İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin 19 Mayıs’ta helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından 41 gün geçtikten sonra yapılan seçimler ikinci tura kaldı. 5 Temmuz’da gerçekleşecek ikinci turda Reformist aday Mesud Pezeşkiyan ve Muhafazakâr aday Said Celili yarışacak. İki farklı kutbun adaylarının dış politika yaklaşımları ise merak konusu.
Devlet televizyonunda yapılan münazarada Reformist Mesud Pezeşkiyan "Dış politikam dünyayla ilişkileri normalleştirmeye odaklanacaktır” derken Muhafazakar Said Celili’nin "Dünyayı birkaç ülkeyle sınırlamak doğru değil. Dünyada 200 ülke var. En çok farklılıklarımızın olduğu ülkelerden fayda sağlamayı hedeflersek bunu başaramayız” sözleri dikkat çekti. İran Araştırma Merkezi’nin derlediği bilgilere göre adayların dış politika söylemleri şöyle:
MESUD PEZEŞKİYAN
- Dış politikada diplomasi, müzakere ve uzlaşı hedefe ulaşmak için en akıllı yoldur.
- Komşularımızla ortak çıkar temelinde iyi ilişkiler geliştireceğiz.
- Bölgenin güvenliğine ve kalkınmasına katkı sunacak ortak bir platform oluşturacağız.
- Nükleer Anlaşmayı canlandırmak, yaptırımları kaldırmak ve Mali Eylem Görev Güvü (FATF) engelini aşmak en önemli dış politika hedeflerimiz olacaktır. Yaptırımlar kalkmadan dış politikadaki diğer sorunlar çözülemez.
- Yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT), Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve BRICS ile işbirliğini genişleteceğiz.
- Avrupa ile karşılıklı saygı ve eşitliğe dayalı iyi ilişkiler geliştirmek istiyoruz.
- Dış politikamız tek yanlı ve siyah beyaz olmayacaktır. Çin ve Rusya ile stratejik ve dengeli ilişkiler geliştireceğiz.
- Göç dalgasını durdurmak ve yurtdışına çıkan İranlıların ülkelerine geri dönmelerini sağlamak dış politikadaki önceliklerimiz arasında yer alacaktır.
- İşgal ve soykırıma karşı duracağız.
SAİD CELİLİ
- Nükleer hakları savunmak ülkeyi işgale karşı savunmakla eşdeğerdir.
- Nükleer Anlaşma’nın halkla hiçbir faydası olmamıştır. Nükleer Anlaşma’nın imzalanmamasının ardından ekonomik büyüme negatife dönmüştür.
- Yaptırımları etkisiz hale getirecek ciddi mekanizmalar geliştirdik. Bu mekanizmalarla yaptırımları etkisiz hale getirerek düşmanı pişman edeceğiz.
- Gençlerimizin direniş bölgesindeki faaliyetleri haklı bir mücadeledir. Bu bölgeyle ekonomik ilişkilerimiz oraya yaptığımız yardımlarla orantılı olmalıdır.
- Aksa Tufanı ve Sadık Vaat operasyonları İran’ın bölgedeki konumunu güçlendirmiştir. İran bunu halkın refahını arttırmak için kullanmalıdır.
- Dünya ABD hegemonyasının giderek zayıfladığı bir geçiş döneminden geçmektedir. İran bu geçiş döneminde güçlü bir konum edinmelidir.
- Komşu ülkelerle ilişkilerimiz iyi olmalıdır. Bölgemiz pek çok açıdan fırsat ve tehditlerle doludur. İran fırsatlardan yararlanmayı bilmelidir.
- Mali Eylem Görev Gücü (FATF) ciddi bir engel değildir. FATF olmadan aşı satın alabildik.
Ne olmuştu?
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin hayatını kaybetmesinin ardından 28 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Seçimde 4 aday yarıştı. Ancak adaylardan hiçbiri seçilme için gerekli olan yüzde 50+1 şartını sağlayamadı. Bu nedenle seçimler ikinci tura kaldı.
Ülke genelinde 59 bin merkezde kurulan sandıklarda toplam 24 milyon 535 bin 185 oy kullanıldı. Seçime katılımın yüzde 40 civarında gerçekleşirken geçersiz oyların sayısının da 1 milyon 56 bin 159 oldu. Seçimi önde tamamlayan reformist aday Mesud Pezeşkiyan oy oranı yüzde 42,5 olurken, Sadık Celili'nin oy oranı da yüzde 38,6'da kaldı. Diğer iki adaydan Muhammed Bakır Kalibaf yüzde 13,8 ile üçüncü, Mustafa Purmuhammedi ise yüzde 0.8 ile dördüncü sırada yer aldı. Reformistlerin tek adayı Pezeşkiyan ile muhafazakar Celili, 5 Temmuz'da yapılacak ikinci tur seçimlerde yeniden yarışacak. Üçüncü sırayı alan Muhammed Bakır Kalibaf ise ikinci turda Said Celili’yi destekleyeceğini açıkladı.
ü
DÜNYA HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN