Dünya Mutluluk Raporu 2025 ve yükselişin yolu

Halka mutluluk getirmek ÇKP’nin temel gayesi olup, kalkınmayı hızlandırmada halkın yaşam şartlarının düzeltilmesinde ısrarcı olunması, halkın güzel bir yaşam arzusunun etkin şekilde gerçeğe dönüştürülmesi gerekir. (Xi Jinping, 20.ÇKP Ulusal Kongresi) 

Dünya Mutluluk (Endeksi) Raporu (DMR) 2025 yayınlandı. Yıllardır Oxford Üniversitesi İyilik Hali Merkezi ile Gallup Araştırma Şirketi ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı’nın ortaklaşa yayınladıkları DMR (WHR) adlı çalışmada mutluluk ölçümü bir öznel iyilik hali ölçümüdür.

Editörler grubunda mutluluk konusundaki öncü gurularından biri olan R. Layard ve yanısıra J.Sachs, Shun Wang gibi bu konudaki çalışmalarıyla ünlü kişiler var. Ülkemizde ilk ikisi tanınır ama sonuncusu tanınmaz. Kısaca bilgi verelim. Prof. Wang, Suzhou Xi’an Jiatong Liverpool University International Business School’un duayen hocalarındandır. Wang ‘Encyclopedia of Happiness, Quality of Life and Subjective Wellbeing (2024)’ adlı eserin içinde ‘World Happiness Report: Origins, Purpose, Contents, Impact and Future’ adlı bir bölüm kaleme almıştır. Bu bölümde işbu yazımızda değindiğimiz raporla ilgili çok açıklayıcı bir bilgi demeti mevcuttur.

DMR 2025

Bu rapordaki endeksin kapsamı üç göstergeden oluşmaktadır: yaşam değerlemeleri, olumlu duygular (etkileme) ve olumsuz duygular (etkileme). Yaşam değerlemesi katılımcıların 0 (en kötü) ile 10 (en iyi) arasındaki zihinsel değerlemelerinden oluşuyor. Olumlu duygular, üç soruya evet-hayır yanıtlarından oluşuyor. Bu sorular şöyle: gülme, zevk alma, ilginç bir şeyi öğrenme veya yapma deneyimleri. Olumsuz duygular da aynı biçimde evet-hayır soruları. Bu sorular da şöyle: endişe, üzüntü ve kızgınlık deneyimleri ile ilgili. Sonra da ülkeler arasındaki mutluluk ortalamasını açıklayıcı bir regresyon çalışması yapılmış. Bu regresyonda da bağımsız değişkenler olarak “Kişi başına GSMH, Sosyal destek, Doğumda yaşam beklentisi, Yaşam tercihlerini yapmada özgürlük, Cömertlik, Yolsuzluk algısı, Distopya ve Artık” gibi unsurlar kullanılmış.

DMR 2025 Raporu’nda ‘insanların mutluluğunu önemsemek ve paylaşmak (caring and sharing)’ odak tema olmuş. Bu odak tema bağlamında anket kapsamına alınan bireylere bu yıl özellikle ‘yemeklerini başkalarıyla paylaşma’, ‘bulunan cüzdanın geri getirilmesi’ konularında sorular yöneltilmiş. Bireylerin mutlulukları ve bu bireylerin içinde yaşadıkları ailelerin hane halkı sayısı arasında ilişki incelenmiş.

RAPORUN BULGULARI

Kritik bulgular şöyle:

Mutluluk ve yardımseverlik sıralaması

• Yıllık mutluluk sıralamasında birinci Finlandiya ve diğer İskandinav ülkeleri de ilk sıralarda yer almış.

• İskandinav ülkeleri kayıp cüzdanların geri getirilmesi konusunda beklenen ve gerçekleşen geri dönüş oranı göstergesinde de en üst sıralarda yer alıyorlar.

.• Gallup Dünya Anketi'nin kapsadığı üç hayırsever eylem – bağış yapmak, gönüllülük ve yabancılara yardım etmek – için ülke sıralaması kültürel ve kurumsal farklılıklara bağlı olarak değişmektedir.

