Yüksek enflasyon yüzünden Türk lirası maliyetler artarken, döviz fiyatı da baskılanınca fiyat tutturmakta zorluk çeken ihracatı sektörler çıkış yolu arıyor. Kur artışının tek başına çözüm olmayacağını belirten İstanbul Deri ve Deri Mamülleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Güven Karaca, bir takım oyunu olan ekonomide, ihracatçıların bu koşullarda yedek kulübesine çıkmak üzere olduğunu belirtti. İhracatı ve ihracatçıyı desteklemek için birçok modelin olduğunu ancak önümüzde bir Çin modelinin bulunduğunu dile getiren Karaca, 'devlet bize ucuz para versin, kuru 50 TL yapsın' gibi bir beklentinin gerçekçi olmadığını ifade etti.
YUAN ETKİSİ YÜKSELİYOR
Çin'in üretici ve ihracatçılarına çok ciddi destekler verdiğini anlatan İDMİB Başkanı Güven Karaca, Türkiye'de ise adeta ithalatın desteklendiğini savunarak, "Acaba enflasyonla mücadele için bu bir strateji mi?" sorusunu gündeme getirdi.
Kızıldeniz'in kapanması sayesinde Türkiye'deki üreticilere bir yöneliş olduğunu ancak genel duruma bakıldığında Türkiye'nin hiçbir zaman ana tedarikçi değil hep bir yan tedarikçi olarak görüldüğünü söyleyen Güven Karaca, dünyada değişen dengelere de değindi. Ukrayna Savaşı ile beraber ambargolar altında bulunan Rusya'nın durumuna işaret eden Güven Karaca, bu ülkenin Çin ile artan milli paralarla ticaretine atıfla çekerek yuanın yükselen nüfuzuna dikkat çekti.
Karaca, bu koşullar altında bütün ekonomi politikalarının sıfırdan yazılması gerektiğini de ayrıca not etti.
FAİZLER DE ÇOK YÜKSELDİ
Deri ve deri mamulleri sektörünün 2023 yılı ihracatında, 2022’ye göre yüzde 9,5 azalış yaşandığını ve 1,8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ifade eden Güven Karaca, 2024 yılının ilk çeyreğinde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30’a varan bir düşüş yaşandığına dikkat çekti. Bu düşüşte; Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik şartların, dünyada yaşanan resesyonun ve bazı ülkelerdeki savaş sürecinin etkili olduğunu söyleyen Güven Karaca, “Türkiye’de son dönemler seçim süreçleri ile geçti. Bunun yanında yüksek enflasyonla mücadele devam ediyor. Kurlar da uzun süredir benzer seviyelerde. Bu seviyeler Türk ihracatçısının rekabet şansını azaltıyor. TL maliyetlerimiz giderek yükseliyor. Özellikle işçilik ve enerji maliyetlerimiz rakip ülkelere göre yüksek kalmaya başladı. Faizler de her geçen gün yükselişte. Yüksek faiz ortamında da ticaret yapmak, yatırım yapmak giderek zorlaşıyor.” dedi.
BİR MİLYAR DOLAR KAYIP VAR
Türkiye’nin ihracatının 2023’ü yükselişle kapattığını hatırlatan Güven Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü: “2023 yılında, Ticaret Bakanlığı’nın destekleri ile 3 kıtada, 5 farklı ticaret heyeti organize ettik. İhracatçılarımız, bu heyetlerde 1000’e yakın ikili iş görüşmesi yaptılar. Toplam ihracatımızdaki yükseliş ise çok sınırlıydı. Ancak, ihracata toplam üzerinden bakmak yanlış bir değerlendirme yapmamıza neden oluyor. Bakıldığında ihracat artıyor mu? Evet, yıl sonunda yüzde 0,5 artmış. Sektörel olarak bakıldığında ise 13 sektörde artmış, 13 sektörde azalmış. Azalan sektörlere baktığımızda; hazır giyim, deri ve deri mamulleri, tekstil ve ham maddeleri gibi sektörler. Artanlar ise mücevher, zeytinyağı, makine-teçhizat, havacılık, gıda gibi sektörler. Dolayısıyla biz, ‘yıl sonu itibarıyla İhracat iyi gitti’ diyemeyiz. Çünkü, diğer taraftan baktığımızda 13 sektörün ihracatı iyi, 13 sektör ise çok kötü. Buna bir önlem alınması şart. Çünkü, ihracatı düşen sektörler ülkemizin istihdam fabrikaları. Her geçen gün ihracatı düşen sektörlerde çalışan insan kaynağını da kaybediyoruz. Bu geriye gidişi görmemiz gerekiyor. Son 2 yılda sadece bizim sektörümüzdeki kayıp 1 milyar dolar seviyelerinde. Sektör olarak ilk 3 aydaki yüzde 30’luk ihracat kaybının yılın ikinci yarısında ve son çeyrekte toparlanacağını düşünsek de 2024 yılını yüzde 15-20 düşüşle kapatacağımızı düşünüyoruz.”
ü
ü
EKONOMİ HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN
