Türkiye

DSP Genel Başkanı Aksakal'dan İsrail uyarısı: "Suriye ve Türkiye topraklarına dayanacaktır"

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, "İsrail'in tam bir yıl önce başlattığı ve esasen çok daha öncesinde hazırlıklarını sürdürdüğü işgal ve soykırım girişimi bugün Lübnan topraklarına sirayet etmiş, yakın zamanda da Suriye ve Türkiye topraklarına dayanacaktır." dedi.

Aksakal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nı kutladı. Meclisin yani çalışma döneminin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla başladığını anımsatan Aksakal, "Sivil bir anayasa yapabilmenin, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk milletvekilleri olarak 28'inci dönemde bize düşen önemli bir görev olduğuna inanıyoruz. 12 Eylül faşist darbesini gerçekleştirenler tarafından yazılmış bir darbe Anayasası'nın tüm krizlerini ortadan kaldırarak; demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin niteliklerine haiz ve bugünkü Anayasa'da yer alan ilk 3 maddeyi tartışma dışında bırakacak, aynı zamanda bu üç maddeyi güvence altında tutan dördüncü maddeyi de güvence altına alacak bir anayasa mutlaka yapılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Aksakal, TBMM İçtüzüğü'nde de değişikliğe gidilmesi gerektiğini vurguladı.

Küresel emperyalist sistemin stratejilerinin nihai aşamasının Türkiye olacağı hususunun artık Cumhurbaşkanı düzeyinde Meclis kürsüsünde ifade edildiğini kaydeden Aksakal, "Bu konu sadece iktidar partisinin değil, Mecliste yer alan ve almayan tüm siyasi partilerin ortaklaşa çözüm üretme mecburiyeti olan bir konudur." diye konuştu.

Partisinin bir konuda uyarıda bulunmak istediğini söyleyen Aksakal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İsrail'in tam bir yıl önce başlattığı ve esasen çok daha öncesinde hazırlıklarını sürdürdüğü işgal ve soykırım girişimi, bugün Lübnan topraklarına sirayet etmiş, yakın zamanda da Suriye ve Türkiye topraklarına dayanacaktır. İsrail'in bu planının temel dayanağı olarak dini fanatizmleri kapsamında İsrailoğulları'na vadedilmiş topraklar inancını ortaya sürmesi, yakın gelecekte sadece terör yapılanmalarının ortadan kaldırılması gerekçesiyle sürdürülen çatışmaları tam anlamıyla bir dinler arası savaş niteliğine büründürecektir. Allah korusun bu sadece bölgesel olmaktan çıkıp sorunun tüm dünyaya tahvil olması sonucunu doğuracaktır."