Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'yeni anayasa' açıklaması Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'yeni anayasa' açıklaması

İSİG Meclisi'nin, yüzde 71’ini ulusal basından; yüzde 29’unu ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendikleri bilgilere göre, bu yılın başından ilk 6 aylık süre içerisinde en az 878 işçi hayatını kaybetti. Buna göre, her gün "en az 5 işçi iş cinayetlerinde'' hayatını kaybetti.

İSİG Meclisi'nin, yayınladığı raporda, şu bilgiler yer aldı:

"2024 yılının ilk yarısında iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı şöyle; ocak ayında en az 161 işçi, şubat ayında en az 149 işçi, mart ayında en az 124 işçi, nisan ayında en az 165 işçi, mayıs ayında en az 142 işçi ve haziran ayında en az 137 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. İş cinayetleri her yılın ikinci yarısında 'mevsimlik çalışmanın artmasıyla beraber' yükseliyor. Haziran ayında tarım işkolundaki ölümlerin tüm iş cinayetlerindeki oranı yüzde 30’a yaklaştı.

''İş cinayetleri'nin en yoğun göründüğü üç sektör: İnşaat, tarım ve taşımacılık

'İş cinayetleri'nin yoğunlaştığı (toplam yüzde 53 ve 468 işçi ölümü ile) üç işkolu bulunuyor. 'Güvencesiz çalışma'nın hakim olduğu inşaat, tarım ve taşımacılık. Uzun çalışma saatleri, yoğun çalışma, sigortasız çalışma ve her türlü kuralsızlığın hakim olduğu bu işkollarında sendikal örgütlenme yok gibi ya da zayıf ve belli mesleklerde öbekleniyor.

"Bu dönemde 33 çocuk işçi hayatını kaybetti"

2024 yılının ilk 6 ayında 'iş cinayetleri'nin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle: 14 yaş ve altı 13 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 20 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 175 işçi, 30-49 yaş arası 361 işçi, 50-64 yaş arası 215 işçi, 65 yaş ve üstü 52 işçi, Yaşını bilmediğimiz 42 işçi hayatını kaybetti. Bu dönemde 33 çocuk işçi hayatını kaybetti. Özellikle sanayide meydana gelen çocuk işçi ölümleri dikkat çekiyor. Çocuk işçi ölümlerinin yarısından fazlasının meydana geldiği sektörün tarım olduğunu düşününce bu yıl çocuk işçi ölümlerinde büyük bir artışın meydana geldiğini söylemeliyiz.

"MESEM, çocukların devlet eliyle ucuz işgücü olarak işgücü pazarına fırlatılmasıdır"

MESEM’i son dönemde ön plana çıkaran çocuk işçiliğini mesleki eğitim adıyla pazarlayarak 'bir gün okulda dört gün işyerinde' diyerek 'öğrenci' adıyla kitleselleştirmesi, eğitim ile sanayiyi içiçe geçirmesi ve böylece çocukların devlet eliyle ucuz işgücü olarak işgücü pazarına fırlatılmasıdır.

"Ölümlerin neredeyse dörtte üçü mülteci konumuna gelen işçilerden oluşuyor"

2024 yılının ilk 6 ayında en az 33 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin geldikleri ülkelere bakarsak: 19 işçi Suriyeli; 6 işçi Afganistanlı; 3 işçi İranlı; 2 işçi Rusyalı; 1’er işçi Cezayirli, Gürcistanlı, Iraklı, Sudanlı, Ukraynalı ve Türkmenistanlı. 'İş cinayetleri'nde ölen göçmen/mülteci işçilerin geldikleri ülkelere baktığımızda yüzde 70’i Suriyeli ve Afganistanlı. Yani ölümlerin neredeyse dörtte üçü mülteci konumuna gelen işçilerden oluşması 'savaşların milyonlarca insanı yerinden yurdundan etmesi yanında işçileştirdiği'ni de gösteriyor."