7 Ekimde, Hamas, İsrail’de  Aksa Tufanı adını verdiği bir eylem gerçekleştirdi. İsrail de eyleme karşılık olarak Gazze’de tek taraflı bir savaş başlatarak toplu katliama başladı. İsrail’in bütün uluslararası hukuk kurallarını ve BM mekanizmasını hiçe sayan katliamı bölgedeki diğer devlet dışı aktörleri ve devletleri de tahrik etmeye başladı. ABD, çatışmanın tüm bölgeye yayılması ihtimaline ve olası İsrail’e karşı bir saldırıyı caydırmak  için  iki uçak gemisini Doğu Akdeniz’e gönderdi. İlk başlarda ABD’nin İsrail’e açık çek vermesi nedeniyle İsrail fütursuz bir şekilde Gazze’de her türlü hukuk kuralını çiğnemekte bir beis görmedi. ABD Başkanı Biden televizyon kanallarından Amerikan halkına seslendiği konuşmasında İsrail’i Ukrayna’ya, Hamas’ı ise Rusya’ya benzetti. Hamas’ın saldırısını İsrail’in 11 Eylül’ü olarak adlandırdı ve meseleye terörizmle mücadele üzerinden bakılarak meşruiyet kazandırılmaya çalışıldı. Ancak kavramlarda çelişkiler yaşanmaya başladı. Örneğin İsrail, Hamas’ı neo-naziler olarak tanımlıyor ve BM’de dahi bunu gündeme getiriyordu. Oysa, Ukrayna savaşında neo-naziler olarak Ukrayna tarafı adlandırılıyordu ve bu Rusya’nın söylemiydi. Dolayısıyla, Biden , Gazze savaşını Ukrayna savaşına benzetmesi temelde kavramalara yüklenen anlamların farklı olması nedeniyle aslında boşa çıkmıştı. Ukrayna’nın böyle gündeme getirilmesi Zelensky’i memnun etmişti. Nihayetinde reklamın iyisi kötüsü olmazdı. Zelensky, vakit kaybetmeden saldırının ardından İsrail’e gitmek için harekete geçti ancak Netanyahu yönetimi Zelensky’nin İsrail’e gelmesini “şimdi zamanı değil” diyerek onay vermedi ama başka liderler İsrail’i ziyaret edebildi. Netanyahu açıkça Rusya’nın tepkisini çekmek istememişti. Zira böyle bir hamle Rusya’yı Hamas’ın tarafına itebilirdi. Zelensky ise bu duruma bozulmuştu. Zira tek amacı kendisinin bir Yahudi olması itibariyle kardeşleriyle Yahudi dayanışması sergilemekti .Tıpkı “ben buraya bir Yahudi olarak geldim” diyen ABD Dışişleri Bakanı Blinken gibi  Zelensky de Tel Aviv’e bir cumhurbaşkanı değil bir Yahudi olarak gitmek istemişti. Aslında, bu durum Zelensky için sonun başlangıcıydı. Zira uzun süreden beri Ukrayna’daki savaş bir çıkmaza girmiş Rusya’ya karşı taarruz da realiteden öte bir balona dönüşmüştü. Karşı taarruz adına ABD’den ve AB’den alınan milyonlarca dolar para ve silah hiçbir işe yaramamış Ukrayna ordusu bir arpa boyu yol dahi gidememişti. Açıkça Ukrayna savaşı Rusya’nın insafına kalmıştı. Gerçekten de yazdan beri Rusya, Wagner isyanı ve mühimmat sıkıntısı derken savaş cephede biraz yavaşlamıştı. Ancak son gelen haberler Rusya’nın mühimmat eksikliğini gidermiş durumda olduğunu ve tekrar cephede taarruza geçmeye hazırlandığı yönünde. Zelensky ise bir kez daha Batı’dan para ve silah istedi. Hatta hava savunma sistemlerini ortak üretmek istediklerini bildirdi. Bunun yanında gelişmiş insansız hava araçları talep ediyor. F-16’lar halen verilmedi . Tüm bunların yanında Ukrayna’da özellikle savunma alanında  büyük yolsuzlukların yaşandığı iddia ediliyor. Bu nedenle, Zelensky,  Savunma Bakanını görevden aldı. Ukrayna’ya verilen kimi silahların Ortadoğu’daki silahlı gruplara gittiği; hatta Hamas’ın elinde Avrupa yapımı tanksavar silahlarının olduğu söyleniyor. Sadece Avrupa değil Kuzey Kore menşeili silahların da ele geçirildiği ifade ediliyor. Kuzey Kore yaptığı açıklamada bu iddiaları yalandı ve Hamas’a herhangi bir silah satışı veya hibesi olmadığını açıkladı. Zelensky, ABD’ye para yardımı konusunda adeta yalvarıyor. Eğer ABD para vermeyecekse kredi versin biz kendi paramızla o krediyi geri ödeyelim teklifi bile yaptı. Ancak ABD’de işler eskisi gibi değil. 2024 Başkanlık seçimlerine tam bir yıl var. Cumhuriyetçiler, Ukrayna savaşına sınırsız para desteğine karşılar. Cumhuriyetçilere göre savaş Avrupa’nın savaşı ABD’nin değil. O halde savaşın mali yükünü Avrupa çekmeli diyorlar ve son günlerde Ukrayna’ya para yardımını Kongre’de engelliyorlar. Biden, bunu aşmak için İsrail’e yardımı Ukrayna’ya yardım ile aynı yasa paketinin içine koyarak Kongre’ye yolladı ancak Temsilciler Meclisi İsrail’e yardım yasasını bu paketten ayırarak tek başına onayladı ve Senato’ya gönderdi. Daha önce Biden böyle bir ayırım yapılarsa gelecek yasayı veto edeceğini açıklamıştı. Şimdi hem Ukrayna’ya hem de İsrail’e gidecek mali yardım ortada kaldı. Sonuç olarak, Biden yönetimi, Gazze savaşanının jeopolitik etkilerinin Ortadoğu’da uzun süreceğini görmesi üzerine  Zelensky’den barış için masaya oturmasını istediği  Amerikan medyasında yer aldı. ABD, sadece Ukrayna savaşını değil aynı zamanda Çin ile  düşmanlığı da rafa kaldırmayı tercih etti. Zira birden fazla cephede mücadele edemeyeceğinin farkında. ABD , eğer  Ukrayna, Çin ve İsrail arasında bir tercih yapacaksa o tercih İsrail’dir. Şimdi İsrail’in güvenliğini sağlamak için Rusya ve Çin ile düşmanlıkları rafa kaldıracak. Yeni düşmanları ise İran ve Hizbullah olacak gibi . Son söz, Ukrayna savaşı başladığında Biden bu savaşı demokrasi ile otokrasinin bir savaşı olarak adlandırmış ve demokrasinin kazanacağını söylemişti. Bugün Gazze savaşına bakıldığında ise maalesef  demokrasi siyonizme yenilmiş görünüyor.