Filistin direnişinin ana eksenini oluşturan Hamas ile el Fetih arasındaki müzakerelerin ikinci turu Çin’in başkenti Beijing’de sona erdi. İlk turu 30 Nisan’da yapılan görüşmelere dair haberler Arap ve Batı basınında yer alırken, Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan doğrulama gelmedi. Çin Dışişleri Bakanlığı konuya dair yaptığı açıklamada Filistinli franksiyonların birleşmesini ve dayanışmasını her zaman desteklediklerinin altını çizdi.

İsrail’in hafta sonu saldırı çemberini genişleterek Yemen’e yönelmesi ile birlikte giderek daha önemli hale gelen Filistinli örgütlerin birleşme müzakereleri ilgiyle takip edilmeye devam ediyor. Suudi Arabistan’ın al Arabiya kanalı Çin diplomatik hamlesini “sorumlu”, “kayda değer” ve “özenilesi” olarak tanımladı. Çin’in Global Times gazetesi ise Fetih ve Hamas buluşmasına dair şunları kaydetti:

9. Çin-Avustralya Savunma İşleri Diyaloğu düzenlendi 9. Çin-Avustralya Savunma İşleri Diyaloğu düzenlendi

“Çin, İsrail-Filistin ihtilafının bir parçası değil ancak gerek Gazze’deki insani kriz olsun gerekse İsrailli esirler olsun ya da komşu ülkelere çatışmanın yayılması olsun Orta Doğu’daki insanların yaşamı ve güvenliği ile endişeleniyor. Birleşmiş Milletler çerçevesi içinde Çin, İsrail-Filistin barışını ve arabuluculuk çabalarını savunuyor.

Geçtiğimiz yıllarda Çin, çeşitli uluslararası ihtialflarda barış ve diyaloğun yanında durarak uluslararası barış arabulucusu rolünü gösterdi. Şimdi, uzayan İsrail-Filistin çatışması nedeniyle, Filistinli grupların Çin'in arabuluculuğuna yönelik talebi, Çin'in diplomatik duruşunun ve arabuluculuk yeteneklerinin yüksek düzeyde tanındığını yansıtıyor. Bu arada  Batı medyası, Çin'in iki Filistinli grup arasındaki arabuluculuğunu "diplomatik hırslarının" bir parçası olarak yorumladı ve hatta Çin'in "Ortadoğu'da ABD'nin yerini almayı" hedeflediğini öne sürdü. Bu yorum dar ve abartılı olup Ortadoğu ülkelerinin egemenlik haklarının hiçe sayıldığını ortaya koymaktadır.

Ortadoğu hiçbir büyük gücün alanı değildir ve İsrail ve Filistin halkının hayatta kalma ve gelişme hakları, herhangi bir jeopolitik işlemde koz olarak kullanılmamalıdır. Filistin'in iç uzlaşması Ortadoğu'da barışın sağlanmasında önemli bir adımdır. İç uzlaşma yoluyla seslerin ve eylemlerin kademeli olarak birleştirilmesi, "iki devletli çözüm"ün hayata geçirilmesine yardımcı olacak ve bölgesel barış ile kalkınmanın temellerini atacaktır. Çin'in Orta Doğu barış sürecini ilerletme çabaları sürekli ve kararlıdır. Çin, Filistin halkının meşru ulusal haklarını geri kazanması yönündeki haklı davasını her zaman sıkı bir şekilde destekledi ve bu, Çin'in Filistinli gruplara uzlaşma diyalogları yürütmeleri için bir platform sağlaması ve fırsatlar yaratması ilk kez değil. Bu yıl 30 Nisan'da Dışişleri Bakanlığı, Çin'in daveti üzerine El Fetih ve Hamas temsilcilerinin yakın zamanda Filistin içi uzlaşmayı teşvik etme konusunda derinlemesine ve samimi görüşmelerde bulunmak üzere Bejing’e geldiğini ve olumlu ilerleme kaydedildiğini doğruladı. Bu, Suudi Arabistan ve İran'ın geçen baharda Beijing’de diplomatik ilişkileri tamamen yeniden tesis etme kararı almasının ardından Orta Doğu'da başlayan uzlaşma dalgasının halen devam ettiğini gösteriyor. Beijing’in diplomatik arabuluculuk modeli, Orta Doğu'da barış ve istikrar için yeni fikirler ve pozitif enerji sağlıyor.”