İsrail Refah’a operasyona hazırlanırken Türkiye’nin İsrail’e ticareti durdurma kararının yankıları sürüyor. Türkiye’nin bu adımının diplomatik açıdan etkilerini ve olası sonuçlarını uluslararası ticaret ve yatırım, kamu yönetimi ve ticaret diplomasisi alanında uzman olan araştırmacı yazar Emir Aşnas ile konuştuk.

İsrail’den nasıl bir yanıt gelir?

Aşnaz, Türkiye’nin ticari kısıtlamaları karşısında İsrail’in tepkisinin sınırlı olduğunu ve bu konuda acele etmediğine dikkat çekerek olası bir misilleme senaryosunu şu sözlerle anlattı:

“İsrail buna kendisi de Türkiye ile olan ticaretini durdurma şeklinde bir cevap verebilir. Ancak zaten Türkiye, İsrail ile gerek ihracatı gerek ithalatı durdurduğu için bunun pratik bir sonucu olmaz. Ayrıca savaşta olan İsrail’dir ve ticaretin devamı onun lehinedir. Yanı sıra işi tırmandırması Türkiye’yi Azerbaycan’dan gelen petrolün İsrail’e aktarılmasını durdurmaya itebilir.”

Türkiye’nin son dönemde attığı adımların birlikte değerlendirilmesi gerektiğini düşünen Aşnaz, “Türkiye’nin İsrail'e yönelik ticaret kısıtlamasının diplomatik açıdan etkisi ne olur?” sorumuza şu yanıtı verdi:

“Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanında açılmış bulunan soykırım davasına müdahil olacağını birkaç gün önce açıklamıştır. Gecikmiş de olsa böyle bir kararın uygulamaya geçip geçmeyeceği ya da yalnızca pazarlıklara yönelik bir tehdit olarak kalıp kalmayacağını zaman ve gelişmeler gösterecektir. Yine birkaç gün önce Kudüs’te bulunan Diyanet İşleri Başkanlığı heyetinin bir üyesi 30 Nisan 2024 tarihinde bir İsrail askerine (sınır polisi) bıçaklı saldırıda bulunmuş ve işgal askerleri tarafından öldürülmüştür. Bu olayla ilgili olarak Türkiye tarafından hâlâ resmi bir açıklama yapılmamıştır. Aynı şekilde İsrail tarafı da bir açıklama yapmamaktadır. Yanı sıra Diyanet görevlisinin cenazesi de İsrail tarafından henüz Türk makamlarına (Tel Aviv’deki Türkiye büyükelçiliğine veya Kudüs’teki başkonsolosluğumuza) teslim edilmemiştir. İsrail’in bu tür olaylarda öldürdüğü kişilerin cesedini teslim etmediği ve uzun bir süre tutarak pazarlıklara konu ettiği bilinmektedir. Yanı sıra Lübnan’ın Al-Akhbar gazetesi Hamas’taki kaynaklarına dayandırdığı birkaç gün önceki haberinde ateşkes ve diğer şartlara dair yürütülen müzakerelerde Hamas’ın Türkiye’nin de mevcut garantörlere (Katar, Mısır ve ABD) ilave edilmesi önerisinde bulunduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla Türkiye’nin İsrail’e yönelik ticaret kısıtlamaları konusunda gerek 9 Nisan 2024 tarihindeki 54 ürün grubunun İsrail’e ihracatının durdurulduğuna dair açıklamasının gerek 2 Mayıs 2024 tarihindeki İsraille tüm ihracat ve ithalat işlemlerinin durdurulduğu açıklamasının belirttiğim gelişmelerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tüm bu gelişmeler, diğer bazı amaçlara (iktidarın soykırım savaşı döneminde bile İsraille ilişkileri sürdürmesinin içerde ve dışarda yarattığı itibar kaybının kısmen de olsa telafi edilmesine) hizmet etmesinin yanı sıra esas itibariyle Türkiye’nin garantör olma ve/veya rol kapma (ya da iktidarın sevdiği terimle “masada olma”) amacıyla Türkiye-ABD-İsrail ekseninde yürüyen doğrudan veya dolaylı pazarlıklara yönelik gibi görünmektedir. Türkiye Cumhurbaşkanının daha önce kamuoyuna açıklanan ABD gezisi ve Biden ile buluşmasının ABD tarafınca fiilen engellenmesi de, Türkiye’yi bu konudaki pazarlıklarda daha ileri adımlara ve manevralara teşvik etmiş olabilir. Sonuçta Türkiye-İsrail ilişkilerinin alacağı seyir, kısa vadede ABD-İsrail’in Filistin halkına karşı soykırım savaşındaki ve Türkiye’nin rolüne dair pazarlıklardaki gelişmelere bağlı olacaktır. Ancak, İsrail-Türkiye ilişkilerinin kamuoyu önündeki tarihi esasen iniş ve çıkışlarla doludur. Ama ilişkilerin en gergin olduğu ve kesilmiş göründüğü dönemlerde dahi aynı ittifaktaki bu iki ülkenin ilişkileri gizli veya yarı gizli yöntemlerle devam etmiştir. Türkiye’nin son 22 yıllık iktidar dönemi de bunun istisnası değildir.”

ABD yaptırım uygular mı?

Türkiye’nin İsrail ile ticareti kısıtladığını açıklamasının ardından İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz sosyal medya hesabından verdiği tepkide "benzer şekilde karşılık vereceğiz" demiş ve ABD'deki kuruluşlarla temasa geçilerek Türkiye'deki yatırımların durdurulması için girişimlerde bulunacağını belirtmişti. Gazze savaşının ilk günlerinden beri ABD iç siyasetinde önemli tartışmalara neden olan İsrail’in bu konuda başarılı olup olmayacağı merak konusu.

İsrail, ABD’den Türkiye’ye yönelik bir tepki çıkarabilir mi? sorumuza “İsrail, Washington DC’de Tel Aviv’de olduğundan daha güçlüdür” yorumlarını hatırlatan Aşnaz sözlerine şunları ekledi: “Ancak, hâlihazırda İsrail ve ABD Gazze’de zor durumdadır. 7 aylık bir soykırım savaşından sonra dahi savaşın ilan edilmiş temel hedeflerine (Hamas’ın yenilmesi ve ezilmesi, esirlerin kurtarılması) ulaşılamamıştır. Erdoğan yönetimiyle mesafeli kalmayı tercih ediyor olsa da Biden yönetiminin ABD seçimlerine yaklaşılırken, Gazze’de şeklen de olsa ateşkesi içeren bir anlaşmaya ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaç gittikçe artmaktadır. Fakat ABD’nin Hamas üzerinde bazı Arap ülkeleri aracılığıyla uyguladığı tüm baskılara rağmen böyle bir anlaşmaya ulaşılmasında güçlükler bulunmaktadır. Bu ortamda ABD’nin böyle bir ateşkes anlaşmasının kotarılmasında katkıda bulunma ihtimali olan 70 küsur yıllık bir NATO müttefikini en azından kısa vadede karşısına alması sanırım akıllıca olmaz.”

Hangi sektörleri etkileme potansiyeli var?

Türkiye’nin özellikle demir çelik sektöründe İsrail’in en önemli ve birinci tedarikçi ülke konumunda olduğunu belirten Aşnaz, ihracatın durdurulmasından en çok etkilenecek sektörün metal ve metal ürünleri olacağı bilgisini verdi. Olumsuz yönde etkilenecek diğer bir önemli sektörün de otomotiv ana ve yan sanayi olacağını söyleyen Aşnaz, plastikler ve mamulleri, çimento ve toprak ürünleri, inşaat malzemeleri, giyim eşyası, Kağıt, karton ve mamulleri, makinalar-mekanik cihazlar, beyaz ve kahverengi eşyalarında bu süreçten etkileneceğini belirtti.

Aknaz, İthalatta ise en önemli ürün grubu petrol yağları olduğu bilgisini paylaştı.  Öne çıkan diğer ürün grupları ise şunlar:  Dökme ve hurda demir ve alüminyum, Organik kimyasallar ve muhtelif kimyasal maddeler,  Optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazları.

