Çin

Japonya, Asya'da iş birliğini manipüle mi ediyor?

"ASEAN ülkeleri için Japonya, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki nispeten uzun bir dönem boyunca yapıcı bir rol oynamıştır. Ancak bu rol son yıllarda önemli ölçüde azalmıştır.. ABD ve Japonya ASEAN içindeki boşluklardan yararlanmaya çalışarak blok içinde bölünmeler ve hatta parçalanmalar yaratmaktadır."

Japonya ve ASEAN arasında 17 Aralık'ta düzenlenen özel zirvenin ardından yayınlanan ortak bildiride belli ülkelerden bahsedilmekten kaçınıldı. Ancak çok sayıda Japon ve Batılı medya kuruluşu rastlantısal olarak Japonya ve ASEAN arasında deniz güvenliği alanında güçlendirilen iş birliğini toplantının önemli bir sonucu olarak öne çıkardı. Bunu Güney Çin Denizi'ndeki durumla ilişkilendirdiler ve Çin'i hedef alan niyetleri zımnen ima ettiler. Bu kez söz konusu medya kuruluşlarının gereksiz tartışmalar yaratıp yaratmadıkları ve kasıtlı olarak ortalığı karıştırıp karıştırmadıkları konusunda kesin bir şey söylemek zor.

Özel zirve ASEAN-Japonya dostluk iş birliğinin 50. yıldönümünü anmak üzere düzenlendi. Bu noktada Japonya ve ASEAN ekonomik, ticari ve kültürel alanlara odaklanarak bölge ülkeleri tarafından memnuniyetle karşılanan daha derin bir iş birliğini teşvik etti. Bu aynı zamanda bir bütün olarak Asya-Pasifik bölgesinde iş birliğinin geliştirilmesi ve ilerletilmesi için de faydalıdır. Buna karşın Japonya'nın geleneksel ekonomik ve ticari iş birliğini güvenlik alanına doğru yönlendirmeye çalıştığına dair işaretler artmaktadır. Bu değişim en başından beri "yeni soğuk savaş" etiketiyle damgalanmıştır. Bu durum zirvenin Batı, ABD ve Japonya kamuoyları tarafından haberleştirilmesi ve yorumlanmasında açıkça görülmektedir. Örneğin, çok sayıda iş birliği projesini içeren ortak bildiri ile ilgili olarak Japon medyası genellikle deniz güvenliği iş birliğinin güçlendirilmesi ve "tedarik zincirlerinin sağlanması" gibi ekonomik güvenlik alanındaki iş birliklerine vurgu yapmıştır.

ABD medyası daha açık sözlü

Tokyo'nun en çok değer verdiği ve ortak bildiriye dahil etmeye istekli olduğu içerik, ABD'nin Asya-Pasifik bölgesinde kamplaşma için iki odak noktasıyla örtüşüyor. Japon medyası hala biraz ihtiyatlı olsa da Batı ve ABD'deki medya kuruluşları daha açık sözlüdür. Hemen hemen benzer şekilde "Çin ile yaşanan gerilimlerden" bahsediyorlar ve Japonya'yı Çin ile ABD arasında taraf seçme ikileminden kurtulmak isteyen bölge ülkeleri için "daha sevimli bir dost" olarak göstermeye çalışıyorlar. Ancak Tokyo'nun son yıllarda Washington'un izinden nasıl gittiğini gözlemlemek bile bu söylemlerin ASEAN ülkeleri için ne tür bir tuzak oluşturduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Ortak bildirinin yayınlanmasının ardından Japonya Başbakanı Fumio Kishida ve Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo'nun zirvenin eş başkanları olarak birlikte bir basın toplantısına katılmaları dikkat çekici bir ayrıntı. Kishida, etkinlik sırasında ABD ve Japonya'nın son yıllarda Çin'e dolaylı olarak atıfta bulunmak için kullandığı özel terimler olan "kriz ve meydan okuma "yı öne çıkardı. Widodo ise sadece ASEAN ve Japonya arasındaki dostane ilişkilerden bahsetti ve "bölgesel barış ve istikrarın" korunmasına vurgu yaptı. İki tarafın ifadelerindeki farkı görmek zor değil. Son yıllarda Japonya'nın ASEAN'daki doğrudan yatırım payının azalması kamuoyunun dikkatini çekmiştir, ancak aynı zamanda Japonya ASEAN ile savunma iş birliği konusunda alışılmadık bir heves ve aktiflik göstermiştir. Bu durum Japonya'nın stratejik yöneliminde önemli bir değişikliği temsil etmektedir. Japonya, ekonomik ve geçim alanlarındaki yatırım ve yardımların yerine ortak askeri tatbikatlar, silahlar ve yenilip içilemeyen savaş gemileri koymuştur- ASEAN ülkelerinin gerçekten ihtiyacı olan şey bu mudur? Elbette hayır.

Tehlikenin adı kamp çatışması

ASEAN, çok sert bir bölgesel güvenlik ortamının hüküm sürdüğü Soğuk Savaş döneminde doğmuştur ve bu konuda derin bir anlayışa sahip olmalıdır. Mevcut durum ve ASEAN'ın bugün ulaştığı konum ve etki kolay elde edilmemiştir ve tüm taraflarca el üstünde tutulmalıdır. Kilit nokta, kamp çatışmasına düşmekten sürekli olarak kaçınmak, güvenlikle ilgili karışıklıklardan uzak durmak, bağımsız bir sesi korumak ve özellikle ekonomik ve ticari odaklı iş birliği ve kalkınma olmak üzere ortak çıkarlarla uyumlu bir yön izlemektir. "ASEAN+" mekanizması güçlü bir açıklık ve kapsayıcılığa sahiptir. Çin'de ASEAN'ın bölgesel iş birliğinin "eşmerkezli çemberinin" "merkezi" olduğuna dair bir deyiş vardır ve Çin, ASEAN'ın bölgesel iş birliğinin "itici gücü" olmasını, ASEAN Topluluğunun inşasını ve ASEAN merkezli bölgesel iş birliği çerçevesini kararlılıkla desteklemektedir.

ASEAN ülkeleri için Japonya, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki nispeten uzun bir dönem boyunca yapıcı bir rol oynamıştır. Ancak bu rol son yıllarda önemli ölçüde azalmıştır.. ABD ve Japonya ASEAN içindeki boşluklardan yararlanmaya çalışarak blok içinde bölünmeler ve hatta parçalanmalar yaratmaktadır. Örneğin, Filipinler ve Çin arasında Güney Çin Denizi'ndeki Ren'ai Jiao üzerinde yaşanan anlaşmazlık, ABD'nin kışkırtması ve Japonya'nın teşviki olmasaydı tırmanmazdı. Japonya'nın iddiaları ne olursa olsun, eylemleri objektif olarak ASEAN'ın iş birliği ve gelişimini baltalamıştır. ASEAN içindeki bilge bireylerin bunu görebileceğine ve yeterince ihtiyatlı davranacağına inanılmaktadır.

Diğer Çin haberleri için tıklayınız.