Bu yıl Çin ve İtalya arasındaki stratejik kapsamlı ortaklık kurulmasının yirminci, Marco Polo’nun ölümünün ise 7 yüzüncü yılın dönümü. İtalyan tüccar Polo’nun kadim İpek Yolu’ndaki maceraları Batı dünyasının Doğu’ya açılan mistik kapısı olarak kabul edilirken, günümüzde uluslararası toplum yine Çin merkezli değişimin fırsatlarından istifade etmeye çalışıyor.
29 Temmuz günü Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, İtalya Başkanı Giorgia Meloni’yi ağırladığı Diayutai Konukevinde Çin ve İtalya arasındaki ilişkileri Doğu ve Batı arasındaki köprüye benzetti. Meloni de “kadim uygarlıklar” olarak tanımladığı Çin ve İtalya’nın sürekli olarak birbirinden öğrendiğini ve aynı zamanda Beijing yönetiminin uluslararası rolünün yeri doldurulmaz olduğunun altını çizdi.
“İki kadim uygarlık”
İtalyan lider, İpek Yolu ruhunun geliştirmek ve Çin ile daha yakın yüksek düzeyli ortaklık kurmak istediklerini dile getirdi. Meloni ayrıca Marco Polo ve İpek Yolu temalı sergide yaptığı konuşmada, İtalya'dan Çin'e giden yolun bazen kolay, bazen zor olduğunu ancak bu yolun her zaman geçilebilir olduğu değerlendirmesinde bulundu.
İtalya Başbakanı Meloni’nin ziyaretini zamanlaması açısından önemli kılan iki önemli husus olduğunu da hatırlamak gerekiyor. Bunlardan ilki Meloni’nin G7 zirvesine ev sahipliği yaptıktan sonraki ilk yurtdışı ziyaretini Çin’e düzenlemesi. İkincisi ise Çin’de sona eren Çin Komünist Partisi 20. Merkez Komitesi 3. Genel Kurulu’nda alınan kararların tazeliğini koruması. Meloni beş günü kapsayacak bu ziyaretin ikili ilişkilerin yeni aşamasına verilen önem olduğunun altını çizmişti.
Üç yıllık stratejik yol haritası
Mevcut perspektiften bakıldığında Melono’nin “yeni aşama” veya “yeniden başlangıç” gibi ifadelerinin somutlaşmaya başladığı görülüyor. Zira İtalya, Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nden çekilmesinin ardından ilk kez Çin ile 2024-2027 yıllarını kapsayan stratejik bir eylem takviminde mutabık kaldı. Çin medyasında yer alan haberlere göre ise Çin ve İtalya hattında geleneksel iş birliği alanlarına ek olarak elektrikli araçlar ve yapay zeka gibi alanlarda da yeni anlaşmalar imzalanabilir.
Çin’in Avrupa Birliği içindeki en büyük dördüncü ticaret ortağı olan Çin aynı zamanda İtalya’nın Asya’daki en büyük ekonomik partneri olarak öne çıkıyor. İki ekonominin yapısı ve gelişme aşaması arasındaki yüksek tamamlayıcılık göz önüne alındığında, Çin'in ihracatının geçen yıl 71,76 milyar dolarlık ikili ticaretin yaklaşık üçte ikisini oluşturması (bu, yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı 2022'ye göre yüzde 7,2 düşüş gösterdi), İtalya'nın büyük bir potansiyele sahip olduğu anlamına geliyor.