Dünya

Körfez İşbirliği Konseyi'nden Lübnan'a acil insani destek çağrısı

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Bakanlar Konseyi, bölgedeki gerilimin yansımaları konusunda uyarıda bulunarak, "sivillerin acılarını hafifletmek için Lübnan'a acil insani destek sağlamaya yönelik uluslararası ve bölgesel çabaların yoğunlaştırılması" çağrısında bulundu.

Orta Doğu bölgesinde yaşanan askeri gerilim ve gelişmelerin gölgesinde KİK'in dönem başkanlığına yapan Katar'ın başkenti Doha'da, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani başkanlığında KİK Bakanlar Konseyi toplantısı yapıldı.

Katar Dışişleri Bakanı Al Sani'nin yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Bakanı Halife el-Merer, Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid ez-Zeyani, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud, Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya, Umman Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Halife el-Harisi ve Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi'nin katıldığı toplantıdan sonra yazılı açıklama yapıldı.

Lübnan ve Filistin topraklarındaki gerilimin kınandığı açıklamada, etkileri yalnızca bu bölgeyle sınırlı olmayıp, bunun ötesinde daha geniş bir çevreye yayılan bu gerilimin tehlikeli yansımaları konusunda uyarıda bulunuldu.

Tırmanışın ilgilendirdiği tüm tarafların itidalli olmaya, şiddeti durdurmaya ve diyalog diline öncelik vermeye çağrıldığı açıklamada, uluslararası topluma da sorumluluklarını üstlenmesi ve bölgeye ilişkin uluslararası meşruiyet kararlarını uygulaması çağrısında bulunuldu.

Lübnan'a ilişkin ise açıklamada, KİK'in bu kritik aşamada tüm bileşenleriyle Lübnan halkının yanında olduğu vurgulandı.

Sivillerin acılarını dindirmek ve onları her türlü ciddi sonuçtan korumak için Lübnan'a acil insani destek sağlamaya yönelik uluslararası ve bölgesel çabaların yoğunlaştırılması çağrısında bulunulan açıklamada ayrıca itidal, bölgesel çatışmalara karışmaktan kaçınma ve bölgedeki çatışma çemberinin genişlemesinin engellenmesi çağrısında bulunuldu.

Açıklamada, Lübnan'da kalıcı güvenlik ve istikrarı yeniden tesis etmek ve uluslararası kabul görmüş sınırları dahilinde toprak bütünlüğüne, siyasi bağımsızlığına ve egemenliğine saygı gösterilmesini sağlamak için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının, ilgili uluslararası kararların ve Taif Anlaşması'nın uygulanması gerektiği vurgulandı.

Filistin konusunda ise açıklamada, Gazze Şeridi'nde derhal ve kalıcı ateşkes sağlanması, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukanın sona erdirilmesi, rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulunuldu.

Açıklamada, uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka bağlılık çerçevesinde tüm sınır kapılarının derhal ve koşulsuz olarak açılması ve Gazze Şeridi sakinlerinin tüm insani yardım, tıbbi malzeme ve temel ihtiyaçlara güvenli erişiminin sağlanmasının önemi vurgulandı.