Türkiye

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dijital faşizmle karşı karşıyayız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti İnsan Hakları Eğitim Programı'nda açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti İnsan Hakları Eğitim Programı'nda açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: 

"Değerli yol ve dava arkadaşlarım, değerli misafirler sizleri en kalbi duygularımla hürmetle selamlıyorum. Programımızın ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Değerli fikirleriyle programın içeriğini zenginleştiren tüm katılımcılara da şükranlarımı sunuyorum.

Çevremizde vuku bulan gelişmeleri hep beraber takip ediyoruz. Uluslararası sistemde ciddi bir güç boşluğu var. Bir ahlak ve vicdan kaybıyla da karşı karşıyayız. İnsan hakları ve hukuk gibi kavramların içi boşaltıldı. Hepimizi ürkütmesi gereken kan, savaş, çatışma görüntüleri adeta sıradan hale geldi.

Gazze krizi ile birlikte küresel sistem iflas bayrağını çekmiştir. Gazze tüm dünyada maskeleri indirmiştir. Gazze'de Filistin halkının maruz kaldığı soykırımı anlatmaya artık kelimeler yetersiz kalıyor. Bombaların altında öksüzleriyle birlikte hayatta kalmaya çalışan yüreği yaralı anneleri izlemeye hiçbirimiz dayanamıyoruz. 40 bin masum insan şehit edildi.

Bir kısmı ağır 100 bine yakın yaralı var. İsrail Gazzelileri sadece kurşun ve bombalarla öldürmüyor. Aynı zamanda aç ve susuz bırakarak da katlediyor. 300 gündür barbarlığın her türlüsünü sergiliyorlar. BM Güvenlik Konseyi'nde çıt yok. Güya bir karar aldılar ama uygulamak için kıllarını dahi kıpırdatmadılar. Batılı ülkeler de İsrail'in suç ortağıdır.

85 yıl önce Hitler'in soykırım konuşmasını alkışlayanlar gibi, günümüzde Netanyahu'yu alkışlayanlar alınlarına yapışan o kara lekeyi temizleyemezler. Katilleri alkışlayarak desteklerini gösteriyorlar. " 

Dijital faşizmle karşı karşıyayız

Gelinen noktada, sosyal medya şirketlerinin çıkarlarına dokunan her hususta mafya gibi davrandıklarına bizzat şahit oluyoruz. Filistinli şehitlerin fotoğraflarına bile tahammül edemeyip anında yasaklayan, bunu da özgürlük olarak pazarlayan bir dijital faşizmle karşı karşıyayız