Ekonomi

Kira savaşı: Ev sahipleri de kiracılar da dertli

Kiralardaki yüzde 25 zam sınırı, kiracılar ve ev sahipleri arasında büyük tartışmalara neden olmaya devam ediyor. Uzmanlar kira krizinin barınma krizine dönüştüğünü, çözümün devletin kiralık sosyal konut yapması olduğunu savunuyor.

“düzenlemenin sona ermesine yakın yeniden gözden geçirileceği" söylense de 2024 yılı Temmuz ayında yürürlüğü bitecek olan düzenlemede yeniden süre uzatılmasına gidilmeyeceği öne sürülüyor. 1 Temmuz 2022 tarihinde yürürlüğe giren yüzde 25 zam sınırı, kiracılar ve ev sahipleri arasında büyük tartışmalara neden olmaya devam ediyor. Kiracılar, zam sınırının yeterli olmadığını, ev sahipleri ise sınırın kaldırılmasını istiyor. Kira krizi adeta barınma krizine dönüştü. Uzmanlar devletin sosyal konut projeleri yapması gerektiğini işaret ediyorlar.

Boş ev sorunu

CGTN Türk Özel Yayınında konuşan Gayrimenkul Hukuku Derneği Kurucu Başkanı Ali Güvenç Kiraz, yüzde 25  zam sınırının ilk uygulandığı yıl faydalı olduğunu ancak ikinci yıl krizi derinleştirdiğini savundu. Bu sınır nedeniyle ev sahiplerinin kiracıları tahliye edip evleri boş tutmaya yöneldiğini belirtti. Kiraz şunları söyledi: “1 Temmuz 2022 ve 2023 arasında sağlam bir şekilde uygulandığını düşünüyorum. Ama 2023 sonrası maalesef çok ciddi sorunlar çıktığını, kiracı ve mal sahibi sorunlarının daha da derinleştiğini hatta mal sahiplerinin kiracılarını tahliye etmeye yöneldiklerini ve bir süre boş tutmaya çalıştıklarını gördük. Son günlerde çok konuşulan boş evler kavramlarının bu süreçten türediğini düşünüyorum. Yani mal sahipleri kiracıya verip bu yüzde 25 kuralı nedeniyle mağdur olacaklarını düşünüyorlar ve mevcut süreci biraz bekliyorlar."

Devlet kiralık sosyal konut üretmeli

Geçici düzenlemelerle bu sorunun çözülemeyeceğini vurgulayan Kiraz, devletin sosyal konut projeleri yapması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "80 milyonluk bir ülkeyiz. Ülkemizde göçmen, mülteci, vatandaşlık almış, ikamet izni almış 10 milyona yakında yabancımız var. Sadece kendi nüfusumuzun konut ihtiyacı her yıl 1 milyon. 1 milyon konut ihtiyacının karşılanabilmesi için konut arzının sağlanması gerekiyor. Türkiye’de özellikle 2019 sonrası enflasyon arttı. Maliyetler de çok ciddi arttığı için mahalle arasındaki müteahhitlerimiz dışında büyük konut üreticileri konut üretmiyor, üretemiyorlar. Bu biraz da kamuya kaldı. Yani TOKİ, Emlak Konut gibi devlet hep bir şeyler üretmeye çalışıyor. Özel sektör teşvik edilip konut arzını sağlayıcı bir sürece girilemedi. Bir taraftan da konut ihtiyacı hiç bitmiyor. Bitmez, nüfus artıyor çünkü. Bu konut ihtiyacının çözümü için Türkiye’nin öncelikle kiralık sosyal konut uygulamasına geçmesi gerekiyor. Yani Türkiye’de devlet, kamu ve belediyeler kiralık sosyal konut üretebilirler. Özel sektör teşvik edilebilir. Kentsel dönüşüm yasasında bu destek veriliyor. Tapu harçları muafiyeti veriliyor. İskan harçları muafiyeti veriliyor. Vergi muafiyeti, noter, KDV muafiyeti veriliyor. Yeni üniversite mezunu gençlerimize veya dar gelirli insanlarımıza bu konutlar tahsis edilirse bu anlamda özel sektörde kiralık sosyal konut üretimine geçer. Bu sağlanmadığı sürece biz bu sorunu yaşamaya devam ederiz. Ben bu anlamda fiyatların çok fazla düştüğü kanaatinde değilim. Tabii bir durağanlaşma oldu ama geriye gittiği kanaatinde değilim." 

https://youtu.be/y0ZLUhbToPQ?si=QTl1tyPyc3fAAa7K

ü