Türkiye

Erdoğan'dan 'Süper Kupa' açıklaması: Şov ve provokasyon malzemesi yapılmasına izin veremeyiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri programında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ödüller ile Türkiye'nin değerlerine sahip çıkıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ertelenen Süper Kupa finali ile ilgili olarak da açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Ödüllerin 10.sunda sizlerle birlikteyiz. Zor zamanlarda verdiği mücadelesiyle ömrü boyunca sergilediği dirayetli duruşuyla, deha derecesinde bir inşaya sahip mümtaz bir şahsiyetti.

“Türkiye'nin değerlerine sahip çıkıyoruz”

İlim, edebiyat, kültür ve sanat alanlarında ekol haline gelmiş değerlerimizin vefatları geriye doldurulması güç boşluklar bırakıyor. Yeni yetişen gençlerimizin üstatlarından devraldıkları emaneti daha da yücelterek kendilerinden sonrakilere en güzel şekilde teslim edeceklerine inanıyorum. Bu ödüllerle sadece büyük şairimize vefa borcumuzu ödemekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin değerlerine de sahip çıkıyoruz. Necip Fazıl Ödülleri ilk gündeme geldiğinde Star gazetesinden mutlaka devam ettirilmesini istemiştim. Ödüllerin kurumsallaşmasını sağlayarak gerçekten başarılı bir sınav verdi. Kültür ve Turizm bakanlığımıza ayrıca teşekkür ediyorum.

Üstat Necip Fazıl siyasi, sosyal ve kültürel bakımdan Türkiye'nin sancılı en zor döneminde yaşadı. 79 yıllık ömründe 2 cihan harbi dahil ekonomik ve siyasi darboğazlar gördü. Türk siyasetinin tüm dönüm noktalarına bizzat şahitlik etti. Ayasofya'nın kapısına vurulan zincirler en çok da kendisi Ayasofya aşığı olan üstada ağır geliyordu. O zaman ve mekan şuuruna sahip büyük bir iman ve dava adamıydı. Bir hakikat yolcusuydu.

“İnandığı yoldan asla geri adım atmadı”

Tüm yasaklara rağmen 35 yıl boyunca Büyük Doğu dergisi ve kurucusu olduğu Büyük Doğu Cemiyeti ile özellikle gençlere ilham aşılamanın gayretindeydi. O mücadelesini fil dişi kulelerde değil milletin içinde, milletiyle bilhassa gençlerle birlikte yürüttü. Anadolu'yu karış karış gezdi. İnandığı yoldan asla geri adım atmadı. Gençlikten ümidini hiçbir zaman kesmedi.

“Ayasofya'yı asli kimliğine tekrar kavuşturduk”

En büyük hayali olan Ayasofya'yı açma şerefine eriştik. Ayasofya'yı asli kimliğine tekrar kavuşturduk. Ayasofya'yı yeniden açan Cumhurbaşkanı olarak anılmak, bizim gönül dünyamızda şereflerin en büyüğüdür.

Ayasofya-i Kebîr Cami-i Şerîfi, Türkiye Yüzyılı'nın sembolü olarak ebediyete kadar mümin yürekleri selamlamaya devam edecektir

“Ayasofya'yı biz açtık ama onu koruyacak olanlar elbette gençlerimizdir”

Ayasofya'yı yeniden açan Cumhurbaşkanı olarak anılmak inanın bizim gönül dünyamızda şereflerin en büyüğüydü. Ayasofya'nın yanındaki birçok, şu anda oradaki müktesebat diyeceğim, onlar rahmetli Kadir Bey zamanında yenilendi. Fakat şu andaki zat, oradaki birçok eseri ne yazık ki çalarak, kaldırarak adeta boşaltılmış bir harabeye döndürdü. Ve şimdi biz orayı yeniden restore ediyoruz, renove ediyoruz. Bunlara hiçbir şey bırakılmaz. İnanın öyle, bunlar ülkeyi bile çırılçıplak hale getirirler. Göreve geldiğimiz zaman çöp, çukur çamurdu İstanbul. Öyle almıştık. Ama kendilerine nasıl bir İstanbul teslim ettik, ortada. Onlar şimdi yine ne yaptılar? Aynı hale dönüştürdüler. Dönüştürüyorlar. Onun için 31 Mart çok önemli. Yeniden İstanbul'umuzu, Türkiye'mizi aslına rücu ettirmek için 31 Mart çok önemli. Ayasofya'yı biz açtık. Ama onu koruyacak olanlar elbette gençlerimizdir. Gençlerimizin bu mukaddes emanete layıkıyla sahip çıkacağına yürekten inanıyorum. Zaman bendedir ve mekan bana emanettir diyen kim var diye seslenilince sağına ve soluna bakınmadan fert fert ‘ben varım’ cevabını veren bir gençlik karşımda olduğunu görüyorum. Böyle olduğu müddetçe Allah'ın izniyle Ayasofya'nın kubbelerinden Kur'an sesi, minarelerinden ezan sesi hiçbir zaman eksilmeyecektir. Ayasofya-i Kebir Cami Şerifi Türkiye Yüzyılının sembolü olarak ebediyete kadar mümin yürekleri selamlamaya devam edecektir. Necip Fazıl'ın izini süren düşünce ve edebiyat damarı ülkemizde halen yazı, şiir ve fikir pınarlarımızı beslemeye devam ediyor

