İran Büyükelçiliği kaynakları, İran'ın İsrail'e gerçekleştirdiği füze saldırısına ilişkin açıklamada bulundu.
Kaynaklar, söz konusu füze saldırısının İsrail’in 31 Temmuz’da İran'da yaptığı saldırıya karşı misilleme niteliğinde olduğunu belirterek, "Esasen Siyonizm rejiminin İran'da gerçekleştirdiği saldırıdan sonra bu organizasyon İran Genelkurmay Başkanlığı'nda daha önceden planlanmıştı. Ama belirli nedenlerden dolayı ertelendi. Biz hiçbir şekilde savaş peşinde değiliz ama gel görelim ki Siyonizm rejimi İran'da bizim misafirimize terör saldırısı gerçekleştirdi. Bu saldırıdan sonra İran'ın kesinlikle kararlı bir şekilde misilleme operasyonu gerçekleştireceği bilgisi verildikten sonra ABD ve Avrupalı bakanlar ve bazı ülkeler aracı oldu ve bizi aradılar. Ve İran'ın biraz bekleyerek barışa fırsat vermesini istediler. Esasen geçen 2 ay zor bir dönemdi. İran hükümeti aklıselim davranmayı seçti. İran halkı ve kamuoyunda 'İsrail bizim toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi işgal etmişken, bizim ülkemiz neden buna cevap vermiyor' diye baskı vardı. Bütün bu ağır baskılara rağmen şu son 2 ay içerisinde aklıselimi tercih ettik. Bunun sebebi de barışa ve ateşkese fırsat vermekti. Ama ne yazık ki bu süre içerisinde ateşkes ve barış sağlanmadığı gibi Siyonizm rejimi Gazze ve Filistin halkını katletmeye daha fazla devam etti. Daha sonra ise İsrail daha fazla pervasızlaşarak Lübnan’ı hedef aldı. Bu durumda artık İran'ın da aklıselim durumunu devam ettirmesine imkan kalmadı" dedi.
"Bu operasyon artık kaçınılmaz oldu"
2 Ekim'de gerçekleşen operasyonun Birleşmiş Milletler'in 51’inci maddesi gereği, Siyonizm rejiminin tecavüzlerine karşı hak ettiği meşru müdafaa hakkına dayanarak gerçekleştiğini söyleyen kaynaklar, "Bu girişim öncelikle Siyonizm rejiminin 31 Temmuz'da İran'ın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünü ihlal ederek, Hamas siyasi lideri ve eski Lübnan başkanını şehit etmesi, ardından da Beyrut’taki büyükelçimizi 7 Eylül'de hedef almasıyla başladı. Büyükelçi de bu saldırıda yaralandı. Bunun devamında son zamanlarda Nasrallah’ın şehit edilmesi ve onunla birlikte İran'ın çok üst düzey bir komutanı ve generalinin şehit edilmesinin devamında bu operasyon artık kaçınılmaz oldu" dedi.
"Operasyonda 3 önemli nokta hedeflendi"
İran'ın misilleme yapmaktan başka çaresi kalmadığını söyleyen kaynaklar, "Özellikle ABD'nin Siyonizm rejimini destekleyen, Avrupalıların verdiği sözleri yerine getirmemesinden sonra İran güçleri 2 Ekim akşamında operasyon düzenlediler. Bu operasyon İran güvenlik konseyinin emri, onayı ve İran silahlı kuvvetlerinin gücü ile yapıldı. Bu operasyonda 3 önemli nokta hedeflendi. Bunların arasında biri İsrail’in temel hava üssüydü. Bir diğeri Mossad’ın üssü. Diğer tarafta Nevatim Hava Üssü ki burada F35 savaş uçakları bulunuyor. Şehit Nasrallah’ı şehit eden uçaklar havalanmıştı. Siyonizm rejimi her ne kadar savunmasız insanları hedef aldıysa da İran bu operasyonu kesinlikle insani kurumları hedef almadan gerçekleştirdi. Sadece ve sadece askeri güçleri ve noktaları hedef aldı. Bu operasyonda İran, ticari ve iktisadi noktaları bile hedef almadı. Bunu yapabilirdi ama yapmadı" dedi.
"Operasyonlarda hiçbir sivil ölmediğinden dolayı başarısız olarak adlandırılıyor"
Kaynaklar, İsrail'i, İran’ın füze saldırısının başarısız olduğunu savunduğuna vurgu yaparak, "Belki bu operasyonda hiçbir sivil ölmediğinden dolayı, öğrenci yurdu, okul, hastane vurulmadığından dolayıdır ki Siyonizm rejimi bu operasyonu başarısız olarak adlandırıyor. İsrail rejiminin haberleri engellemek adına çok güçlü bir bulut sansür sistemi vardır. Özellikle de askeri bilgi ve haberleri engellemek adına bu gücü kullanmaktadır. Üstünü kapatmak adına bir dijital bulut kullanmıştır. Ve cep telefonu ile görüntü almalarını ve sosyal medyadan yayınlamalarını yasaklamıştır" ifadelerini kullandı.
"Amerikalılar bu saldırgan rejimi durdursun"
Kaynaklar, İran’ın her zaman açık bir şekilde savaşı istemediğini belirttiğini hatırlatarak, "Barış yanlısı olduğumuzu söyledik. Siyonizm rejimi son 2 ay içerisinde işlediği cinayetlerin cevabını bizden almış bulunuyor. Şayet Siyonizm rejimi saldırılara devam ederse daha güçlü cevap alacak. Cumhurbaşkanımız açıklamalarda bulundu; 'İsrail şayet yeniden bir hata yaparsa bizim ona cevabımız daha ağır olacaktır' dedi. Dini liderimiz de cuma namazı hutbesinde beyan etti ki 'İsrail hatalarını tekrarlayacak olursa cevabımız ağır olacaktır.' Bunun yanı sıra devrim muhafızları ve silahlı kuvvetleri bu hata tekrarlandığı takdirde savunmada hazır olacağını söylediler. Biz umut ediyoruz ki Amerikalılar geçmişteki yöntemlerini bir kenara bıraksınlar ve bu saldırgan rejimi artık durdursunlar. Şayet Siyonizm rejimi, ABD ve Avrupa tarafından kontrol altına alınmazsa bu operasyonlar kat ve kat daha ağır bir şekilde devam edecektir" dedi.
"Erdoğan'ın çağrısını ve tutumunu destekliyoruz"
İsrail’in yaşadığı askeri kayıp hakkındaki soruya kaynaklar, "Raporlara göre bu operasyon yüzde 90 oranında başarılı olmuştur ve hedeflenen füzelerin de birçoğu isabet etmiştir. Siyonizm rejimi zaten bu operasyonun etkisini örtbas etmek için çaba gösteriyor. Esasen biz şunu savunuyoruz ki tecavüz etmek, saldırmak, işgal etmek İsrail'in doğasında var ve bunu yapmadan duramayacak. Erdoğan'ın çağrısını ve tutumunu destekliyoruz. Biz inanıyoruz ki artık sözün zamanı geçti. Artık el ele vermemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor. İsrail daha da şiddetli bir şekilde uzun zamandır Gazze'ye saldırılarda bulunuyor. Bunun devamında da Lübnan'ı hedef aldı. Özellikle bölge ülkeleri eğer ki Siyonizm rejiminin saldırılarını durdurmazsak gelecekte hepimiz için büyük bir baş belası olacak. Biz ABD’ye bilgi vermedik. Amerikalıların kendileri de bilgi verilmediğini söyledi."