Filistin, İsrail Parlamentosu’nun (Knesset) Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) İsrail topraklarında faaliyet göstermesini yasaklayan yasa tasarısını kabul etmesinin ardından BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu'na başvurma olasılığının değerlendirme aşamasında olduğunu açıkladı.
Filistin Devlet Başkanlığı, Knesset’in kabul ettiği UNRWA’nın İsrail topraklarında faaliyetini yasaklayan ve 90 gün içerisinde yürürlüğe girmesi planlanan yasalara ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı, Filistinli mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerle birlikte acilen harekete geçilmesine ve UNRWA meselesiyle ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu'na başvurulmasının mümkün olup olmadığını değerlendirilmeye karar verdi” denildi.
Filistin Devlet Başkanlığı, UNRWA'nın Genel Kurul'un 8 Aralık 1949 tarihli ve 302/4 sayılı kararıyla kurulduğunu ve Ajans'ın Filistin sorununa adil ve kapsamlı bir çözüm bulunana kadar faaliyetlerine ve Filistinli mültecilere hizmet vermeye devam edeceğini belirtti.
UNRWA Genel Komiseri Lazzarini, Knesset’in kabul ettiği yeni yasalara ilişkin BM Genel Kurul Başkanına mektup yazdı
Knesset’in kabul ettiği yasa tasarılarının, Filistin halkının yaşamı ve geleceğine ciddi bir şekilde hasar vereceğini belirten UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Knesset'in UNRWA'nın işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyet göstermesini engellemeyi amaçlayan yasa tasarılarını kabul etmesinin ardından, Genel Kurul Başkanına mektup yazdım. Bu tasarılar, UNRWA'nın hizmet sunumundan bağımsız olarak var olan Filistinlilerin mülteci statüsünü sona erdirmeyecektir. Üye Devletleri, durumun ciddiyeti ve risklerle orantılı olarak UNRWA'yı desteklemek üzere harekete geçmeye çağırıyorum.”
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de UNRWA'nın savaştan zarar gören bölgeye yardım ulaştıran başlıca kuruluş olması nedeniyle bu gelişmenin “yıkıcı sonuçları” olabileceği uyarısında bulunmuştu. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk ise Knesset'in hamlesini “pek çok nedenden ötürü derin endişe verici” olarak nitelendirmişti.
Norveç, BM'den İsrail'in uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine açıklık getirmesini istedi
Norveç hükümeti, BM Genel Kurulu'na bir karar tasarısı sunacağını ve Uluslararası Adalet Divanı’ndan (UAD) İsrail'in Filistin halkına insani yardımı kolaylaştırma yükümlülükleri konusunda bir danışma görüşü vermesini talep edeceğini bildirdi. Norveç hükümeti tarafından yapılan açıklamada, UNRWA ile birçok ülkenin bu girişimi desteklediğini ifade edildi.
Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store, Knesset’in kabul ettiği yeni yasalara ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Uluslararası toplum, BM'nin, uluslararası insani yardım kuruluşlarının ve devletlerin Filistin'de çalışırken ve işgal altındaki Filistinlilere insani yardım ulaştırırken sistematik engellerle karşılaşmaya devam etmesini kabul edemez. Bu durum Filistinlilerin insani yardım ve hayat kurtarıcı yardım alma hakkını baltalamaktadır. Buna yanıt vermek için kolektif bir yükümlülüğümüz var. Bu nedenle UAD’dan İsrail'in BM de dahil olmak üzere uluslararası örgütler ve devletler tarafından Filistin halkına insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştırma yükümlülüğü konusunda karar vermesini talep ediyoruz.”
ABD Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Pat Ryder, dün yaptığı açıklamada; Knesset'in UNRWA'nın faaliyetlerini durduracak yasa tasarısından “derin rahatsızlık” duyduğunu söyledi. Ryder, “Bu yardıma bel bağlayan milyonlarca Filistinli var ve dolayısıyla bu yasanın uygulanması bu yardıma bağımlı olanlar için önemli riskler doğuracaktır. Bu nedenle İsrail hükümetini mevzuatın uygulanmasını durdurmaya çağırmaya devam edeceğiz” dedi.
ABD, geçen pazartesi yaptığı açıklamada UNRWA'nın Gazze'deki sivillere yardım ulaştırılmasında “kritik” bir rol oynadığını ifade ederek, İsrail'in bu kuruluşu yasaklamaya yönelik yasa tasarısından “derin endişe” duyduğunu belirtmişti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, düzenlediği basın toplantısında, “Bu yasanın geçmesi ABD yasaları kapsamında sonuçlar doğurabilir” demişti.
