İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bilişim Suçları Soruşturma bürosunun düzenlediği yasa dışı bahis operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve hakkında ev hapsi kararı verilen sunucu Mehmet Ali Erbil’in ifadesi ortaya çıktı.
'Bizi davet ettiler'
Mehmet Ali Erbil savcılıktaki ifadesinde, “Barış diye ortak bir arkadaşımız bulunmaktaydı. Serdar’la ikimizi, Malta’da bir otel açılışına davet ettiler. Stand-up show tarzında bir stüdyo hazırlamışlar. Orada bizi davet ettiler ve orada çekim yapmaya çağırdılar. Sahibi bana bir tişört giydirmeye çalıştı. Bu tişörtün bahis reklamı içerdiğini, olaydan sonra öğrendim. Ben buna karşıyım ve misafir olmamızdan dolayı davet edenlerle de ters düştüm. O sitede yayınlananlarda kumar ve bahis sakıncalıdır. Ben hayatımda oynamam şeklinde ifadelerim vardı. Bu yayın yaklaşık yarım saat sürdü. Sonrasında durumu anlayarak, avukatlarım aracılığıyla basın açıklaması yaptık. Ünal isimli şahıs, sonrasında beni arayarak kandırmaya çalıştı. YouTube’da bir programda yer aldığımı söyleyerek tekrar yayın davetinde bulundu. Ancak ben durumu anlayarak kabul etmedim. Kendisi, 3 aydır bu şekilde bana birlikte yayın yapma teklifinde bulunmaktadır. Bu şahısla detaylı bir tanışıklığımız yoktur. Yukarıda da belirttiğim gibi, ortak arkadaşımız Barış vasıtasıyla tanıştık. Bu olaydan sonra ortak arkadaşımız Barış da kayboldu ve kendisiyle bir daha görüşmedim. Biz oraya sadece arkadaşımız Barış vasıtasıyla gitmiştik. Bu videolarda yer almam karşılığında bu şahıslardan herhangi bir ücret ve ya maddi bir kazanç elde etmedim. Ancak Ünal isimli şahıs, yukarıda belirttiğim gibi, 3 aydır beni arayarak birlikte yayın yapma teklifinde bulunuyor ve 20 bin - 25 bin Euro ücret teklifinde bulundular. Ben bunu da kabul etmedim. Belirttiğim gibi, sonrasında bu şahıslarla yüz yüze görüşmedim" dedi.
'Canlı yayında olmasaydım beni bırakmazlardı'
Erbil nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde ise, "Bilmediğim bir olayın içinde buldum kendimi. Benim haberim olmadan reklamımı yapıp videolarımı yayınlamışlardır. Bu konuda avukatlarım aracılığıyla hatırladığım kadarıyla Temmuz ayı gibi suç duyurusunda bulundum ve kamuoyu açıklaması yaptım. Bu olayla kamuoyuna mal olmuş bir sanatçı olarak kendimi böyle bir olayın içinde bulduğum için açıklama yaptım. Kendim yasa dışı bahis oynamadım, adlarını dahi bilmiyordum. Bu konuda da açıklamalarım olmuştur. Yayında 'Kumar kötü bir şeydir' gibi ifadelerim de olmuştur ve ağzımdan canlı yayında bu tür bahis oyunlarına elimi sürmedim, size de sürmemenizi tavsiye ettim. Canlı yayında olmasaydım zaten beni bırakmazlardı ve beni tehdit ettiler. Reklam tişörtlerini giymem için baskı yaptılar. Sadece bir değişiklik olsun diye Serdar Oraç ile bir restoran açılışına gitmiştik, hiç bir maddi veya manevi çıkarımız yoktur. Banka hareketlerimde herhangi bir menfaat söz konusu olmamıştır. Böyle bir şeye ihtiyacım da yoktur. Sosyal medya hesaplarımda da 'Kumar oynamayın' şeklinde uyarılarda bulunuyorum. Reklamını yapacak olsam, böyle şirketlerin adını lanse edebilirdim ancak böyle bir işe girmedim.
Benim bir rahatsızlığım vardır. Bugün ilaçlarımı almadan, komaya girebiliyorum. Daha önce de 3 yıl önce bir kaza geçirmiştim. Benim böyle bir riskim vardır ve tetiklendiği takdirde hayati tehlikem olacaktır. Buna dair doktor raporlarım mevcuttur. İlacımı profesör gözetiminde hastanede almaktayım ve ilaç ender bulunan bir ilaçtır. Suçsuzum ve serbest bırakılmamı talep ederim" dedi.