Çin

İki Toplantı sona erdi: Tam kapsamlı demokrasi net yol haritasını çıkardı

Çin'de siyasi sistemin en özek anlarından birini temsil eden İki Toplantı sona erdi. İki Toplantı'da ekonomiden dış politikaya kadar verilen mesajlar önümüzdeki dönem Çin'in izleyeceği yol haritası hakkında kapsamlı bilgiler sunuyor.

Çin’de İki Toplantı olarak isimlendirilen 14. Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı ve 14. Çin Ulusal Meclisi toplantıları sona erdi. Çin’de yılın en önemli siyasi etkinliği olarak bilinen İki Toplantı dışarından gözlemciler için de ülkenin yönetim sistemini anlamak ve aynı zamanda geleceğe dair yol haritasını öğrenmek bakımından benzersiz bir fırsat sunuyor.

Çin’in “Tam kapsamlı halk demokrasisi” olarak tanıttığı sürecin temelinde ülke genelinde halk meclisleri eliyle seçilen delegeler bulunuyor. Ülkedeki eyaletlerden köylere kadar inen yapılanma ile başkent Beijing’e gelen delegeler hem geniş bir coğrafyanın hem de farklı sektörlerin temsili açısından kritik önemde. Bu delegelerin politika yapım sürecine katkı sunması ile yeni yol haritasına son şeklin verildiğini söylemek mümkün. Örneğin bu sene 14. Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı ve Çin Halk Ulusal Meclis üyeleri tarafından sunulan 4 bin 700 öneri kabul edildi ve bunların 2 binden fazlasına dair politika ve tedbir açıklandı. İstatistiklere göre, Çin Devlet Konseyi’ne bağlı farklı departmanlar, geçen yılki İki Toplantı sırasında ortaya koyulan 12 binden fazla teklif ve önergeyi zamanında hayata geçirdi. Bununla birlikte bu sene İki Toplantı kapsamında oluşturulan “Bakanlar Koridoru”, “Delegeler Koridoru” ve “Üyeler Koridoru” aracılığıyla halkın yönelttiği sorular da yanıtsız bırakılmadı.

Yeni üretici güçler merkezde yer alacak

Çin Başkanı Li Qiang’ın 14. Çin Ulusal Halk Meclisi’ne sunduğu raporla ise iç kamuoyu ve uluslararası topluma yeni yol haritasının çerçevesini sundu. 2024’te yüzde 5 civarında büyümesi beklenen Çin’in Yeni Kalkınma Planı’na uygun olarak merkeze “yeni üretici güçleri” alması bekleniyor. Geleneksel olarak yoğun emeğin yerini verilerin (data) aldığı, yapay zekanın üretim ilişkilerini dönüştürdüğü gerçeğinden yola çıkan Beijing yönetimi aralık ayındaki Ekonomiye Dair Merkezi Çalışmalar Konferansı sırasında 9 temel görev belirmiş ve ilk sıraya “Modern endüstriyel sistemin gelişimine bilimsel-teknolojik inovasyon önderlik etmeli” ifadesini yerleştirmişti. Kısaca Çin, kaynakların büyük bölümünü yoğun emek gerektiren geleneksel modele ayırmaktan vazgeçerek son birkaç yıldır tanık olduğumuz üzere daha fazla “çip”, daha fazla “biyoimalat” , daha fazla “yapay zeka” ya da “insansı robot” konuşacak. Çin’in Ar-Ge’ye 2023’te 456 milyar dolar yatırarak bu alanda lider ABD ile makası kapatmaya çalışması bu bağlamda anımsanmalı.

Dış politikanın çerçevesi çizildi

İki Toplantı bağlamında sadece ekonomi değil Çin’in dış politikasının öncelikleri de aktarıldı. 14. Ulusal Halk Meclisi’nin İkinci Oturumu öncesinde gazetecilerle buluşan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi uluslararası ilişkilerin genel durumundan Filistin ve Ukrayna krizine ya da ABD ile ilişkilere kadar çok sayıda başlığa değindi.

“Bazı ülkelerin masada bazı ülkelerin menüde yer almasının kabul edilmeyeceğini” söyleyerek güç siyasetine karşı çıktıklarının altını çizen Wang Yi, Küresel Güney olarak bilinen gelişmekte olan ülkelerin uluslararası sistemi reforme edecek esas güç olduğunun altını çizdi. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, ABD ile ilişkilerin temeli olarak karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan kazan işbirliğinin önemine değinen Wang Rusya ile ilişkilere dair ise “Çin ve Rusya, eski Soğuk Savaş yaklaşımından tamamen farklı olarak; ittifak kurmama, çatışmama ve herhangi bir üçüncü tarafı hedef almama gibi yeni büyük ülkeler arası ilişkiler paradigmasını oluşturdu.” değerlendirmesinde bulundu. Aynı zaman Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Büro Üyesi olan Wang’in Filistin konusundaki tutumu ise Türkiye de dahil olmak dikkat çekti. Zira Wang ““Filistin-İsrail çatışmasının neden olduğu insani felaketin 21. yüzyılda sona erdirilememesi, insanlık için bir trajedi, medeniyet için bir yüz karasıdır.” İfadeleri ile uluslararası topluma sarsıcı bir mesaj gönderirken, tarihsel haksızlık olarak tanımladığı sürecin ancak iki devletli çözüm ile adil bir çözüme kavuşturulabileceğini sözlerine ekledi.

Diğer Çin haberleri için tıklayınız.

ü