Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni'nde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Ramazan’ı şerifinizi tebrik ediyorum. Asrın Felaketi 6 Şubat depreminde kaybettiğimiz 53 bin vatandaşımızı rahmetle yad ediyoruz.
Depremin ardından aylar boyunca bölgede kalarak depremzede arkadaşlarımıza destek olan ve inşa çalışmalarına katkıda bulunan kamu personelimize de teşekkür ediyorum.
Her afetzedenin yanında olduk. Hayatını kaybedenlerin yakınlarına destek verdik.
115 milyar TL’lik kaynakla 2 milyon kişiye ulaştık.
Depremin ardından hayatını kaybedenleri geri getiremeyiz ancak onun dışındaki tüm kayıpları karşılayacak güçteyiz demiştik.
Geçen ay 46 bin konut ve köy evinin kurasını çekmiştik
30 bin 723 vatandaşımızı daha evlerine kavuşturuyoruz:
Kahramanmaraş’ta 8303 Hatay 3614 Adıyaman 5418 Gaziantep 4012 Malatya 1700 Osmaniye 1596 Şanlıurfa 1132 Elazığ 838 Adana 727 Kilis 391 Toplam 3723 ailemize yeni yuvalarının hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.1,5 ayda 76 bin konut sayısını aşmış bulunuyoruz. Toplam 30 bin 723 ailemize yeni yuvalarının hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Asrın felaketinin sebep olduğu sıkıntıların altından kalkmak kolay değil. Toplam zarar 104 milyar doları buluyor. Sadece bu yıl 1 trilyon TL üzerinde kaynak ayırdık. Geçtiğimiz yıl da aynı meblağda kaynak ayırmıştık. Önümüzdeki yıldan sonra ülkemizin ve şehirlerimizin üzerindeki deprem yükünü tümüyle kaldırmayı hedefliyoruz.
Böyle bir yükün altından milli dayanışma, afetle mücadele ve konut inşası alanındaki güçlü birikimimizle ancak biz kalkabilirdik. Biz sadece depremin yıktıklarını yerine koymakla kalmıyoruz. Caddeleri, meydanlarıyla, üretim istihdam altyapısı ile şehirlerimizi yeniden tasarlıyoruz. Ülkemizin tamamıyla birlikte deprem bölgemizi de Türkiye Yüzyılı’na hazırlıyoruz.
Şimdi yerel yöneticilerimizi belirleyeceğimiz yeni bir seçimin arifesindeyiz. Bölgemizde yaşanan krizlere ve çatışmalar bitmek bilmiyor, sürekli genişliyor. Şimdi de Gazze’deki katliamın insani ve vicdani sorumluluğu ile karşı karşıyayız.
Ekonomi programımızı zor şartlarda uygulamayı sürdürüyoruz. Bu programı sabote etmek için çabalayanlar var. Bunların hiçbiri deprem bölgemizi ayağa kaldırma projemizin önüne geçemiyor.
Ülkemizin 4 bir yanında milyonlarca insanımız tarihin bilinen en tehlikeli fay hatlarına yakın yerlerde yaşıyor. 1999 depremi ardından bu depremlere hazırlık için pek çok projeyi hayata geçirdik.
TOKİ öncülüğünde ülkemizin konut stokunu yeniledik 1 milyon 314 bin kaliteli konutu vatandaşlarımıza sunduk. Özel sektörümüz de bu sürece dahil oldu. Kamu binalarının büyük kısmını da güçlü bir şekilde yeniden inşa ettik.
6 Şubat depreminde yıkılan binaların yüzde 90’ından fazlasının 1999 öncesinde yapılan binalar olduğunu görüyoruz.
Deprem maalesef bizi beklemiyor. Bizim hazırlıklarımızı bitirmemizi hiç beklemiyor. Şehirlerimizi depreme dayanıklı hale getirmek için acele etmeliyiz. Bilhassa İstanbul gibi yoğun nüfusa sahip yerlerde böyle bir afetin altında kalkmak çok zor olacaktır.
Devlet ve millet el ele vererek gereken dönüşümleri bir an önce gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz.
Deprem bölgesindeki çalışmalar bittikten sonra diğer şehirlerimizin dönüşümüne daha çok kaynak ayırabileceğiz.
Zübük siyaseti ile başka alanlarda göz boyamak belki mümkün olabilir ancak deprem karşısında bunun bir karşılığı yoktur. Deprem siyaset üstü bir konudur, deprem ihmale gelmeyecek bir konudur.
İşte bu anlayışla deprem riski ve sonrası yaşayabileceği kayıp oranı İstanbul’a Murat Kurum kardeşimizi aday gösterdik.
Son 5 yılda yaşanmış tüm afetler sonrası çalışmaları başarıyla yürüten Murat Kurum kardeşimizin İstanbul’u da en iyi şekilde hazırlayacağından şüphe etmiyoruz.
Bugünkü kura töreni ile anahtarlarını alacak vatandaşlarımıza tekrar hayırlı olmasını diliyorum.