Başta küresel ısınmayla mücadelede gelinen son durum olmak üzere iklim değişikliğiyle ilgili birçok önemli konunun ele alınacağı COP29, 11-22 Kasım'da Bakü Olimpiyat Stadyumu'nun içinde ve çevresinde kurulan geçici alanlarda gerçekleştirilecek.

Azerbaycan tarihindeki en büyük uluslararası organizasyon olan COP29'un resmi açılışı 12 Kasım'da yapılacak ve 12-13 Kasım'da yaklaşık 100 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi (WLCAS) düzenlenecek. Zirvede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yer alacak.

COP29'a katılacak liderlerin arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman gibi isimler de bulunuyor.

Liderler zirvesi dışında COP29 kapsamında 5 önemli toplantı düzenlenecek. Bunlar, UNFCCC 29'uncu Taraflar Toplantısı COP29, Kyoto Protokolü'nün 19'uncu Taraflar Toplantısı CMP19, Paris Anlaşması'nın 6'ncı Taraflar Toplantısı CMA6, UNFCCC'nin alt komitelerinden olan Uygulama Alt Komitesi (SBI) ile Bilimsel ve Teknolojik Danışma Alt Komitesi (SBSTA) 61'inci toplantıları SBI61 ve SBSTA61 olarak sıralanıyor.

Türkiye, üst düzey katılım sağlayacak

Kayıt yaptıranların sayısının 67 bini geçtiği zirveye Türkiye, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, hükümet üyeleri, kamu ve sivil toplum kuruluşları ile uzman ve akademisyenlerin yer aldığı heyetle üst düzey katılım sağlayacak.

COP29'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın girişimleriyle başlatılan Sıfır Atık Projesi ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in eşi Mihriban Aliyeva'nın başkanlığını yürüttüğü Haydar Aliyev Vakfı, "Dayanışma Merkezi" isimli ortak pavilyon açacak.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da COP29'da "Sıfır Atık" ana temalı stant açarak Sıfır Atık Projesi'nin tanıtımına dair etkinlik ve bilgilendirme faaliyetleri gerçekleştirecek.

Biden'dan, Noel pazarı saldırısı için dayanışma mesajı Biden'dan, Noel pazarı saldırısı için dayanışma mesajı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca kurulacak Türkiye Pavilyonu'nda da çok sayıda kurum, kuruluş, STK ve şirketler, tanıtım, panel ve sunumlarla COP29'a katkı sunacak.

Uzmanlar, yıllık 100 milyar doları yetersiz buluyor

COP29'da iklim kriziyle mücadelede kullanılmak üzere oluşturulan çeşitli iklim fonlarının ön planda olması bekleniyor ve uzmanlar bu beklenti doğrultusunda zirveyi "Finans COP" olarak da adlandırıyor. Danimarka’nın başkenti Kopenhag'da 2009'da düzenlenen COP15'te verilen finansman taahhütlerinin yerine gelecek yeni hedeflerin konuşulacak olması da bu adlandırmanın gerekçelerinden birini oluşturuyor.

COP15'in sonunda imzalanan Kopenhag Mutabakatı kapsamında gelişmiş ülkeler, 2020 yılına kadar gelişmekte olan ülkelere emisyonlarını azaltmaları ve iklim krizine karşı dirençlerini artırmaları için yıllık 100 milyar dolar sağlamayı kabul etti. Verilen son tarihin üzerinden 4 sene geçmiş olmasına rağmen bu taahhüt tam anlamıyla yerine getirilemedi. Üstelik uzmanlar, iklim kriziyle mücadelede yıllık 100 milyar doların artık yeterli olmayacağını belirtiyor.

Gelişmekte olan ülkeler, iklim kriziyle mücadelede kendi kaynaklarını kullandıktan sonra her yıl ortalama 500 milyar ile 1 trilyon dolar gibi ek bir kaynağa ihtiyaç duyuyor. Bu da taahhüt edilen rakamın en az 5 katı anlamına geliyor. COP29'da bu hedeflerin günün koşullarına uygun şekilde revize edilmesi üzerine çalışılması bekleniyor.

Taraflar, 2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması'nda da gelişmekte olan ülkelerin iklim kriziyle mücadelede ihtiyaçlarına cevap verecek "Yeni Toplu Nicel Hedef (NCQG)" belirlenmesi konusunda anlaştı ancak bunun son tarihi 2025 olmasına karşın bu durum da hala netliğe kavuşturulamadı.

İklim kriziyle mücadelede ihtiyaç duyulan finansmanın nasıl oluşturulacağı konusu birçok belirsizlik taşırken COP29'da bu soruna odaklanılacağı ve bu kapsamda hem iklim finansmanındaki yeni hedefin hem de bu finansmanın sağlanmasının zaman diliminin ve koşullarının görüşüleceği öngörülüyor.

 "COP29'u başarıyla sonuçlandırmak milli gurur kaynağı olacak"

Azerbaycan Enerji Bakan Yardımcısı ve COP29 CEO'su Elnur Soltanov, konferansa nasıl hazırlandıklarını ve Azerbaycan'a sağlayacağı katkıları AA muhabirine anlattı.

Konferansa bir yıldan daha az sürede hazırlandıklarını ve en fazla çalışma gerektiren alanın lojistik olduğunu söyleyen Soltanov, "Bir yılda büyük altyapı oluşturmak, ulaşım, konaklama, vize gibi konuları çözmek kolay olmadı. Azerbaycan, bu alanda mükemmel performans sergiledi." dedi.

Soltanov, 1995'ten itibaren devam eden COP'larda ortalama 5-10 bin katılımcının bulunduğunu, Dubai'de yapılan son konferansta ise 60 binden fazla katılımcının yer aldığını bildirerek, "Şu an COP29 için 67 bin kişi kayıt yaptırdı. Bu sayı artabilir de. Tüm durumlarda Azerbaycan, misafirlerini ağırlamaya hazırdır." ifadelerini kullandı.

Konferansla ilgili güvenlik önlemlerine de değinen Soltanov, "Yaklaşık 100 devlet ve hükümet başkanı Azerbaycan'a gelecek. Dolayısıyla güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkartıldı. Trafikte belirli kısıtlamalar olacak. Bu, belki halkımız için birtakım geçici zorluklara neden olacak fakat bu konferansın başarısı Azerbaycan’a siyasi, sosyal ve ekonomik yönden olumlu sonuçlarla geri dönecek." şeklinde konuştu.

Soltanov, konferansın Azerbaycan'a sağlayacağı katkılarla ilgili şunları söyledi:

"Binlerce turistin ülkemize gelmesi, gelecekte turist sayısına olumlu yansıyacak olup ülkemizdeki yatırım fırsatlarının yerinde incelenmesi de ekonomik açıdan uzun vadeli olumlu bir dinamik yaratacaktır. COP29 sürecinde on binlerce devlet memurumuz, özel şirketlerimizin çalışanları, sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ve gönüllü gençler yer alacak. Bu insanların dünya çapında bir organizasyonda edinecekleri deneyim paha biçilemez. Azerbaycan, bu süreçte oldukça büyük siyasi getiri elde edecek ve bunu gelecekte bu veya başka konularda ülkemiz için bir değere dönüştüreceğiz.

Elbette böylesine önemli bir süreci başarıyla sonuçlandırmak, halkımız ve devletimiz açısından milli gurur kaynağı olacaktır."