İsrailli müzakerecinin işaret ettiği çözüm yolu
ya da Ortadoğu’da barış için Çin’le işbirliği yapacak.”
ABD geçen bir hafta içinde ilk yoldan yürümeye devam edeceğini gösterdi. BM Güvenlik Konseyi’nde tek başına da olsa İsrail’in etnik temizlikçi tutumunu desteklemeyi sürdürdü; Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeliğinin sağladığı olanakla, bir üyenin çekimser kaldığı ve 13 üyenin desteklediği tasarıyı veto etti.
Oysa ABD’nin İsrail’i sınırsızca destekleyen bu tutumunun Körfez’i, Arapları ve Ortadoğu’yu kaybetmesine neden olacağını düşünen ciddi oranda bir kesim var Washington’da. Nitekim bu durum, Biden yönetiminin İsrail ve Ukrayna’ya mali destek içeren tasarısının da Senato’ya takılıp kalmasına neden oluyor.
ABD ÇİN’E MECBUR
Geçen hafta bir dizi olguyu sıralayarak yaptığımız analizde, ABD’nin hem Çin’e mecbur olduğunu hem de Çin’in ABD için bir fırsat olduğunu belirtmiştik.
Bölgeselleşme riski taşıyan İsrail-Filistin çatışmasına son vererek, “iki devletli çözümü” sağlamanın görünürdeki en pratik yolu bu: ABD ile Çin’in “zorunlu” işbirliği…
Uluslararası güç dengesi ortada: ABD’nin gücünün yetmediği küresel sorunların çözümünde Çin’le işbirliği yapmaya ihtiyacı, hatta mecburiyeti var.
Bu gerçek İsrail’den bile görülebiliyor.
‘BARIŞ SÜRECİNE ÇİN VE ABD EŞ BAŞKANLIK YAPMALI’
Daniel Levy…
Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak döneminde Taba’da ve Eski İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin döneminde Oslo’da Filistinlilerle yürütülen müzakerelere katılan isimlerden…
Levy, ABD’nin önemli dergilerinden Foreign Policy’nin sorularını yanıtladı. Levy’nin bu önemli söyleşisinde öne çıkan görüşü, yukarıda anımsattığımız geçen haftaki “ABD Çin’e mecbur, Çin ABD için fırsat” başlıklı makalemdeki (CGTN Türk, 5.12.2023) görüşle örtüşüyor. Zira Levy “Filistin’le barış sürecine Çin ve ABD eş başkanlık yapmalı” diyor özetle (harici.com.tr, 8.12.2.2023).
Levy, dış baskı olmadıkça İsrail’in politikasında bir değişiklik olmayacağını, bunun da aslında İsrail siyasetini tıkayacağını ve kötüleştireceğini belirtiyor. Peki dış baskıyı kim ya da kimler oluşturacak?
Daniel Levy, dış baskının, “ABD liderliğindeki Batı tekelinin” ötesine geçmesi gerektiğini savunuyor. Çünkü Levy’ye göre ABD’nin mevcut yıkım sırasında hem yetersizliği hem de suç ortaklığı ortaya çıkmış durumda.
ABD’nin sorun çözme, barış masası kurabilme yetersizliği görülüyor artık, nitekim ben de o yazımda bu yetersizliğe dikkat çekmiştim.
ÜÇÜNCÜ VEKTÖR
Yeniden Levy’nin analizine dönersek…
Levy, Arap Birliği ile İslam İşbirliği Teşkilatı’nın oluşturduğu Gazze Temas Grubunun faaliyetlerini önemsiyor ancak yetersiz olduğunu belirtiyor.
Dolayısıyla ABD/Batı ile Arap/Bölge kuvvetleri dışında bir “üçüncü vektör”ün gerektiğini savunuyor. Levy bu vektörün doğrudan BRICS olamayacağını ama BRICS içinden ülkelerin olabileceğini belirtiyor.
Kim mi?
Doğrudan Daniel Levy’nin sözleriyle aktaralım: “1991’de Madrid’de başlatılan ilk büyük barış süreci, o zamanlar düşüşte bir güç olan Rusya ve ABD eş başkanlığında yürütülmüştü. Zor bir denge olmasına rağmen İran-Suudi cephesindeki rolü göz önüne alındığında Ortadoğu’da diplomatik iştah sergileyen ve kabul gören Çin ve ABD’nin yeni bir sürece eş başkanlık yapması gerekiyor.”
KÜRESEL GÜVENLİK MİMARİSİ
Evet, görünür en olası ve yakın çözüm yolu bu…
Zira geçen haftaki yazımda belirttiğim ve yukarıda anımsattığım gibi, o masa er geç kurulacak; ABD bu fırsatı kullanamazsa, o masanın mimarlığını Çin’e kaptıracak.
Dünya, yeni bir küresel güvenlik mimarisine ihtiyaç duyuyor. Güvenliğin bölünmezliği prensibinin esas olduğu bu mimarinin inşası adım adım sağlanacak.
Dünya oraya gidiyor…
İsrail-Filistin çatışmasına bir son vererek Filistin devletini ABD-İsrail-İngiltere üçlüsüne kabul ettirebilmek, Küresel Güney’in “küresel güvenlik mimarisini” oluşturmasının en önemli virajı olacak…