MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli, konuşmasında Erzincan İliç'te gerçekleşen maden faciasına ilişkin tekrar bilirkişi raporu hazırlanması gerektiğinin altını çizdi.
Bahçeli, "Yürütülen adli soruşturmanın sağlam ve sağlıklı sonuçlar verebilmesi için hazırlanan bilirkişi raporunun aceleye getirilmesi bir başka tartışma konusudur." dedi.
Maden faciasına ilişkin Cumhur İttifakı'nın İBB Başkan adayı Murat Kurum'a yöneltilen eleştirilere de yanıt veren Bahçeli, "Maden felaketi ile Murat Kurum hedef tahtası haline getirilmiştir. İstanbul'da havlu atacaklarını fark eden zihniyetler Kurum'u yıpratmak için devreye girmişlerdir. Çöpler Madeni'nin yüklenici firmasına ÇED raporu veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı değildir. Sadece çevresel etkileri değerlendirip denetlemektedir. Bahsi geçen altın madeni geçmişte defalarca denetlenmiş, 21 Haziran 2022 tarihinde de siyanür sızıntısı nedeniyle madeni işleten firmaya para cezası verilmiştir. Murat Kurum görevini layıkıyla yapmıştır." dedi.
Erzincan maden faciası
Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
9 maden işçimiz toprak altında kaldı. Toprak kaymasından hemen sonra kriz masası kuruldu. Devletimiz gecikmeksizin bütün imkanlarıyla seferber oldu. Bir haftadır çalışmalar fedakarlıkla yürütülmektedir.
Kayaçların içindeki altın cevherini siyanürleyip ayrıştıran, kalan siyanürlü atıkların su ile arındırıp tekrar kullanılmasını sağlayan alın terlerinin bereketiyle helal lokmasını arayan işçilerimizin hayata döndürülmesi yegane dilek ve beklentimizdir.
Bölgeye inkial eden heyetimiz arama kurtarma faaliyetlerini zaafa uğratmayanbir duyarlılıkla incelemelerini yapmışlar, tespitlerini kayda geçirmişlerdir.
MHP olarak sıcak gelişmeleri yakınen takip ediyoruz. Çarşamba günü TBMM'nin devreye girmesini yerinde bulduk ve destekledik. Kazanın her boyutuyla araştırılması arzumuzdur.
Acılarımız üzerinden siyasi rant yapmak vicdansızlıktır. Kayan toprak inşallah kaldırılacaktır. Yaralarımız elbet sarılacaktır. Karşımızda çok ciddi bir sorun var. Bu ağır sorunun kalıcı bir şekilde çözümüyle birlikte ucu nereye dayanıyorsa dayansın sorumlululuğu somut delillerle belirlenen kurum ya da kişilerin hesap vermesi acil ve elzem bir ihtiyaçtır.
"ÇED raporu veren bakanlık değildir"
Yürütülen adli soruşturmanın sağlam ve sağlıklı sonuçlar verebilmesi için hazırlanan bilirkişi raporunun aceleye getirilmesi bir başka tartışma konusudur. Bilirkişi raporunun yeniden ele alınması akla en uygun seçenektir.
Maden felaketi ile Murat Kurum hedef tahtası haline getirilmiştir. İstanbul'da havlu atacaklarını fark eden zihniyetler Kurum'u yıpratmak için devreye girmişlerdir. Çöpler Madeni'nin yüklenici firmasına ÇED raporu veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı değildir. Sadece çevresel etkileri değerlendirip denetlemektedir. Bahsi geçen altın madeni geçmişte defalarca denetlenmiş, 21 Haziran 2022 tarihinde de siyanür sızıntısı nedeniyle madeni işleten firmaya para cezası verilmiştir. Murat Kurum görevini layıkıyla yapmıştır. Altın madeni felaketinin sızıı yüreklerimizi titretiyorken İBB Başkanlığı'nın seçim sürecinin bir malzemesi haline getirilmesi baştan ayağa yanlıştır, maksatlıdır, utanmazlıktır.
Türkiye-Mısır İlişkisi
Ekonomi, ticaret, enerji, eğitim, turizm, kültür ve savunma sanayii alanında Türkiye ile Mısır'ın arasındaki yakın temas irtibatı iki ülkenin stratejik avantajı ve kazancını tahkim edecektir.
Gazze'deki saldırılar
İsrail katliamlarına son vermelidir. Uluslararası toplam sadece sözle ve kınamayla yetinmemelidir. İnsani dram bitmelidir.
CHP'ye eleştiriler
Demlenmiş CHP'nin doğrusu ile yanlışı birbirine karışmış, milli ve manevi aidiyeti kalmamıştır. Demlenmenin maskesi kent uzlaşması, sandık uzlaşması Türkiye İttifakı olarak açıklanmaktadır. DEM PArti artık CHP'nin karar ve kumanda odasına kadar nufuz etmiş, kimin aday yapılıp yapılmayacağını tayin eden vesayetçi bir konuma sahip olmuştur.
Özgür Bey'in irade ve siyasetinin şifreleri DEM'in eline geçmiştir. Kuklalar belli, kuklacılar bilinmektedir. 31 Mart'ta Türkiye'yi demlemeye ve devirmeye çalışanlara Türk milleti müsade etmeyecek müsama göstermeyecektir.
Aziz Atütürk'ün adını ve anılarını hiçe sayanları, elleri öpülesi ecdadımıza hakaret edenleri, Türklüğü rafa kaldıranları Türk milleti affetmeyecektir.
Danıştay'ın göreve iade kararına tepki
Türk devlet ve yönetim felsefesinin dayanağı adalettir. Adalet ve hukukun tahribatı devletin zaafına yol açacaktır. AYM ile Danıştay'ın verdiği bazı kararların doğrudan devlet onuruna, milli varlık ve güvenliğimize zarar verdiği açıktır.
15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüüsnden sonra yaklaşık 4 bine yakın hakim ve savcı meslekten ihraç edilmiştir. Türk hukuk sistemi zehirlenmiştir. Danıştay 5. Daire'nin FETÖ'den ihraç edilen 387 hakim ve savcıyı tekrar mesleğine iade eden kararı çok sakıncalıdır, tehlikelidir, hukuki bir temeli yoktur.
FETÖ'cüleri göreve iade etmek cinayet değil midir? Şehitlerimize hakret değil midir? Danıştay 5. Dairesi adalet ve hukuka göre karar vermemiştir. HSK devreye girmiş ve mesleğe iadesi yapılan 387 kişi hakkında yeni bir inceleme başlatmış ve gerekli itirazlar yapılmıştır.
TÜRKİYE HABERLERİNİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN