Bakanlığın X sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Bakanımız Hakan Fidan, Stratejik Araştırmalar Merkezi ve Uluslararası Arabuluculuk Genel Müdürlüğü tarafından akademisyenlerin katılımıyla düzenlenen Arabuluculuk Çalıştayı'na hitap etti." ifadesi kullanıldı.

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanlığı ve Uluslararası Arabuluculuk Genel Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen çalıştayda Dışişleri Bakanlığının ilgili birimlerinden yetkililer, üniversitelerden akademisyenler ve düşünce kuruluşlarından temsilciler bir araya geldi.

Bakan Fidan çalıştayda, arabuluculuk bağlamında yürütülen çalışmalar ve geleceğe dönük vizyon hakkında bir konuşma yaptı.

Bu alandaki deneyimlerini paylaşan Bakan Fidan, Türkiye’nin ihtilafların barışçıl çözümü başlığında uluslararası alandaki "özgün rolünü" vurguladı.

Şırnak’ta bazı bölgeler özel güvenlik bölgesi ilan edildi Şırnak’ta bazı bölgeler özel güvenlik bölgesi ilan edildi

Çalıştaydaki oturumlarda, katılımcılar tarafından Türkiye’nin uluslararası barış arabuluculuğu alanındaki mevcut konumu tüm boyutlarıyla irdelendi ve Türkiye’nin gelecekteki olası yönelimleri değerlendirildi.

Arabuluculuk disiplininde teori ile uygulama arasında etkileşimin, bu bağlamda akademi dünyası ile resmi kurumlar arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi için atılabilecek adımların değerlendirildiği çalıştayda, Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardaki tematik çalışmaları ile geçmiş ve mevcut somut arabuluculuk faaliyetleri de ele alındı.

Çalıştayda ayrıca, Türkiye’nin arabuluculuk alanındaki "özgün nitelikleri, ilerleyen süreçte arabuluculuk rolünün hangi alanlarda daha etkin olabileceği" ile bu başlıkta güçlü veya geliştirilmeye açık yönler de değerlendirildi.

Türkiye'nin uluslararası barış arabuluculuğu faaliyetleri

Türkiye’nin arabuluculuk vizyonu, yakın coğrafyada dışa doğru genişleyen farklı ve birbirinden etkilenme potansiyeline sahip geniş havzalarda sürdürülebilir istikrar ve barış zemini sağlandığı ölçüde güvenlik riskleri azalırken refahın arttığı gerçeğine dayanıyor.

Bu arabuluculuk vizyonu, diplomasi ve diyaloğun, çatışma ve savaşa karşı en etkili araçlar oldukları anlayışını benimsemekte. Bu kapsamda, barış ve istikrarı sağlamada aktif rol oynama düşüncesi, Türkiye'nin arabuluculuk faaliyetlerinin merkezinde yer alıyor.

Türkiye, arabuluculuk alanında son yıllarda artan ağırlık, etki, başarı ve görünürlüğüyle, uluslararası düzlemde desteği aranan, itibar gören ve çalışmaları yakından takip edilen bir aktör haline geldi.

Türkiye, ihtilafların ve çatışmaların barışçıl yollardan çözümünün en önemli yöntemlerinden biri olan uluslararası barış arabuluculuğu başlığında, uzun süredir küresel ölçekte farkındalığın ve kapasitenin artırılması çalışmalarında öncü rol oynuyor.

Türkiye, Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ile İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) çerçevesinde başlattığı girişimlerdeki eş başkan konumu, ev sahipliği yaptığı "Arabuluculuk Konferansları ve Arabuluculuk Sertifika Programı" bu konudaki katmanlı rolünün başlıca boyutları.

Ayrıca, Türkiye, önleyici diplomasi ve arabuluculuğa verdiği önem çerçevesinde bölgede ve geniş bir coğrafyada çok sayıda arabuluculuk girişimine öncülük ediyor.