Geçmişte Fenerbahçe Spor Kulübü'nde başkanlık ve yöneticilik yapmış olan 43 isim, son günlerde Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve MHK Başkanı Ahmet İbanoğlu arasındaki gelişmelere dair bir bildiri yayınladı.

Açıklamada, MHK'nin kulüplere eşit şekilde yaklaşmadığı ve Ahmet İbanoğlu'nun derhal görevinden istifa etmesi gerektiği belirtildi.

İşte o açıklama metninin tamamı;

"Sporumuzu Yönetenler, Türk Spor Kamuoyu ve Camiamızın Dikkatine,

Dünyanın en büyük spor kulübü olan Fenerbahçe, 116 yıldır taraftarlarını hem duruşu hem de başarılarıyla gururlandırmak için elinden geleni yapmaktadır.

116 yıllık yolculuğu boyunca kendine sadece Cumhuriyet ilkelerini rehber edinen Kulübümüz, ülkemizin nerede bir ihtiyacı varsa orada hazır bulunmuş ve her adımıyla 'örnek' olmuştur.

Fenerbahçe, dünyada hiçbir spor kulübüne nasip olmamış şekilde hem kadın hem erkek basketbol takımlarımızla Euroleague şampiyonluğuna ulaşmıştır.

Bugün, ülkemizi voleybolda "Dünyanın 1 numarası" yapan Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımımızın nüvesini oluşturan da Fenerbahçeli sporculardır.

Fenerbahçe yıllardır olimpiyatlara en çok sporcu gönderen kulüp olma özelliğini korumakta ve bu bayrağı bir misyon gibi taşımaktadır. Ay-yıldızımız için mücadele eden her sporcumuz bizim için birer şeref madalyasıdır. Bu başarıların altında Kulübümüzün uzun yıllardır kesintisiz devam eden yatırımları ve emeği yatmaktadır.

Ancak bu dev kulüp, yıllardır, benzer başarıları futbolda yaşamasına engel olan ellerin düşmanlığıyla boğuşmaktadır.

2011 sezonunda beş branşta beş şampiyonluk kazanan ve "Avrupa'nın 25 elit kulübü" arasına giren Fenerbahçe'nin, 3 Temmuz 2011 sabahından itibaren hain terör örgütü FETÖ'nün kumpasıyla yok edilmek istendiği ve bu operasyonla önünün kesilerek, Türk sporunun ve özellikle futbolunun seyrinin açıkça değiştirildiği herkesin malumudur. Bu operasyondan 4 sene sonra yine Fenerbahçe ligin zirvesindeyken Rizespor deplasmanından dönüş yolunda bırakın Türkiye'yi dünya tarihinde bile görülmemiş bir saldırıyla otobüsü kurşunlanmış ve futbol takımı yok edilmek istenmiştir.

Kulübümüzün mevcudiyetini bitirmek isteyen, tarihte eşi benzeri görülmemiş tüm bu örgütsel operasyonlar yetmemiş gibi, Türkiye'nin en büyük spor kulübü olan Fenerbahçe'ye halen her sezon aynı oyunlar oynanmakta, iftiralar atılmaktadır.

Bu sezona gelirsek; Süper Lig'de henüz 12. hafta geride kalmışken, sadece Fenerbahçelilere değil ekranlarda yorumculuk yapan eski hakemlere ve vicdan sahibi herkese "bu kadar da olmaz" dedirten hakem hataları yaşanmakta, bu hatalara ve ortalığa saçılan onca rezalete karşın, TFF ve başta MHK olmak üzere tüm kurulları ise gözlerini, kulaklarını kapatmaktadır.

Yardımcı hakem Kemal Yılmaz'ın, Fenerbahçe lehine verdiği 'doğru penaltı kararı' nedeniyle maç alamadığını ve cezalandırıldığını ifşa ederek hakemlikten istifa etmesi, ülke futbol tarihinde eşi görülmemiş bir olaydır!

