Zülal Çelik
Gazze hükümetinin Medya Ofisi tarafından dün yapılan açıklamada, Filistinli gazeteci Hasan Hamad’ın İsrail'in Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki evine düzenlenen bombardımanda yaşamını yitirdiği bildirildi. Bu olay, İsrail’in 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırılarda hayatını kaybeden gazeteci sayısını 175’e çıkardı.
Savaş suçu iddiaları
İsrail’in Gazze’deki bombardımanlarının uluslararası hukuka aykırı olduğu ve savaş suçu teşkil ettiğine dair birçok kaynak bulunuyor. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de İsrail’in sivilleri ve gazetecileri hedef alan bu saldırılarının savaş suçu olabileceğini belirten raporlar yayımladı. 1949 Cenevre Sözleşmeleri'ne göre, savaş bölgelerindeki sivillerin ve savaş dışı aktörlerin korunması uluslararası bir yükümlülük. Gazeteciler de bu koruma kapsamına giriyor.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, İsrail’in Filistin topraklarındaki askeri operasyonlarını defalarca kınadı ve bağımsız soruşturma çağrısında bulundu. Özellikle 2023’teki saldırılarda, İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef alması suçlamaları daha da arttı. BM’nin 2024 başında yayınladığı raporda, İsrail’in bu tür saldırılarının savaş suçları kapsamında incelenmesi gerektiği vurgulandı.
Dawson: Gazze'deki gazetecileri yok etmeye çalışmak amansız ve tamamen acımasız bir kampanya
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreter Yardımcısı Tim Dawson, Gazze’de görev yapan gazetecilerin yüzde 10’undan fazlasının yaşamını yitirdiğini belirterek, “Bu olağanüstü bir ölüm oranı. Bu ölüm seviyesinin İsrail Savunma Kuvvetleri'nin kasıtlı bir kampanyasının sonucu olduğuna dair kanıtları görmezden gelmek çok zor.” dedi. Dawson, gazetecilere yönelik bu tür saldırıların, uluslararası kamuoyunun olaylara dair bilgi almasını engelleme girişimi olduğunu söyledi. Dawson ayrıca, Gazze'de bombalamalardan önce telefon aldıklarını ve kendilerinin ve ailelerinin gazeteci oldukları için öleceklerini söyleyen birçok gazeteciyle konuştuğunu ifade etti.
Savaşın sonlanması için ne yapılmalı?
Tim Dawson CGTN Türk'e yaptığı açıklamada, derhal ateşkes çağrısında bulunulması gerektiğinin altını çizerek, uluslararası basının bölgeye girişinin engellendiğini söyledi. “Bu anlaşmazlığın başlangıcından bu yana uluslararası gazeteciler bölgeden dışlandı. Elimizdeki tek bilgi, Gazze'deki yerel gazetecilerden geliyor. Gazze’deki gazeteciler gerçekten ellerindeki kısıtlı imkâna rağmen harika iş çıkardılar. Ancak daha kapsamlı bir bakış açısına sahip olabilmemiz için uluslararası gazetecilerin bölgeye girmesine izin verilmeli.” dedi. Dawson ayrıca, Birleşmiş Milletler gözetiminde bir ateşkesin sağlanmasının Gazze'deki yıkımı durdurmada en mantıklı adım olduğunu belirtti.