Dünya barışı ve kalkınması için daha fazla katkıda bulunalım

Son günlerde, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Asya Pasifik Ekonomi İşbirliği Örgütü (APEC) 31. Liderleri Zirvesi ve G20 Liderleri 19. Zirvesi'ne katılarak, dünyanın özellikle gelişmekte olan ülkelerin genel olarak ilgilendiği küresel kalkınma sorununa yeni düşünceler ve görüşmeler getirdi, Çin'in bilgeliklerini ve tecrübelerinin dünyaya önemini gösterdi.

APEC zirvesinde, Çin tarafı Asya Pasifik ortak kader topluluğunun inşa edilmesi ve Asya Pasifik kalkınmasının yeni döneminin başlatılması için, açık ve entegre Asya Pasifik iş birliği boyutunun tesis edilmesi, yeşil ve yenilikçi Asya Pasifik büyüme modelinin yetiştirilmesi, ve ortak yararlı ve kapsayıcı Asya Pasifik kalkınma yaklaşımının sağlamlaştırılması şeklindeki 3 öneride bulundu. G20 zirvesinde, Çin tarafı yoksullukla mücadele ve küresel yönetişim temaları hakkında küresel iş birliğini hızlandıran tavrını ve eylem planlarını ortaya koyarak, Çin'in bu sorunlar üzerindeki başarılı tecrübelerini tanıttı, küresel iş birliği için çağrıda bulundu, ve Çin'in global sorumluluğunu yansıttı.

Kalkınma, halkın mutluluğunu gerçekleştirmenin anahtarı, bütün ülke için de geçerli bir yoldur. Çin'de 800 milyon fakir nüfusun fakirlikten kurtarılmasının gerçekleştirilmesi, ve Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi'nde belirtilen yoksulluk azaltma hedefinin erkenden yerine getirilmesi, hem Çin halkına yararlar getirdi, hem de diğer ülkelere örnek oluşturdu. Cumhurbaşkanı Xi Jinping, G20 zirvesinde küresel kalkınmaya destek veren Çin'in 8 hareketini açıkladı. Bu hareketler: Kuşak Yolu'n kaliteli inşaatı, Küresel Kalkınma İnisiyatifi'nin hayata geçirilmesi, Afrika'nın kalkınmasına destek vermek, fakirlik azaltmaya ve gıda güvenliğinin uluslararası iş birliğine destek vermek, ve küresel bilim teknoloji yaratıcılık sonuçlarının daha fazla "Küresel Güney"e yararlar getirmesini sağlamaktan ibaret olup, "Küresel Güney" ülkelerinin kalkınma iradesine karşılık verdi, dışa açılım, bilim teknoloji iş birliği ve gıda güvenliği gibi ağırlıklı alanlara odaklandı, Çin'in "insanın geleceğini ve mutluluğunu düşünmek" sorumluluğunu sergiledi, ve gelişmekte olan ülkelerin modernleşmesini gerçekleştirmek için güçlü ivme kazandırdı.

Barışçıl bir ortam, kalkınmanın gerçekleştirilmesinin ön şartıdır. Şu an, bölgesel güvenlik sorunları gitgide artıyor, çeşitli geleneksel ve geleneksel olmayan güvenlik tehditleri birbirini katlandırıyor. Küresel yönetişimin önemli parçası olan küresel güvenlik yönetişiminin önemi daha da öne çıkıyor. Ukrayna krizi gerilimini hafifletmekten, Filistin-İsrail çatışmasının tekrarlanmasına çözüm getirmeye kadar, Cumhurbaşkanı Xi Jinping yeniden Çin tarafının tavırlarını belirterek, barışı ve diyalogu hızlandıran bir büyük devletin sorumluluğunu gösterdi. Uluslararası gelişmelerin nasıl değişirse değişsin, Çin hep barışçıl diyalog yanında ve adalet ve hakkaniyet yanında olacak, Küresel Güvenlik İnisiyatifi'ni yerine getirecek, meseleler için ara buluculuk rolünü oynayacak, Çin'e özgü meselelerin çözümünü araştıracak, ve küresel güvenlik yönetişiminin tamamlanması için yeni düşünceler katacaktır.

Çin ve Türkiye, bölge ve dünyanın barışı, kalkınması ve iş birliğini savunan önemli güçtür. İki ülke de kendine uygun olan kalkınma yolunu araştırıyor, siyasi istikrarı, ekonomik ve sosyal gelişmelerini hızlandırmaya çalışıyor. Yüzyılda görülmeyen büyük değişimlere karşı, iki ülkenin daha sıkı bir dayanışma içinde bulunup, hegemonyaya karşı boyu eğilmemesini, zorluklara taviz vermemesini, birlikte barış, kalkınma, adalet, hakkaniyet, demokrasi ve özgürlük olan insanın ortak değerlerini savunmasını, ve hep birlikte insanın ortak kader topluluğunu inşa etmesini bekliyoruz.