Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy MedvedevPavel Durov'un Fransa'da gözaltına alınmasının ardından Fransız yetkililerin Facebook kurucusu Mark Zuckerberg'i de sosyal ağın faaliyetleri nedeniyle gözaltına almalarını önerdi.

Rusya, ABD'yi suçladı: 'Ukrayna'da çatışmaların ateşini körüklemekleye devam ediyorlar' Rusya, ABD'yi suçladı: 'Ukrayna'da çatışmaların ateşini körüklemekleye devam ediyorlar'

Medvedev konuşmasında, “Zuckerberg Fransa'ya gittiğinde tutuklasınlar. Facebook'ta da aynı şeyler oluyor" dedi.

'Suç teşkil eden faaliyetlerin varlığı Durov tarafından onaylandığı anlamına gelmiyor'

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev Telegram'da suç teşkil eden faaliyetlerin varlığının, programın kurucusu Pavel Durov tarafından onaylandığı anlamına gelmediğini belirterek Rusya'nın da Telegram'a karşı iddiaları olduğunu hatırlattı.

Medvedev açıklamasında şu cümleleri kaydetti:

Bu platformun yaratıcısının bundan sorumlu olup olmadığı sorusu ortaya çıkıyor. Bunu düzenlemesi gerekir ve bu arada Telegram'a karşı benzer iddialarımız vardı. Ancak bu, tüm bunların Durov'un onayıyla yapıldığı anlamına gelmez. Bunu ona isnat etmeye çalışıyorlar. Bu da elbette çok büyük soru işaretlerini beraberinde getiriyor.

Medvedev açıklamasında ayrıca Telegram'ın Rusya'nın materyal yayınlamasına ve bunları 'ortalama Ukraynalıların' dikkatine sunmasına olanak tanıyan bir platform olduğunu ve Ukrayna'da 'işlerin televizyonda gösterildiğinden biraz farklı olduğunu' gösterdiğini belirtti.

'Siyasi bir vaka'

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, Telegram'ın kurucusu Durov'un Fransa'da gözaltına alınmasının Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un yalanlamasına rağmen siyasi bir mesele olduğunu söyledi.

Medvedev açıklamasında, "Her ne kadar Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bunun tamamen hukuki bir konu olduğunu ve mahkemenin kararını etkileyemeyeceğini söylese de, bu siyasi bir mesele" dedi.

MedvedevDurov'un Fransa'da gözaltına alınmasıyla ilgili durumun 'bir şekilde Rusya Federasyonu'nun çıkarları doğrultusunda çalışan yapılara ve bu tür bilgi işlerine yönelik siyasi zulme benzediğini' de sözlerine ekledi.