Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) olağanüstü encümen toplantısı için bugün Ankara'ya gelen İstanbul Büyükşehir Belediye ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kayyum atamaları gündemini değerlendirmek üzere siyasi parti liderlerini ziyareti kapsamında Gelecek Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ardından İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile partisinin genel merkezinde bir araya geldi. Yaklaşık 40 dakika süren görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. İmamoğlu, şunları söyledi:
"Seçilmiş bütün meclis üyelerinin dahi yok sayıldığı bir mekanizma. Türkiye’nin en büyük ilçesi Esenyurt ardından Mardin, Batman ve Halfeti’de yaşanan kayyum süreçleriyle beraber devam etmektedir. Kayyum uygulamalarında sadece başkanlık makamı üzerinden değil aynı zamanda seçilmiş bütün belediye meclis üyelerinin dahi yok sayıldığı bir mekanizma. Türkiye Cumhuriyeti devletimizin demokrasi anlayışı açısından en güçlü olması gereken yerel yönetim kavramını tümden büyük bir parçalanmaya, insanların seçme ve seçilme hakları konusundaki inançlarını yitirdiği bir ortama taşımıştır. Bu bizleri derinden üzmüştür. Böylesi bir zaman diliminin yargı meselesi ya da devletin idari kadrolarının süreçleri içerisinde yürütülmesi gerekirken iktidarın süreçler devam edecek biçimde açıklamaları da demokrasinin nasıl bir tahakküm altında olduğunun göstergesi.
Bu meselenin bugün CHP ya da DEM yarın başka bir partinin meselesi haline gelmeksizin acilen Türkiye Belediyeler Birliği encümen toplantısına davet ettik. Bizleri kabul ettiniz, size teşekkür ediyorum. Var olan anayasa maddesi ve sonradan oluşturulan kanun maddesiyle beraber kayyum atamasıyla ilgili 2016’da yapılan düzenlemenin çok eksik, uygulama biçimi açısından daha sonra KHK ile düzenleme yapılarak oluşturuluş biçiminin tümden hukuka aykırı şekilde yürütülmesi söz konusudur. İYİ Parti olarak çok önemli çalışmaları var sizlerin çalışmaları var. Özellikle temel konu kayyum ile yapacağımız çalışmaları önümüzdeki hafta sizlere sunmak istiyoruz. TBMM Başkanlık Divanı’na da sunacağız. Buradan çıkacak sağlıklı bir sonucun, insanların hak ve hukukunun korunması adına değerli bir sonucu dönüşebileceğini, TBMM’nin bu işin çözüm merkezi olduğunu ve siz kıymetli siyasi partilerin çalışmasıyla çok güçlü bir hamle yapılabileceğini düşünüyoruz.
Tabii ki bu kriz ortamlarının sıkıntılı halleri olabilir. Yine yaptığım çağrıyı burada da yapmak isterim. Vatandaşlarımızın hak arama ortamlarını çok sağlıklı, demokratik biçimde, hukuka uygun biçimde ve özellikle kışkırtmalara maruz kalacaklar, devletimizin bütünlüğü ve esasları doğrultusunda yapmalarını arzu ediyoruz. Özellikle siyasi kadroların, haksızlığa uğrayan bizler dahil söylemlerimizi daha itinalı yapmamız halinde bu işin gerçekten anayasal zeminde tutularak bütün siyasi partilerin uzlaşı içinde ele almaları Türkiye açısından büyük kazanımlar oluşturacaktır.”
"KEYFİ UYGULAMALARIN SİYASİ KRİZE NEDEN OLDUĞU KAMUOYUNUN MALUMUDUR"
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ise şu açıklamayı yaptı:
“Kayyum meselesiyle alakalı olarak şimdi yeni bir isim buldular ‘geçici olarak görevden uzaklaştırma’ diye. Demokratik hak ve hukukun sınırında kalarak ele alınması icap ettiği hususunu da sürekli dile getirdik. Konuyla ilgili bu zamana kadar yapılan uygulamaların özellikle keyfi uygulamaların siyasi krize neden olduğu da kamuoyunun malumudur.
Hukuk içinde kalınarak sorunlara çözüm aranması lazımdır. Arayış hukuktur, adalettir ve kamil anlamda yaşama geçirilmesidir. Vatandaşın hem seçme hem de seçilme hakkına zarar verecek uygulamalardan kaçmayı da bu ülkeyi yönetenlere de mecbur kılıyor. Maalesef bu haktan yararlanmasının da önünü kesebilecek birtakım idari uygulamalara başvuruluyor. Bunun demokrasi açısından kabul edilebilecek bir yanı yoktur.
Belediye meclisinin içinden bir belediye başkanı seçilerek çözülebilir. Kanunun eksiklikleri var. TBMM çaba göstermeli. İYİ Parti’nin kuruluş felsefedir zaten. Biz bu arayışa hazırız. İYİ Parti olarak katkı sağlayacağınızdan kamuoyu ve Türkiye Belediyeler Birliği emin olsun. Kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk. Siyaseti tıkanmış gibi göstermek başkalarına istifade alanı yaratıyor gibi görünüyor ki özellikle böyle durumlarda toplumsal gerginliğe sebep olabilecek açıklamalardan kaçınılmalıdır. Konuyla ilgili siyaset alanında hem de TBMM’de yerine getireceğimizden şüpheniz olmasın."
