Ermenistan’da darbe girişimi: İstihbarat raporundaki Rusya detayı ne anlama geliyor?

Ermenistan istihbaratı, ülkede darbe planlayan bir grubun yakalandığını ve darbe girişiminin engellendiğini duyurdu. 

Şimdiye kadar öğrenilen bilgilere göre, askeri darbe hazırlığını tespit eden Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisi (NSS), şüpheliler hakkında soruşturma başlatarak bir süre takip etmiş. 

"Ermenistan Cumhuriyeti Ulusal Güvenlik Servisi tarafından yürütülen operasyonel arama faaliyetleri sonucunda, bir grup insanın önceden komplo kurarak iktidarı gasp etmeye hazırlandığı yönünde bilgi elde edildi" ifadelerine yer verilen açıklamada, ikisi eski Dağlık Karabağ cumhuriyeti vatandaşı olan 7 kişinin tespit edildiği belirtildi. 

Ermenistan istihbaratının raporuna göre, darbe planına katılan söz konusu kişiler, aylık yaklaşık 220 bin Rus rublesi karşılığında Rusya’da üç ay boyunca ‘yeni silah sistemlerinin kullanımı’ da dahil olmak üzere askeri eğitim alıp Ermenistan’a dönerek örgütlenme faaliyetlerine başlamış.

Raporlara göre ayrıca, 2024 yılı boyunca darbe planı kapsamında çalışmalar yürüten grup, topladığı insanları da yine askeri eğitim aldırmak üzere gruplar halinde Rusya’nın Rostov-na-Donu şehrine götürmüş.

Darbe planına dahil edilecek kişiler ayrıca detaylı bir mülakattan geçirilmiş, hatta, Ermenistan emniyet güçleriyle bağlantısının olup olmadığını belirlemek için poligraf cihazıyla teste tabii tutulmuş. 

‘Rusya’daki askeri üs’ iddiası

Testi geçen kişiler, raporlarda ‘Arbat’ şeklinde geçen, Rusya’da bir askeri üsse yerleştirmiş ve ardından kapalı bir alanda, binanın içinde savaş eğitiminden geçirilmişler. 

Ancak, Ermenistan istihbaratı, eğitimler sırasında ‘amacın iktidarı devirmek’ olduğu bazı yetkilier tarafından ifade edildiğinde bazı katılımcıların tepki göstererek eğitimi terk ettiklerini öne sürüyor. Ancak raporda, “O zaman neden eğitim almaya gittiler?” sorusuna ilişkin herhangi bir yanıt bulunmuyor.

Soruşturma kapsamında, şu ana kadar 7 kişi hakkında ceza davası açıldı. Bu kişilerden 3'ü tutuklanırken, 4'ü için yakalama kararı çıkarıldı. Suçlamalarla ilgili mahkemeye sunulan tutuklama talepleri kabul edildi. Grubun diğer üyelerinin kimliklerinin belirlenmesi için çalışmalar devam ediyor.

Bütün bunlar ne anlama geliyor?

Ermenistan istihbaratı, konuya ilişkin raporunda açık bir şekilde “Bu işin arkasında Rusya var” demese de, Rusya-Ermenistan ilişkileri düşünüldüğünde, ‘darbecilerin’ eğitimlerini Rusya’da aldıklarının belirtilmesi, Erivan’ın bu konuda Moskova’ya baktığını gösteriyor. 

Rus tarafından ise konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama gelmedi. 

Son olarak, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) ülkesinin güvenliği için tehdit haline geldiğini belirterek, Ermenistan’ın KGAÖ ile ilişkilerde geri dönülemez bir noktaya yaklaştığını söylemişti. 

Hatırlayalım, Nikol Paşinyan, klasik bir renkli devrim olan Kadife Devrim’le birlikte iktidara geldi. Başlarda Ermenistan’ın dış politikasında bir değişikliğe gidilmeyeceğini söylese de, pratikte Batı yanlısı bir çizgi izledi. 

Üstelik, 2018 yılından bu yana bölgede çok önemli olaylar yaşandı. 2020 Dağlık Karabağ savaşları, Erivan yönetimine karşı düzenlenen kitlesel protestolar, Azerbaycan güçlerinin tanınmayan ‘Artsah Cumhuriyeti’ne karşı başlattığı operasyon, Hankendi’ye Azerbaycan bayrağının çekilmesi, Paşinyan’ın ülkenin KGAÖ üyeliğinin dondurulduğunu açıklaması, ülkenin Putin için yakalama kararı çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) üyeliğini onaylaması, Savunma Bakanı Suren Papikyan’ın “Hiçbir tabumuz yok” diyerek Avrupa Barış Fonu aracılığıyla Avrupa Birliği'nden askeri yardım talebi, Fransa ile askeri anlaşmalar ve daha fazlası…

Erivan’ın bu rota değişimi, elbette ülke içinde de çeşitli gerilimlere yol açtı. Özellikle ordu içindeki ‘Rusya yanlısı’ güçlerin ve Ermeni milliyetçilerinin Paşinyan’dan duyduğu rahatsızlık, ülkede “Rusya mı Batı mı?” sorusunun şiddetli bir şekilde tartışıldığının önemli bir göstergesi. 

Özellikle Karabağ’ın kaybı, Paşinyan yönetimi açısından bölgenin uzun süreli ‘ağabeyi’ Rusya’nın arabuluculuğuna, hakemliğine ya da barış güçlerine artık gerek olmadığı yönünde işlenen tezlerin yayılmasına yol açtı ve Ermenistan’da Paşinyan’ın politikalarına karşı çıkan, aralarında aşırı sağcı kesimlerin de bulunduğu muhalif kesimlerin tümünün, ‘Rus yanlısı’ sepetine atılabilmesine yol açtı. 

Bütün bu olanlardan ordu/bürokrasi içindeki kesimlerin rahatsız olduğu yönündeki iddialar da sık sık gündeme geldi. 

Dolayısıyla, darbe girişimine ilişkin devam eden soruşturmada, öncelikli olarak ülkenin ordu ve bürokrasisi içerisindeki Rusya yanlısı unsurların veya doğrudan Rusya’nın parmağının olup olmadığı konusu irdelenecek ve soruşturmanın sonuçları, aynı zamanda Ermenistan içindeki güç dengesinin kimin lehine kurulacağını gösterecek.