ABD, Almanya, Fransa, Kanada, İngiltere, İtalya ve Japonya'dan oluşan G7 ülkelerinin liderleri, Suriye'deki gelişmelerle ilgili ortak bir yazılı açıklama yaptı.
G7 Dönem Başkanı İtalya Başbakanlığı'nın paylaştığı açıklamada, "G7 liderleri olarak, Suriye halkına olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyor ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı Kararı’nın ilkeleri doğrultusunda, Suriyelilerin öncülüğünde ve kapsayıcı bir siyasi geçiş sürecine tam desteğimizi sunuyoruz. Tüm tarafları, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve ulusal birliğini korumaya, bağımsızlığına ve egemenliğine saygı göstermeye çağırıyoruz." ifadeleri yer aldı.
İsrail'in işgali altındaki Golan Tepelerine de değinilen açıklamada, "İsrail ile Suriye arasında Golan Tepeleri'nde gözlem yapan BM Ateşkes Gözlem Gücü'ne (UNDOF) desteğimizi yineliyoruz." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu çerçevede, hukukun üstünlüğüne, kadın hakları da dahil olmak üzere evrensel insan haklarına, tüm Suriyelilerin, dini ve etnik azınlıklar da dahil olmak üzere korunmasına, şeffaflık ve hesap verebilirliğe saygı gösteren, güvenilir, kapsayıcı ve mezhepçi olmayan bir hükümete yol açacak geçiş sürecine destek vermeye hazırız. G7, bu standartlara saygı gösteren ve bu süreçten doğacak gelecekteki bir Suriye hükümeti ile tam işbirliği yapacak ve ona tam destek verecektir."
G7 liderlerinin, Beşar Esad yönetiminin işlediği suçlardan sorumlu tutulmasının önemini vurguladıkları açıklamada, "Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) ile diğer ortaklarımızla birlikte Suriye'deki kalan kimyasal silah stoklarının güvence altına alınması, beyan edilmesi ve yok edilmesi için işbirliği yapmaya devam edeceğiz." ifadesi kullanıldı.
Ortak açıklamada şunlar kaydedildi:
"Esad rejiminin onlarca yıl boyunca işlediği zulümlerin ardından, Suriye halkının yanındayız. Terörü ve her türlü şiddet içeren aşırılığı kınıyoruz. Suriye'nin yönetiminde rol almak isteyen herkesin, tüm Suriyelilerin haklarına bağlılık göstereceğine, devlet kurumlarının çöküşünü önleyeceğine, ülkenin yeniden inşası ve rehabilitasyonu için çalışacağına ve ülkeden kaçmak zorunda kalanların güvenli, onurlu ve gönüllü bir şekilde geri dönmeleri için gerekli koşulları sağlayacağına inanıyoruz."