Türkiye’de faaliyet gösteren ayrılıkçı Uygur derneklerinin karanlık faaliyetleri bir kez daha gözler önüne serildi. Geçtiğimiz günlerde, Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı bir etüt merkezinde yaşları 4 ile 12 arasında değişen 7 kız çocuğunun istismara uğradığı ortaya çıktı. Bu skandal, söz konusu yapıların din sömürüsü üzerinden kurdukları istismar ağını gündeme getirdi.

Olay, Serbestiyet isimli haber platformu tarafından gündeme taşındı ve ayrılıkçı yapıların, istismar olaylarının faillerini yargıya teslim etmek yerine korumayı tercih ettiği ortaya kondu.

Tacizi Örtbas Etmek İçin Hedef Saptırma

Taciz skandalıyla ilgili açıklama yapan Uygur İlim Marifet Vakfı yöneticilerinden Habibullah Küseni, Türkiye’deki medyayı takip etmeyen ve büyük çoğunluğu Türkçe bilmeyen Selimpaşa’daki Uygur topluluğuna gerçekleri çarpıtan konuşmalar yapmaya başladı. Küseni, mağdur çocukların ailelerini “Çin işbirlikçisi” ilan ederek, toplumda baskı kurmayı hedefledi.

Küseni’nin hedef saptırma çabaları bununla da sınırlı kalmadı. Serbestiyet hakkında şu iddiayı ortaya attı:
“Bu gazete Doğu Perinçek’le ilgili. Bana Perinçek bu işi takip edecek diye duyumlar gelmişti.”

Ancak Serbestiyet’in liberal politik çizgisi, Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek ve onun siyasi ideolojisiyle uzaktan yakından alâkalı değil. Küseni’nin bu tür iddialarla asıl konuyu unutturmayı ve skandalı örtbas etmeyi amaçladığı açıkça görülüyor.

Yargıdan Kaçan Bir Sistem

Türkiye’de faaliyet gösteren ayrılıkçı Uygur derneklerinin, kendilerini eleştiren ya da mağdur olan bireyleri “Çin işbirlikçisi” yaftasıyla itibarsızlaştırmaya çalıştığı biliniyor. Ancak Uygur İlim Marifet Vakfı’nda yaşanan taciz skandalı, bu yapıların gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Çocuk istismarının açığa çıkmasının ardından, mağdur ailelerin adalet arayışına taş koyma çabaları, bu ağların yargıdan kaçan bir sistem kurduğunu gösteriyor.

Türkiye’nin hukuki ve toplumsal düzenine karşı adeta bir tehdit unsuru haline gelen bu yapılar, yalnızca din sömürüsü üzerinden kazanç sağlamıyor, aynı zamanda çocukları ve aileleri mağdur ediyor.

Özgür Özel: Bu iktidarın alnına artık kırmızı kartı çakacağız Özgür Özel: Bu iktidarın alnına artık kırmızı kartı çakacağız