenlemeyle, Çinli çip firmaları Piotech ve SiCarrier Technology'nin de aralarında bulunduğu 140 şirkete ihracatı kısıtladı.
Trump Çin’e kısıtlamaları artırıyor
Biden’ın ardından yönetimi yeniden devralan Trump ise, Biden döneminde başlatılan teknoloji kısıtlamalarını daha da ileriye taşıyor. Çin’e karşı sert ticari önlemler almaya hazırlanan Trump, özellikle çip sektörünü hedef alarak Pekin’in yapay zeka ve askeri teknolojilerde ilerlemesini engellemeyi amaçlıyor. Biden döneminde başlatılan kısıtlamaların bir devamı niteliğindeki bu adımlar müttefik ülkelerle koordineli şekilde yürütülüyor.
ABD’li yetkililer kısa süre önce Japonya ve Hollanda’daki mevkidaşlarıyla bir araya geldi. Görüşmelerde Tokyo Electron Ltd. ve ASML Holding NV mühendislerinin Çin’de yarı iletken teçhizat sağlamalarının önüne geçilmesi ele alındı. Washington, çip üretiminde kritik rol oynayan bu şirketlere yönelik kısıtlamaların küresel çapta uygulanmasını sağlamayı hedefliyor.
ABD yönetimi, yalnızca Amerikan şirketlerine değil müttefik ülkelerin de çip ihracatına sınırlamalar getirmesini istiyor. Bu kapsamda, Lam Research Corp., KLA Corp. ve Applied Materials Inc. gibi büyük çip ekipmanı üreticilerinin Çin’e satışları üzerinde daha fazla denetim öngörülüyor. Ayrıca belirli Çinli şirketlere yeni yaptırımlar uygulanması ve Nvidia çiplerinin Çin’e lisanssız ihracatının daha da sıkılaştırılması gündemde.
Trump yönetimi ayrıca, lisans olmadan yapay zekâ çiplerinin küresel ihracatı üzerinde daha sıkı kontroller uygulamayı da araştırıyor. Washington’un daha geniş hedefinin ise, Çin’in yapay zekâ ve askeri yeteneklerini geliştirebilecek yerli bir yarı iletken endüstrisi kurma konusundaki ilerlemesini engellemek olduğu belirtiliyor.
ABD’nin baskısı Çin’in teknoloji bağımsızlığını hızlandırıyor
ABD'nin uyguladığı yaptırımlar, küresel yarı iletken pazarını yeniden şekillendirirken, Çin açısından ise teknoloji bağımsızlığına ulaşma çabalarını hızlandıracak bir durum olarak değerlendiriliyor.
Yarı iletken endüstrisine yönelik kötü niyetli abluka ve baskıları nedeniyle ABD’ye defalarca tepki gösterildiğini hatırlatan Çin, ABD’nin ekonomi, ticaret, bilim ve teknoloji konularını siyasallaştırarak çip ihracatı kontrolünü sürekli artırdığını ve diğer ülkeleri Çin'in yarı iletken endüstrisini baskı altına almaya zorladığını belirtiyor. Çin’e göre, ABD bu eylemlerle küresel yarı iletken endüstrisinin gelişimini engelliyor ve nihayetinde kendisine zarar veriyor.
ABD’nin kısıtlama tedbirinin boşa çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor. Çin’in bilim ve teknoloji işletmelerinin küreselleşme sürecinde büyüyerek güçlendiğine dikkat çeken uzmanlar, ABD’nin küreselleşme karşıtı eylemlerine karşın Çin’in tüm dünya ülkelerinin işletmeleriyle iş birliğini her geçen gün daha da artırdığına vurgu yapıyor.
Çok kutupluluğun daha sık dile getirilmeye başlandığı dünya arenasında, tek kutuplulukta ısrar eden ve uyguladığı baskıcı politikalarla, yalnızlaşan tarafın eninde sonunda ABD’nin kendisi olacağı değerlendirmeleri ağırlık kazanıyor.