Önceki bulguların gözden geçirilmesi:

• Araştırmalar, iyiliksever davranışların iyilik hali yararlarının bu davranışların başka insanlar için neden ve nasıl yapıldığı konusuna bağlı olduğunu göstermektedir.

• Hem yardım edenler hem de alıcılar üç C bağlamında  fazla mutluluk yaşamaktadırlar:

Özenli bağlantılar (Caring connections), Seçim (Choice) ve Net olumlu etki (Clear positive impact).

Önemseme ve paylaşma konusunda raporun yeni sonuçları şöyle olmuş:

• 2024 boyunca, hayırsever eylemler önemli ölçüde düşmüş, ancak hemen her yerde 2017-19 seviyelerinden %10 daha yüksekte olmaya devam ediyor. Başkalarından nezaket beklemek temel cari veya beklenen hasarlara göre daha önemli bir öncü göstergedir.

• 2024'te yabancılara yardım etmek önemli ölçüde daha yüksek olmaya devam ediyor.

·  İnsanlar yaşadıkları toplumun nezaketi konusunda çok kötümserler.

·  Kaybettikleri cüzdanın geri getirileceği konusunda beklenti oranı gerçekleşen geri getirme oranından düşükmüş.

·  Ülkelerin içindeki mutluluk eşitsizliği son yirmi yılda yaklaşık dörtte bir azalmış. Ülkeler arasındaki mutluluk eşitsizliği ise sabit olarak devam ediyor.

·  Beklenen adalet ve nezaket, mutsuzluk eşitsizliğini azaltıyor ve güven sosyal bağlantıların yararlarına katkıda bulunuyor.

·  Ortalama olarak, daha fazla bağımsız resmi kalkınma yardımı (untied official development assitance :ODA) sağlayan ülkelerin daha mutlu oldukları görülmektedir.

·  Mülteci nüfus payının yüksek olduğu ülkeler daha az mutlu gözüküyorlar, çünkü mülteci sayısı çağrılıdan çok konuma bağlı göçmenlere dayanmaktadır.       

ÜLKELERE YAKINSAK BAKIŞ

Finlandiya üst üste sekizinci kez dünyanın en mutlu ülkesi seçildi. Finlandiya'nın yanı sıra Danimarka, İzlanda ve İsveç aynı sırayla ilk dörtte yer almaya devam ediyor. Avrupa ülkeleri sıralamada ilk 20'de çok yoğun yer almışlar. İsrail 8. sırada yer almış! Kosta Rika ve Meksika ilk kez ilk 10'a girerek sırasıyla 6. ve 10. sırada yer almış. ABD, 2012’de 11. sırada yer alırken, bu yıl 24. sıraya gerileyerek tüm zamanların en düşük sırasına düştü. Raporda, ABD'deki yalnız yemek yeme oranının son 20 yılda yüzde 53 arttığı ve bunun mutsuzluğu artırdığı belirtiliyor.

Afganistan, bir kez daha en mutsuz ülke olarak raporda en alt sıraya yerleşti. Afganistan'daki kadınlar, özellikle hayatlarının daha da zorlaştığını ve sosyal koşulların iyileşmesi adına önemli adımlar atılması gerektiğini belirtiyor.

RAPORDA ÇİN HALK CUMHURİYETİ

Raporda Çin bu yıl 68. sırada yer almış. 2019’dan bu yana 83.’lükten 68’e yükselmiş. Çin’in puanlanmasında öne çıkan önemli bir husus var ki, o da şu: 5 farklı göstergenin toplum puana katkıları listedeki ülkelere göre çok ciddi biçimde dengeli.  Örneğin, ABD sıralamada 24. Ama bu puanı almasındaki en önemli katkı kişi başına milli gelir unsurundan geliyor. Yani yaşam standardından, ama ya yaşam kalitesi? Orada puanlar mafiş!

