Aslı Ağırdil

TÜİK, Ağustos ayı enflasyon verisini açıkladı. Buna göre, enflasyon, ağustosta aylık bazda yüzde 2,47 olurken yıllık bazda yüzde 51,97'ye geriledi.

Ekonomist Mustafa Aşkın, "Henüz tam hedeflere ulaşmış değiliz. Özellikle Eylül ve Ekim aylarında enflasyon Türkiye'de yüksek olabilir. 2024 yılını 44-45 seviyelerinde kapatırız" dedi ve değerlendirmelerini CGTN Türk'e açıkladı.

Hedeflere ulaşmış durumda değiliz

Ekonomist Mustafa Aşkın, yüzde 2,47 baz etkisinin ve yavaş yavaş da enflasyon önleme politikasının etkisiyle bir geri çekilme söz konusu olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: 

"Yüzde 51'ler beklenen bir seviyeydi ama aylık enflasyon hala TÜFE'de yüzde 2,47. Bunun 1,7 - 1,6'ya doğru gelmesi lazım ki merkez bankasının hedeflerine daha kolay ulaşabilmesi mümkün olsun. Önümüzde yol var; henüz tam hedeflere ulaşmış durumda değiliz. Özellikle Eylül ve Ekim aylarında enflasyon Türkiye'de yüksek olabilir.

Tahminler doğrultusunda geçtiğimiz yıldan biraz daha yüksek bir enflasyon gelirse, beklenti yönetimi anlamında bazı problemler yaşanabilir. Enflasyonu 2024 yılını 44-45 seviyesinde en kötü şekilde bitiririz diye düşünüyorum. Asıl sorun, 2024 sonu ile 2025'in ilk üç ayında ekonomide yaşanacak soğuma. Bunun ne derece tolere edileceğini göstergeler, büyüme rakamı ve büyüme rakamının kırılımları işaret ediyor. Ekonomide bunun yaratacağı işsizlik, ticari sıkıntılar ve para dönüşümü ile ilgili problemler, toplumsal anlamda kaygıyı artıracaktır. Bunların yönetilmesi gerekiyor. Önümüzdeki 6 ay önemli ve hassas bir dönem olacak". 

Türk halkı tüketimde frene basmış görünüyor

Enflasyonun gerilemesindeki etkenleri açıklayan Aşkın, beklenti ve fiyat dengesizliklerinin devam ettiğini belirterek şunları söyledi: 

"İlk etken tabii ki baz etkisi. Geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki yüksek enflasyonun yarattığı etkiyi çıkardığınızda otomatik olarak düşüyorsunuz ve diğer taraftan alınan önlemler var. Onların gecikmeli yansımaları bulunuyor. Bir parça da tabii gelir azlığından kaynaklı. Yani gelir dağılımının bozukluğundan kaynaklı olarak tüketimin yavaş yavaş aşağı doğru gelmesi, büyüme rakamlarında da görülüyor. Tüketimde bir frene basmış görünüyor Türk halkı. Zorunlu harcamalar ve belli harcama grupları dışında tüketimde yavaş yavaş azalmayı göreceğiz ama bu tek başına enflasyonu düşürmeye yetmez. Beklenti ve fiyat dengesizlikleri hala devam ediyor. Çok çılgın bir fiyat bozukluğu var ülkede ve ciddi derecede fiyat sapmaları yaratıyor. Herkes kafasına göre fiyat artışına gidiyor. Bu beklentiyi kırmak gerekiyor, ama bu da çok kolay değil tabii"

Sokaktaki insanda enflasyon beklentisi var

Aşkın, gerilemeyle birlikte bazı iyileşmeler gözlemlenmiş olsa da, enflasyon beklentilerinin hala yüksek seviyelerde kalmaya devam ettiğini söyledi ve şunları dile getirdi:

"Gerilemeyle birlikte, iyileşme olmuş durumda. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde de gerileme yaşanmış ama bunun sokağa ve fiyatlara yansıması olur mu derseniz, hala sokaktaki insan için enflasyon beklentisi var. Merkez Bankası’nın 73, Koç Üniversitesi tarafından yapılan ankette yıl sonu itibariyle  90'ların üzerinde. Anlatmak istediğim şey, beklentiyi kırmadıktan sonra enflasyon rakamsal olarak aşağı çekilse bile, bu beklenti devam ettiği için fiyatlama mekanizması bozulmuş olarak devam ediyor".

Olumlu etkilenmeyi şu an için hiçbir sektörde görmüyorum

Enflasyonu toplarlayabilirsek tüm sektörlerin olumlu etkileneceğini belirten Aşkın, şunları aktardı: 

"Yüksek enflasyonist dönemde tüm sektörler olumsuz etkileniyor; bu kadar uzun süre devam etmesi bağlamında. Ama enflasyonu düzeltebilirsek, tüm sektörler olumlu etkilenecektir. Kısa vadede baktığımızda, zorunlu harcamaları üreten sektörler, gıda sektörleri ve belirli zorunlu hizmetler üreten hizmet grupları yine bundan en az etkilenen, olumsuz etkilenen olacaktır. Olumlu etkilenmeyi şu an için hiçbir sektör için öngörmüyorum. Ancak enflasyon düştükten ve kalıcı olarak düştükten sonra bazı sektörler öne çıkabilir. Henüz o noktaya biraz uzağız".

Ticaret Bakanlığı'ndan 567 firmaya dahilde işleme izni Ticaret Bakanlığı'ndan 567 firmaya dahilde işleme izni

Türkiye'de resmi rakamlara uygun kira artışını görmedim

Alım gücü düştüğü için kira ödeyemeyenlerin sayısı arttıkça kira fiyatları doğal olarak düşecektir diyen Aşkın, son olarak şöyle konuştu: 

"Eğer fiyatı arttırırsanız, fiyat artışlarında bir parça normalleşmeyi göreceksiniz; ama Türkiye'de hiçbir zaman resmi rakamlara uygun fiyat artışı veya kira artışı olduğunu görmedim. Yüzde 25'lik sınır varken de herkes yüzde 25'in üstünde arttırıyordu kirayı. Ancak şu etkili olacaktır: Alım gücü zayıfladığı için istenilen kirayı veremeyen insanların sayısı gün geçtikçe artacak. Bu da doğal olarak kira fiyatlarını aşağı çekecektir".