Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Redine, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail meclisinin kararını eleştirerek, "Terörizm, çocukların yanı sıra kadın ve yaşlıları öldürmek için saldırılarını sürdüren işgaldir." ifadelerini kullandı.

Tüm dünyanın tanıdığı Filistin devletinin var olduğunun altını çizen Ebu Redine, "Birleşmiş Milletler'de (BM) Filistin devletini tanıyan 149 ülke var. Kimsenin iznine ihtiyacı olmayan bağımsız devletimizin varlığını teyit eden uluslararası tanımalar peş peşe gelmeye devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail meclisinde kabul edilen kararın aslında Tel Aviv yönetiminin "tüm bölgeyi uçuruma sürükleme yönünde sergilediği" bir ısrar olduğunu belirten Ebu Redine, gelişmelerden, sınırsız destekleriyle İsrail'den yana olan ABD'yi sorumlu tuttu.

İsrail hükümetinin, başkenti Doğu Kudüs olacak bağımsız Filistin devletinin kurulmasını öngören "barışla" ilgilenmediğini vurgulayan Ebu Redine, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) ve BM Genel Kurulu kararlarının yanı sıra uluslararası fikir birliğinin Filistin devletini BM'de gözlemci üye düzeyine ulaştırdığı ve Filistin devletinin bayrağını da dünya ülkeleri bayrakları arasında göndere çektiğini hatırlattı.

Dünya ülkelerinin tümüne Filistin devletini tanımaları çağrısında bulunan Ebu Redine, "Uluslararası meşruiyet doğrultusunda Filistin devleti kurulmadan barış olmaz ve kimsenin güvenliği de olmaz." ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı: Uluslararası toplumun etkin adımlar atması gerekir

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da “Filistin devletinin kurulmasına karşı çıkan” önergenin oylaması kınandı. 

İsrail meclisinden çıkan kararın Filistin devletinin reddinin ve barış düşmanlığının resmi bir teyidi olduğu belirtilen açıklamada, bunun aynı zamanda Filistin halkının haklarını işgal gücüyle gasbetme ısrarı olduğu kaydedildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin yeryüzünce somutlaşması, Filistin halkının uluslararası karar ve anlaşmalarla güvenceye alınmış hakkıdır. Uluslararası toplumun da bunu iyi bilmesi ve etkin adımlar atması gerekir ki Filistin devleti ve Filistin devletinin yeryüzünde somutlaşması, işgal devletinin onayına veya onunla müzakerelere bağlı kalmasın."

Filistin Kurtuluş Örgütü İcra Komitesi Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh de yaptığı açıklamada, İsrail meclisinden çıkarın kararın aslında İsrail'in ırkçı bir devlet olduğunun kanıtı olduğunu belirtti.

İsrail'in bu adımla uluslararası hukuku ve uluslararası kararları ihlal ettiğini aktaran Şeyh, Tel Aviv yönetiminin bununla imzalanmış tüm anlaşmaları yok sayarak "barış ortaklığından" çekildiğini ifade etti.

Filistin Ulusal Girişim Hareketi Genel Sekreteri Mustafa el-Bergusi ise yaptığı açıklamada, "Söz konusu karar, İsrail'in ve siyonizmin orta yol çözümü reddettiği ve Oslo Anlaşması'nı toprağa gömdüklerini teyit ediyor." dedi.

İsrail meclisindeki oylamada siyonist partilerden hiçbirinden itiraz gelmediğine dikkati çeken Bergusi, bunun da siyonist hareketin Filistin halkıyla barışı reddettiğini kanıtladığını belirtti.

İsrail ordusu, savunma sistemlerinin her saldırıyı önleyemeyeceğini savundu İsrail ordusu, savunma sistemlerinin her saldırıyı önleyemeyeceğini savundu

Bergusi, "Siyonistlerin yaptığı oylama, Gazze Şeridi'nde devam eden soykırım savaşı ve Batı Şeria'yı Yahudileştirerek ilhak etme çabaları, Filistinli güçlerin önünde, birleşik bir Filistin ulusal liderliğini kurma yolunda ilerlemekten kaçınması için hiçbir mazeret bırakmıyor." ifadelerini kullandı.

Filistinlilerin hem içerde hem dışarıda birlik olmalarının kaçınılmazlığını vurgulayan Bergusi, bu birlik içinde İsrail'in saldırıları ve yerleşim politikalarına karşı mücadele etmeleri gerektiğini kaydetti.

Eski İsrail Adalet Bakanı Gideon Saar’ın Yeni Umut Partisi ve Birleşik Sağ Partisi tarafından verilen “Filistin devletinin kurulmasına karşı çıkan” önerge 68’e karşı 9 oyla mecliste kabul edilmişti.

Söz konusu önergede, "Filistin devletinin kurulmasının İsrail devleti ve vatandaşları için tehdit oluşturacağı" iddiasına yer verilmişti.

İspanya, Norveç ve İrlanda 28 Mayıs'ta, Slovenya 4 Haziran'da, Ermenistan ise 21 Haziran'da Filistin'i resmen tanıma kararı almıştı.