Azerbaycan Petrolü İsrail'e aktarılıyor

Aknaz, kısıtlama kararının etkilerine ilişkin şu üç konuyuda  dikkat çekti:

"Türkiye Azerbaycan petrolünün Ceyhan’dan İsrail’e aktarılmasına devam etmekte olup; bunda herhangi bir değişiklik açıklaması yapılmamıştır.

Ayrıca, savunma sanayi ürünlerinin büyük bölümü dış ticaret istatistiklerinde gösterilmemektedir. Bu nedenle söz konusu ürünlerin ticareti ve bu ticarete dair kısıtlamalar konusunda bir şey söylemek pek mümkün değildir.

Ticaretteki yasaklamalar, “ticaret sapması” yoluyla delinebilmektedir. Örneğin varış ülkesi İsrail yerine başka bir ülke olarak gösterilip, sonrasında geminin doğrudan söz konusu malı İsrail’e boşaltması, ya da önce başka bir ülkeye veya o ülkedeki serbest bölgeye gönderilip oradan İsrail’e yöneltilmesi mümkündür. Nitekim bu yönde Türkiye’den İsrail’e ihracatın bu şekilde yapılmaya devam edildiğine dair bazı haberler bulunmaktadır. Tabii ki böyle bir zamanda ihracatçı açısından ek bir maliyet doğması söz konusu olmaktadır."

Ne olmuştu?

7 Ekim’den buyana Filistin’e saldırılarını sürdüren İsrail ile Türkiye’nin ticari ilişkilerin sürmesi tartışmalara neden oldu. Eleştirilerin ardından Türk hükümeti 54 ürün grubunda İsrail’e ihracat kısıtlaması getirdi.

Gürcistan'daki AB yanlısı gösteriler 21. gününde devam etti Gürcistan'daki AB yanlısı gösteriler 21. gününde devam etti

Türkiye’nin bu kısıtlama adımına İsrail Dışişleri Bakanı "benzer şekilde karşılık vereceğiz" dedi. Sosyal Medya Platformundan şu açıklamayı yaptı:

“Erdoğan, Gazze’de kadınlara, kız çocuklara, yetişkinlere tecavüz eden, öldüren ve bedenlerine saygısızlık eden ve çocukları diri diri yakan Hamas katillerine verdiği destek uğruna bir kez daha Türkiye halkının ekonomik çıkarlarını feda ediyor. İsrail şiddete ve gasplara boyun eğmeyecek, ticaret anlaşmalarının tek taraflı ihlaline göz yummayacak ve Türkiye’ye karşı Türk ekonomisine zarar verecek paralel tedbirler alacaktır. İsrail’in Türkiye’nin ihracatını engelleyeceği ürünler için bir liste daha hazırlanmasını ve ayrıca ABD’deki kuruluşlarla temasa geçilmesini, Türkiye’deki yatırımların durdurulmasını ve Türkiye’den ürün ithalatının engellenmesini Amerika’daki dostlarımızdan isteyeceğiz. Kongre boykot yasalarının ihlalini inceleyecek ve buna göre Türkiye’ye yaptırım uygulayacak.”

Ticaret Bakanlığı 2 Mayıs Perşembe günü devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçildiğini, İsrail'le ilgili ihracat ve ithalat işlemlerinin tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulduğunu duyurdu. Açıklamada şu bilgiler verildi:

"İsrail'in sebep olduğu katliam, insani felaket ve fiziki yıkım devam etmiş, İsrail hükümeti uluslararası ateşkes çabalarını karşılıksız bırakmış ve insani yardımları engellemiştir. Türkiye, bunun üzerine 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 54 ürün grubunun İsrail'e ihracatını kısıtlamıştır. Alınan bu kararda, İsrail Gazze'de derhal ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda ve kesintisiz insani yardım akışına izin verinceye kadar kısıtlama tedbirlerinin yürürlükte kalacağı vurgulanmıştır. Buna rağmen, İsrail hükümetinin saldırgan tutumunu sürdürdüğü, Filistin'deki insani trajedinin kötüleştiği müşahede edilmektedir. Bu itibarla, devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçilmiş, İsrail'le ilgili ihracat ve ithalat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulmuştur. İsrail hükümeti, Gazze'ye kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardım akışına izin verinceye kadar Türkiye söz konusu yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacaktır."

ü

ü

ü