RAPORDA TÜRKİYE   

Raporda Türkiye, bu yıl 5,262 puanla 94. sırada kendine yer buldu. Türkiye, sıralamanın ilk başladığı 2012 yılına göre 0.08 puan kaybetmiş. Türkiye’nin sırası 2014’te 65’incilik iken, maalesef 2019’dan bu yana 90-100 aralığında seyrediyor!

RAPORUN KOORDİNATÖRLERİ NE DEMİŞ?

BM Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı başkanı Jeffrey D. Sachs, bulguların "mutluluğun temelinin güven, nezaket ve sosyal bağlantıya dayandığını" yeniden doğruladığını söylemiş.

Gallup CEO'su Jon Clifton, “Mutluluk sadece zenginlik ya da büyümeyle ilgili değildir; güven, bağlantı ve insanların arkanızda olduğunu bilmekle ilgilidir. Daha güçlü toplumlar ve ekonomiler istiyorsak, gerçekten önemli olana yatırım yapmalıyız: birbirimize” diye konuşmuş.

YÜKSELİŞİN YOLU: NE YAPMALI?

•             Ekonomik olarak bölgeler, cinsiyet, yaş vb. tüm demografik özellikler açısından yaşam standardı eşitsizliği çözülmelidir.

•             Sosyal yardımlar insanların hazır tüketime yöneltici değil, insana yaraşır kolektif üretime yöneltici nitelikte olmalı, kayırmacılıktan uzak olmalı, sadece nakit değil bilgi de dahil gari nakdi unsurları da içermelidir. Sosyal yardım mekanizması ‘kapsayıcılık’ çalışmaları olarak düzenlenmelidir.

•             Anne-baba eğitimi başta olmak üzere hem yaygın hem de örgün eğitim süreçlerinde verilen değerler sisteminin özgecilik (diğerkâmlık), paylaşmacılık, vicdan, dürüstlük, özgürlük ve sorumluluk dengesi gibi unsurları içermesi sağlanmalıdır.

•             Gerek eğitim, gerek sağlık, gerek kültür idaresi başta olmak üzere tüm kamusal yönetim kapsamında saygı (özsaygı dahil)  ve sevgi (aşırıya kaçmayan özseverlik dahil) kavramları hem kuramsal ve felsefi hem de uygulamasal olarak planlanmalı, organize edilmeli, yürütülmeli, denetlenmelidir. Bu denetim kapsamında ‘yurttaş davranış skorlama sistematiği’ gibi bir model tasarımlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Bireyler sadece vicdanlarıyla başbaşa bırakılmamalı, toplumsal denetim sistemi kurulmalıdır.

•             Ülkenin Kalkınma Planı’na ‘daha ekonomik, daha estetik, daha etik, daha ekolojik bir Türkiye’ sloganı yerleştirilmelidir.

•             Yapılacak işler kapsamında ‘şirketlere düşen işler ve sorumluluklar’ ayrıntılı bir çalışma ile belirlenmeli ve bir yasal düzenleme hazırlanmalıdır. Bu düzenleme kapsamında şirketlerde bir ‘mutluluk yöneticisi’ istihdam edilmelidir.

•             Yapılacak işler kapsamında ‘bireylere düşen işler ve sorumluluklar’ ayrıntılı bir çalışma ile belirlenmeli ve bir düzenleme hazırlanmalıdır. Bu düzenleme kapsamında oluşturulacak bir kamu yönetimi organizasyonu ile (bakanlıklararası bir birim ya da bir bakanlığa örneğin kültür bakanlığı vb. bağlı birim ile) çalışmalar yürütülmelidir. Bu kapsamda bireylerin kendi ‘mutluluk ya da mutsuzluk ayakizi’ni ölçebilme olanağı dijital olarak yurttaşlara sunulmalıdır. Tanımlanamayan şeyin ölçülemeyeceği, niceliksel ve/veya sayısal olarak ölçülemeyen şeyin de yönetilemeyeceği yaygınca kabul gören bir gerçektir.                   

SONSÖZ

Yazımızı mutlulukla ilgili bir özdeyişle bitirelim: Mutluluk fiyatı olanlarla değil, değeri olanlarla yaşanır... 

Melih Baş