Bakanlar Kurulu, Roma ve Tiran arasındaki anlaşma uyarınca, Akdeniz'de kurtarılan düzensiz göçmenlerin iltica başvuruları sonuçlanıncaya kadar tutulması için Arnavutluk'ta kurulan ancak Roma Mahkemesinin yürütmeyi durduran kararları nedeniyle faaliyete geçemeyen merkezlere ilişkin yeni bir adım attı.

Kabinenin, düzensiz göçle mücadele amacıyla acil düzenlemeler içeren kanun hükmünde kararnamesi, halihazırda İtalya'daki geri gönderme merkezlerinde bulunan, bir mahkeme tarafından sınır dışı edilme kararı onaylanmış kişilerin de Arnavutluk'taki merkezlere nakledilmesini öngörüyor.

İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi konuya ilişkin açıklama yaparak bugünkü kararnamenin, Arnavutluk protokolünün içeriğine müdahale etmediğini belirtti.

Piantedosi, "Bakanlar Kurulu, sadece denizde kurtarılanların nakledilmesini değil, İtalya'da geri gönderme merkezlerinde tutulan kişilerin de nakledilmesini mümkün kılan çok basit bir kararnameyi onayladı." dedi.

Mahkeme kararları sebebiyle faaliyete geçirildiği Ekim 2024'ten bu yana tam olarak kullanılamayan Arnavutluk'taki merkezlerin yeniden işlemesine olanak sağlayacağını vurgulayan Piantedosi, Arnavutluk'taki merkezlerin kısa süre içinde tekrar faaliyete geçeceğini dile getirdi.

İzlanda'da volkanik hareketlilik nedeniyle turistik bölge boşaltıldı İzlanda'da volkanik hareketlilik nedeniyle turistik bölge boşaltıldı

Diğer yandan Bakanlar Kurulu, İtalyan vatandaşı olmada "kan hakkı (ius sanguinis)" olarak da bilinen düzenlemede değişikliğe gitti.

Bugün kabul edilen kararname, kan hakkı üzerinden yapılacak başvurulara nesil sınırı getiriyor ve sadece İtalyan büyükanne ya da büyükbabası olan kişilerin vatandaşlık almasını, büyük büyükbabaları olanların ise kapsam dışı bırakılmasını öngörüyor.

Bu reformun amacının, özellikle Güney Amerika'dan gelen ve 1861 yılına kadar soy takibini mümkün kılan eski yasadan faydalanan binlerce başvurunun önüne geçmek ve suistimalleri durdurmak olduğu belirtildi.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, konuyla ilgili, "İtalyan vatandaşı olmak ciddi bir konudur. Yüzyıllar önce göç etmiş bir atası olan birine, İtalya ile hiçbir kültürel veya dilsel bağı olmadan otomatik olarak vatandaşlık verilmemeli. İtalyan vatandaşlığı ciddi bir meseledir. Ne yazık ki yıllar içinde ülkemize karşı gerçek bir ilgisi olmayan vatandaşlık talepleriyle suistimaller yaşandı." ifadelerini kullandı.