Fransa basınında yer alan haberlere göre, Macron kabine toplantısında İsrail'e BM kararlarına uyması çağrısında bulundu.

BM'nin İsrail'in Filistin topraklarında kurulmasına zemin hazırlayan 29 Kasım 1947'de aldığı karara atıfta bulunan Macron, "Bay Netanyahu ülkesinin BM kararıyla kurulduğunu unutmamalı." ifadelerini kullandı.

Brezilya polisi “darbe girişimi” soruşturması raporunu tamamladı Brezilya polisi “darbe girişimi” soruşturması raporunu tamamladı

Macron, Lübnan ve Gazze'ye saldırıları bağlamında İsrail hükümetine "BM kararlarını göz ardı etmenin zamanı değil." dedi.

İsrail Başbakanlık Ofisinden açıklama

İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Macron'un açıklamasına tepki gösterildi.

İsrail'in BM kararıyla kurulmadığı iddia edilen açıklamada, "Fransa Cumhurbaşkanı'na bir hatırlatma: İsrail Devleti'ni kuran BM kararı değil, Bağımsızlık Savaşı'nda kahraman savaşçıların kanıyla elde edilen zaferdi. Bu savaşçıların çoğu Holokost'tan sağ kurtulanlardı. Bunlara Fransa'daki Vichy rejiminden kurtulanlar da dahil." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada ayrıca BM'nin "çok sayıda anti-semitik" karar aldığı ileri sürülerek bu kararların amacının "İsrail'in varoluş ve kendini savunma hakkını inkar etmeye yönelik olduğu" iddia edildi.

Ne olmuştu?

İsrail, Fransız askerlerinin görev aldığı Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) saldırmış ve Fransa İsrail'in bu saldırılarla uluslararası hukuku "açık şekilde ihlal etmesini" kınamıştı.

Macron ve Netanyahu arasında İsrail'e silah ambargosu uygulanması konusunda da gerginlik yaşanmıştı. Macron, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında kullanacağı silahların sevkiyatını durdurma çağrısı yapmıştı. Netanyahu ise Macron'un bu açıklamalarına tepki göstermiş, başta İran'a karşı "medeniyet" için savaştığını savunarak, Batılı liderlerin İsrail'e silah ambargosu çağrılarını "ayıp" diye nitelemişti.

BM 29 Kasım 1947'deki kararıyla tarihi Filistin topraklarının bölünmesine ilişkin tasarıyı kabul etmiş ve bu karar doğrultusunda tarihi Filistin topraklarının yüzde 55'inin kurulacak İsrail devletine, yüzde 45'inin ise Filistin'e bırakılması öngörülmüştü.