Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın düzenlediği söyleşi dizisi bu yıl da başladı. “Nâzım Hikmet’i Tanımak ve Anlamak” söyleşisinin konuğu tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu. Şişli Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde düzenlenen söyleşiye Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Kurucu Yönetim Kurulu üyesi Zeynep Oral, 2. Başkan Özcan Arca, Genel Sekreter Turgay Fişekçi başta olmak üzere vakıf üyeleri, çok sayıda akademisyen, öğrenciler ve yurttaşlar katıldı.

“Bugün gençlerin kullandığı Türkçeyi duysaydı çıldırırdı”

Ortaylı, 1930’lu ve 40’lı yılların Türkiye’sini ve tarihsel süreçte dünyadaki yerini anlatarak konuşmasına başladı. Şairin günümüzde yeteri kadar incelenmediği ve ele alınmadığından rahatsızlık duyduğunu dile getiren Ortaylı, “Nâzım’ı sevenler arasında sadece solcular yok. Hiç aklınıza gelmeyecek edebiyat tarihçileri de çok severler çünkü şiirinde ayrı bir hava, armoni vardır. Türk dilinin müzikal yapısını çok iyi kullanır ve bunları okutur. Eğer Nâzım Hikmet sağ olsaydı ve bugün gençlerin kullandığı Türkçeyi duysaydı çıldırırdı” dedi.

“Gerçekten bir şöhreti var”

Nâzım Hikmet’in dünyada kazandığı şöhrete değinen Ortaylı, “Rusya’ya adım attığı anda da zaten bütün eski dostları oradadır. Gerçekten bir şöhreti var. Rusya’da gördüklerini eleştirse bile ona dokunamadılar. Dünyada böyle şöhreti olan insanları hiçbir zaman kolay yiyemezler. Yani isimsiz değil. 1951’de Rusya’ya sığındı, 12 sene daha yaşadı. Bu arada dünyada da şöhret oldu. Eskiden bilindiğinden daha çok çünkü çok ülke dolaştı, çok davet edildi. Hem Batı dünyasındaki sol gruplar hem yerli komünist partiler, her yere çağırdılar” ifadelerini kullandı.

“Onun gibisi dünyada bile çok yok”

Sinema ve dünya edebiyatından da örnekler veren Ortaylı, “Bizim Türk edebiyatında tarih motifini en çok kullanan, tarihten en çok yararlanan şairdir. Yani hiçbir şair, mesela Yahya Kemal’in tarih motivasyonu yoktur, başka bir yüzeydir. Bir konu ele almaz, Nâzım Hikmet ele alır ve bunu tarihi bir tez, tarihi kitap ya da monografi diye yazmıyor. Doğrudan doğruya şiir diye yazıyor, işte bu çok önemli, onun gibisi dünyada bile çok yok” diye konuştu. Bu söylediklerini de örneklerle dinleyicilere hatırlatan Ortaylı, “Şeyh Bedrettin Destanı, Benerci Kendini Niçin Öldürdü, Taranta Babu’ya Mektuplar, Memleketimden İnsan Manzaraları, Kurtuluş Savaşı Destanı” gibi eserlerini gösterdi.

Sapanca Gölü'nde su çekildi: Tarihi yapı ortaya çıktı Sapanca Gölü'nde su çekildi: Tarihi yapı ortaya çıktı

“Yaşamadığı Sovyet ihtilalini tarif ediyor”

Şairin sıra dışı bir sanat kabiliyeti olduğuna dikkat çeken Ortaylı, şunları söyledi:

“Türk solcularında, liberallerinde yahut milliyetçilerinde, muhafazakarlarda hiç olmadığı gibi dünyayla temas kurar Nâzım Hikmet. Bu, böyle bizim yaptığımız gibi kuru tarihçilik anlamında falan bir merak değil. Duygusal olarak bağ kurabiliyor. Enteresan bir biçimde yaşamadığı Sovyet ihtilalini tarif ediyor. Görmediği, yaşamadığı dünyayı tarif edecek bir sanat kabiliyeti var.”

Söyleşinin ardından salondakiler, Prof. Dr. İlber Ortaylı’ya sorularını yöneltti. Soru cevap kısmının ardından Zeynep Oral ve Şişli Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Taygun Demir tarafından Ortaylı’ya çiçek takdim edildi.