Türkiye

İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, Instagram’a erişim engeli kararına karşı dava açtı

Instagram’a Türkiye’de erişimin engellenmesi kararına karşı İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu kararın iptali için dava açtı.

Instagram’a Türkiye’de erişimin engellenmesi kararına karşı İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu kararın iptali için dava açtı. Dervişoğlu, “İfade özgürlüğü demokrasinin ve insan haklarının anası olarak kabul edilen bir haktır. Bu hakkın fütursuzca engellenmesi düşünce özgürlüğünün ve insan haklarına dayanan demokratik hukuk devletinin tahrip edilmesi hatta ortadan kaldırılması demektir” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Instagram'a BTK tarafından katalog suçlar sebebiyle erişim engeli getirilmesinin ardından kararı mahkemeye taşıdı. 

Dervişoğlu, yaptığı yazılı açıklamada açtıkları davanın sadece basit bir idari işlemin iptali talebini içermediğini; hukuk devletinin, demokratik düzenin ve insan hakları rejiminin korunmasını amaçladığını belirtti. Dervişoğlu ayrıca hukuk devletinde yargının bu türden antidemokratik amaçlara yönelik işlemlere karşı bir koruma mekanizması olduğunu belirterek bu davanın aynı zamanda tarafsız ve bağımsız yargı düzeni içinde önem arz ettiğini vurguladı.

İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu'nun yaptığı açıklama şöyle:

“Engelleme kararının gerekçesi belirtilmemiş, kamu düzeni ile milli güvenliğin korunması için bu kararın alındığı söyleniyor,  fakat gün içerisinde ise kararın katalog suçlarla ilgili olduğu belirtildi. Bu da gerçekte erişim engellemesinin başka bir maksat ve gaye ile yapıldığını göstermektedir. Bu maksat da bir kişinin keyfiliğinden başka bir şey değildir. Açmış olduğumuz bu dava; işte bu  tek adam rejiminin keyfiliğine karşı da mücadelemizin  bir parçasıdır. Bu yasaklama hukuk bilmezliğin ve hak tanımazlığın göstergesidir.”
 
Dava dilekçesinde alınan kararın açık bir biçimde sansür anlamına geldiği, Anayasa Mahkemesi’nin benzer kararlarda belirtmiş olduğu ağır hak ihlalinin bir benzeri olduğu bu nedenlerle kararın başta Anayasa olmak üzere, açıkça hukuka aykırı olduğu, telafisi güç ve imkânsız zararlara sebebiyet vereceği için yürütmenin durdurulması talep edildi.