Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda ise Şehit Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması Ödül Töreni'ne katıldı.

Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar:

Şehit Mustafa Cambaz adına düzenlenen yarışmanın ödül merasiminde sizlerle beraber olmanın memnuniyetini yaşıyorum. Albayrak Medya Grubu verdiği sözü kararlılıkla yerine getiriyor. Yeni Şafak Gazetesi'ne bizleri buluşturduğu için teşekkür ediyorum.

Şehit Mustafa Cambaz genç yeteneklere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. 2 gün sonra 15 Temmuz hain darbe girişiminin 8. yıldönümü.

15 Temmuz'da 252 vatan evladını şehit verdik. Hangi alanda olursa olsun hüner ehline hak ettiği değerin verilmesi mühimdir. Mükafatı verilen her başarının daha nitelikli çalışmaların müjdecisi olacağı açıktır. Yarışmamıza ülkemizin her köşesinden fotoğrafın katılımını bunun işareti olarak görüyorum. Dereceye giren tüm kardeşlerimizi tebrik ediyorum. İnşallah daha nice yıllar nice güzel fotoğraflar çekmeye devam edersiniz.

"Bütün zorluklara rağmen yaptığı işin hakkını vermekten geri durmadı"

Hangi dalda olursa olsun sanat anlayışımızın temelinde güzel olanı görmek, güzellikleri göstermek düşüncesi vardır. Sabırla, gönülle, fedakarlıkla üretilen el emeği, göz nurunun nakşedildiği en güzel şey sanattır. Sanat Allah'ın bahşettiği güzellikleri aramanın yoludur.

Şehit Mustafa Cambaz ömrünü inandığı değerlere ve mesleğine adamış, fotoğraf makinasını yanından ayırmayan, takdir ve hayranlık uyandıran eserleri ile temayüz etmiş başarılı bir fotomuhabiriydi. Doğruluğu, dürüstlüğü, çalışkanlığı, samimiyetiyle bilinen vatanperver gönül insanıydı. Türkiye'yi her karışısında İslam medeniyetinin izi olan aziz toprakları büyük bir tutkuyla sevdi. 10 binden fazla fotoğraf çekti. