Çin’e 28-31 Temmuz günleri arasında resmî bir ziyarette bulunan Ramos-Horta, Çin ekonomisinin kazandığı başarılarla dünyanın dikkatini üzerine çektiğini, bunun Çin’i önemli bir ekonomi ve finans ülkesi konumuna getirdiğini belirtti.
Ramos-Horta, dev bir ülkenin mutlak yoksulluğu ortadan kaldırarak, yoksul bir tarımsal ekonomiden başta teknoloji ve sağlık olmak üzere çeşitli alanlarda ileri bir ülke hâline gelmesinin etkileyici olduğunu ifade etti.
Doğu Timor ile Çin arasındaki ilişkileri “örnek” ve “olağanüstü” ifadeleriyle nitelendiren Ramos-Horta, ilişkilerin karşılıklı anlayış ve uzlaşı temelinde daha da geliştirileceğine inandığını dile getirdi.
Ramos-Horta, Çin'in Doğu Timor ile bilgi, beceri ve deneyimlerini paylaşmasını, ülkenin tarım üretimini artırmasına daha fazla teknik destek sağlamasını umduklarını kaydetti.
“Çin tehdidi” iddiasının tamamen asılsız olduğunu yineleyen Ramos-Horta, “Çin'in bir tehdit olduğunu düşünmüyorum. Tam tersine Kuşak ve Yol iş birliğini destekliyorum. Küresel ekonomik gelişme için büyük önem taşıyan Kuşak ve Yol İnisiyatifi, Asya’nın Avrupa’ya daha hızlı ve iyi bir şekilde bağlanmasını sağlayabilir, iki kıtayı daha müreffeh kılabilir.” ifadelerini kullandı.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping tarafından ortaya koyulan insanlığın kader birliğini oluşturma düşüncesini tamamen desteklediğini söyleyen Ramos-Horta, bu hedefe ulaşılması için temiz su kaynaklarının sağlanması, sağlık ve yenilenebilir enerji alanlarının geliştirilmesine odaklanılması gerektiğinin altını çizdi.