Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da düzenlene Kudüs Platformu Konferansı'nda açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Kalbi Kudüs ve Filistin için atan siz kıymetli parlamenterleri ülkemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Medeniyet, tarih ve kültür şehri güzel İstanbul'umuza hepiniz hoş geldiniz.

Haçlı seferleriyle yakılıp yıkılan Kudüs'ü tekrar ayağa kaldıran ecdadın torunları olarak Filistin'de yaşananları takip ediyoruz.

Hiç kimse kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez. Kudüs'e sahip çıkmayı bir görev biliyoruz. Son bir asırdır tüm insanlık için tekrar bir Darüsselam haline getirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz.

Kudüs'ü savunmanın farklı inançların özgürlüğünü savunmak olduğunu bilerek çabamızı sürdürüyoruz.

Son bir asırdır toprakları aşama aşama işgal edilen Kudüs halkı, bugün tarihin en acımasız saldırılarıyla baş başa. İşgalci zalimler karşısında dik duran Filistin'in yiğit evlatlarını saygıyla selamlıyorum.

Netanyahu, kendinden önceki katiller gibi adını 'Gazze kasabı' olarak utançla tarihe yazdırmıştır.

Ellerindeki lobiyle Gazze'de işledikleri cinayetlerin üstünü örtebileceklerini düşünüyorlar ama ne yaparsanız boş. Tayyip Erdoğan'ın kalbine zincir vuramazsınız. Sizin baskılarınıza asla boyun eğmeyiz.

Ey Netanyahu duam şu, 'Allahım, "Ya Kahhar" ismiyle bu siyonistleri kahr-u perişan eyle' Biz şartlara göre, konjonktüre göre politikasını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Yarım asır boyunca bedel ödemekten asla çekinmedik.

Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'yeni anayasa' açıklaması Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'yeni anayasa' açıklaması

Hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı beklemesin. Sırf Avrupa öyle istedi diye Hamas'a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız. Filistinli direnişçilere terörist yaftası vuramayız. Biz Hamas'ı Filistin'in Kuva-yı Milliye'si olarak görmeye devam edeceğiz. Bunu da her platformda dillendirmekten geri durmayacağız.

"Gazze'yi kabristana dönüştürmeyi haklı çıkaramazsınız"

203 gündür Gazze'de devam eden soykırımı hiçbir şey haklı gösteremez. 7 Ekim'de yaşananları tasvip edebilirsiniz ya da etmezsiniz. Bu sizin bakış açınız. Ama bebekleri öldürmeyi, camileri, kiliseleri, okulları bilerek hedef almayı, Gazze'yi büyük bir kabristana dönüştürmeyi haklı çıkaramazsınız.

Çocuğunun doğum gününü Gazzelileri öldürerek kutlayan bir anlayışın insanlıkla bağı kalmamış demektir. İsrail'le artık ilişkilerimizi ticaret başta olmak üzere kestik, kesiyoruz.

Türkiye 2 bin yıllık tarihinin hiçbir döneminde soykırım yapmamıştır. Başı düşen herkese kapımızı açtık. Engizisyondan kaçan Musevilere de, Nazilerden kaçan Musevilere de biz sahip çıktık ey Netanyahu

Suriye'den kaçan kardeşlerimize biz yardımcı olduk. Bölgemizde barışın, huzurun, refahın hakim olması için samimiyetle gayret gösteriyoruz.

İsrail'in savunma sanayiinde kullanılacak şeylerin ihracını zaten daha önce durdurmuştur. 9 Nisan kararlarıyla bunu pekiştirdik. Ancak birileri Filistin'e verdiğimiz desteği gölgelemeye çalıştı. Hatta 'İsrail'e jet satışı yapıldı' iftirasını atacak kadar ileri gittiler. Sizin vicdanınız var mı? Tayyip Erdoğan ve arkadaşları böyle bir şey yapar mı?

Bu iftiralar yabancı basın tarafından köpürtülerek ülkemize karşı kullanıldı. Üç kuruşluk siyasi çıkar uğruna iftira attılar. Birileri, Filistin'e verdiğimiz desteği gölgelemeye çalıştı.

Şimdi aynı çevrelerin Kürecik'teki radar üssüyle ilgili benzer yalanlara sarıldığını görüyoruz. Bu meseleyi istismar etmeye çalışıyorlar. Kürecik'teki radar merkezinin ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle ilişkisi, bağı, irtibatı yoktur ve olamaz. Türkiye böyle bir şeye zaten izin vermez. Bir müslüman olarak her şeyden önce yalan Allah'ın en çok nefret ettiği şeydir.

Varsa elinizde belgeniz, çıkar ispat edersiniz. Ama bunu yapmıyorsanız müfterisiniz.

Filistin'in daha çok ülke tarafından tanınması noktasında çabalarımızı yoğunlaştırdık. Filistin'i tanıma hazırlığında olan İspanya'yı tebrik ediyorum.

Filistin halkının BM'ye tam üye devletlerinin olmaması hem büyük bir ayıp hem de ciddi bir haksızlıktır. Geçen hafta Güvenlik Konseyi'nde bu yönde atılan adım ABD'nin vetosu ile karşılaşmış ve engellenmiştir. ABD bu kararı ile Güvenlik Konseyi üyesi diğer devletlerin iradesini de yok saymıştır. Bu kararı kabul etmiyoruz.

Amerikan yönetimi İsrail'e verdiği koşulsuz askeri ve diplomatik destekle çözüme katkı sunmuyor. Sorunun daha da büyümesine sebep oluyor. İsrail'e 25 milyar dolarlık askeri paketi onaylaması bunun en net göstergesidir. 1915 Olayları üzerinden Türkiye'ye yönelik asılsız ithamları tekrarlamak yerine Amerikan yönetimi Gazze'ye bakmalı, İsrail'in Gazze'deki soykırım girişimlerini engellemelidir.

Batılı ülkelerin sabır taşımızı çatlatan tutumlarını reddediyoruz. Gazze krizinde siyonizmin Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel ölçekteki tahakkümünü bir kez daha görmüş olduk.

Netanyahu denilen bu kasabın hukuk önünde hesap vermesi için gayretimizi artırmalıyız. Türkiye olarak elimizdeki tüm imkanlarla Gazze'ye yardım etmeye devam edeceğiz."