Üstadın adına verdiğimiz 'İlk Eserler Ödülleri' ile genç kardeşlerimizi destekliyoruz. Bu yıl Sema Bayar, Rıdvan Tulum layık görüldü. Hikaye ve Roman Ödülü bu yıl Selahattin Yusuf'a takdim ediyoruz. Necip Fazıl Şiir Ödülümüzü Ali Günvar'a tevcih ediyoruz. Fikir Araştırma Ödülümüzü Ahmet Ayhan Çitil'e takdim ediyoruz. Uluslararası Kültür Sanat Ödülümüzün bu yılki sahibi Nasır Hemir'dir. Çocuk Edebiyatı Ödülümüzün sahibi Figen Yaman Coşar kardeşimizdir. Görsel Sanatlar Ödülümüzü Selahattin Sancaklı'ya takdim ediyoruz. Mimarlık Ödülümüzü ise 6 isme birden veriyoruz. Müzik Ödülü'ne genç piyanistimiz Büşra Kayıkçı layık görüldü. Saygı Ödülümüzü kıymetli hocamız Prof. Dr. Hüsrev Hatemi'ye takdim ediyoruz.

Gazze'de 3 aydır devam eden İsrail vahşeti karşısına çıkıp bir kelime etmezler. Hatta Hamas bahanesiyle İsrail'in devlet terörünü günümüzün führeri Netanyahu'nun soykırım politikasını meşrulaştırmaya çalışırlar. Nerede Türkiye ve Türk milletine karşı eylem hazırlığı varsa bunların hepsini ön safta muhakkak bulursunuz. Necip Fazıl'ın ömrü kendi halkına karşı nobran ama Batı karşısında ezik bu çevrelerle mücadeleyle geçmiştir. Biz son 21 yılımızı Paris'ten Londra'dan hatta ve hatta Kandil ve Pensilvanya'dan seslenen batının gönüllü lejyonerleriyle geçirdik.

Süper Kupa açıklaması

Dün gece yaşanan hadiselerden duyduğumuz üzüntüyü vurgulamak istiyorum. Türk sporunun tartışmalarla değil başarılarla gündeme gelmesini arzu ediyoruz. Hangi sebeple olursa olsun sporun günlük siyasi rekabetin mezesi haline getirilmesi yanlıştır, hatalıdır, sporumuza hiçbir faydası yoktur. Dün geceden itibaren muhalefet partilerinin yaptığı açıklamaları istismar siyasetinin yeni örnekleri olarak görüyoruz. Cumhuriyet 85 milyonun ortak değeridir. Gazi Mustafa Kemal bu ülkenin banisidir. Türkiye'nin ve Türk milletinin onurunu, haysiyetini, şerefini nasıl savunduğumuzu CHP bilmese de tüm dünya çok iyi biliyor. Ülkemizin itibarını nasıl koruduğumuzu muhalefet bilmese tüm insanlık biliyor. CHP ve şürekası ders vermeyi bırakıp, şayet samimi iseler bölücü örgütün uzantısı ittifak noktalarından hesap sorsunlar. Daha düne kadar, affınıza sığınarak söylüyorum, ‘Siz Atatürk’ün askeri değil itlerisiniz.’ diyenlerle el ele, kol kola yürüyenlerin bugün söylediklerinin bizim nazarımızda hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Dünkü olayın mecrasından çıkarılarak şov ve provokasyon malzemesi yapılmasına müsaade edemeyiz. Bu konuda yapılması gereken ne varsa hangi adım atılması gerekiyorsa onu yapmaktan çekinmedik, çekinmeyiz. Tüm kulüplerimizden fair play ruhuna samimiyetle sahip çıkmalarını bekliyorum.”