En son örnek;

Geçen hafta Adana Demirsporlu Rodrigues'in oyuncumuz Oosterwolde'nin boğazını sıkıp kırmızı kart görmemesi akılla mantıkla açıklanabilir bir durum mudur? Mümkün değil lâkin maçın orta hakemi, yan hakemi, dördüncü hakemi görmediyse bile VAR

ekibinin bu rezaleti görmeme ihtimali VAR mıdır? Eski MHK Başkanı Serdar Tatlı'nın hazırladığı ve 'bir an önce futboldan uzaklaştırılsınlar' dediği saha ve VAR hakemlerine ilişkin rapor, neden yıllardır sumen altı edilmektedir? Ve bu hakemlerin herkesin gözleri önünde Fenerbahçe'nin haklarını katletmesine neden göz yumulmaktadır?

Son olarak;

MHK Başkanlığını yürüten şahsın, yine tarihte eşi görülmemiş bir şekilde Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunması ve bunu da açıkça duyurması; yıllardır atama ve dinlendirme kararları üzerinden "ödül ve ceza sistemi" ile mesajlar verilen hakemlerin, Fenerbahçe ve şampiyonluk yolundaki rakibinin maçlarında objektif kararlar almasını artık tamamen imkansız hale getirmiştir!

Bu dakikadan itibaren Türk futbolunun tarihi bir kaosa sürüklenmemesi ve hakemlerin adil ve tarafsız şekilde maçları yönetebilmesi için MHK Başkanı bir dakika bile o koltukta oturmamalı, derhal görevinden istifa etmelidir! Aksi takdirde; tüm kulüplere eşit mesafe duran bir TFF ve tüm takımlara karşı adil düdük çalan hakemlerden mahrum kaldığımız her gün, hepsi hapiste veya firarda olan terör örgütü iltisaklı polisler, savcılar ve hâkimler eliyle Fenerbahçe'ye istedikleri zararı veremeyenlerin, bu amaçlarına "hakemler eliyle" ulaşmaya çalıştıklarına dair kanaatimiz kesinleşecektir.

Fenerbahçe Spor Kulübü'nde geçmişte Başkanlık ve yöneticilik yapmış, Türk sporuna karşılıksız hizmet vermiş isimler olarak tek isteğimiz; Herkese eşit mesafede, adil ve tarafsız yönetimlerin olduğu, sadece ve sadece hak edenin kazandığı bir yarışma ortamının tesis edilmesidir.

Camia olarak her zaman yanında olduğumuz Devletimizden, sporu yönetenlerden ve tüm spor kamuoyundan beklentimiz toplumun sükûnetine zarar veren bu adaletsizliğe artık dur denmesidir! Fenerbahçe'nin ve ortaya koyduğu mücadelenin yanındayız!"

Bildiriye imza atan isimler şu şekilde;

Ali Şen, Uğur Dündar, Vefa Küçük, Abdullah Kiğılı, Alper Pirşen, Barış Aydil, Burak Karabacak, Burhan Karaçam, Davut Dişli, Emre Can, Ercan Karasu, Ferruh Tanay, Hakan Bilal Kutlualp, Hulusi Belgü, Hüseyin Topbaş, İsfendiyar Zülfikari, Kenan Şişik, Metin Doğan, Metin Sipahioğlu, Metin Şen, Murat Aşık, Murat Özaydınlı, Nazlı Ercan, Necdet Ersoy, Neşet Yalçın, Orhan Demirel, Orhan Keçeli, Ozan Balaban, Ozan Korman Tarman, Ömer Temelli, Rahmi Eyüboğlu, Raif Dinçkök, Sadettin Saran, Semih Özsoy, Serhat Çeçen, Sevil Becan, Şevket Yılmaz, Talat Yılmaz, Tuncay Uzun, Turhan Şahin, Uğur Pasiner, Ünal Uzun, Yavuz Kayral

Kaynak: Cumhuriyet Gündem haberleri için tıklayın