İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Ercan Şahin bulunduğu cezaevinden getirildi. Maktul Meleknur Özgener’in müşteki ailesi, tanık Nisanur A. ve tarafların avukatları ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı da salonda hazır bulundu.
Kimlik tespitinin ardından söz verilen sanık Şahin, olayın yaşandığı akşam, aracıyla markete çerez almaya gittiği sırada Meleknur Özgener'in, Nisanur A. ile karşısına çıktığını, Özgener'in üşüdüğünü görünce iyilik yapmak için aracına davet ettiğini söyledi.
Husumetli olduğu kişiler yüzünden silah taşıdığını savunan Şahin, "Silah o an vitesin orada bulunuyordu. Silahın ağzında mermi olup olmadığını bilmiyordum. Ben o sıra telefonla uğraşıyordum, fark etmediğim anda Meleknur silahı eline almış. Silahı eline alırken elime vurdu, kafasını çevirdi. O sırada silah patladı. Böyle bir şeyi kasıtlı yapsaydım, neden hastaneye götüreyim? Gönlüm rahat, kimseyi öldürmek istemedim." dedi.
Olay sırasında aynı araçta bulunan Nisanur A. ise duruşmada tanık olarak dinlenildi.
Nisanur A. olayın kazayla olduğunu söyleyerek, "Çevrem bana baskı yaptı. 'Senin arkadaşın öldü, bu olayı Ercan'ın bilerek yaptığını söyle.' dediler. Korktuğum için savcılığa o şekilde bir ifade verdim." diye konuştu.
Silahın Meleknur Özgener'in elinde olduğunu öne süren Nisanur A. "Ercan, 'Oyuncak değil bu' dediği sırada Meleknur silahı eliyle ittirdi. O sırada silah patladı. Olay sonrası hastaneye gittik. Hastanenin önüne gelerek Meleknur'u sedyeye yatırdık. Hastanede polisler bizi sorguya çekti. Olayın ilk gününden beri Meleknur'un ailesi tarafından tehdit ve baskılara maruz kalıyorum. Babası bana saldırmaya çalıştı, aramıza polisler girdi. Polisler ben ifade verirken, değiştirmem için baskı yaptılar." dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Ercan Şahin'in tutukluluk halinin devamına karar verip tanıkların dinlenilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 31 Aralık 2023'te, saat 23.30 sıralarında hastane polisinin Balat Polis Merkezine, 17 yaşında bir kızın silahla vurulmuş halde hastaneye getirildiğini ihbar etmesi üzerine soruşturma başlatıldığı belirtiliyor.
Hastaneye yaralı getirilen Meleknur Özgener'in kafasının sol bölgesinden bir mermi girişi olduğu aktarılan iddianamede, Özgener'in bir hafta sonra hastanede hayatını kaybettiği, sanık Şahin'in olaydan 8 gün sonra karakola giderek teslim olduğu kaydediliyor.
Sanık Şahin'in iddianamedeki ifadesinde, Özgener'i hastaneye bıraktıktan sonra korktuğu için kaçtığını, genç kızın hayatını kaybetmesi üzerine teslim olduğunu söylediği aktarılıyor.
İddianamede Şahin'in "çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Tanığın soruşturma aşamasındaki ifadesi
İddianamede, Özgener'in arkadaşı Nisanur A'nın soruşturma aşamasında "tanık" sıfatıyla alınan ifadesine de yer verildi.
Nisanur A'nın bu ifadesinde, Şahin'in yeni aldığını söylediği silahı arabanın kapısının kenarından çıkartarak önce kendisine doğrulttuğunu ve "Vurayım mı seni?" dediğini, ardından silahı Özgener'e doğrultarak "Seni vurayım mı?" dediği sırada tetiği çektiğini söylediği belirtiliyor.
İddianamede, sanığın hastaneye gelmeden iki sokak önce elindeki silahı maktulün eline tutuşturarak havaya bir el ateş ettiğini söyleyen Nisanur A'nın, hastanede Özgener'i sedyeye koyduktan sonra Şahin'in kendisini "Arabaya bineceksin, yoksa ailene zarar veririm" şeklinde tehdit etmesi üzerine araca bindiğini ifade ettiği anlatılıyor.
Arabaya bindiğinde sanığın kendisine "Silahı önce sen aldın, kafana tutarak şakalaştın sonra Meleknur aldı ve silah ateş aldı diyeceksin" dediğini öne süren Nisanur A'nın iddianamedeki ifadesinde, hastanedeyken sanığın eşinin kendisini arayıp Özgener'in durumunu sorduğunu anlattığı bildiriliyor.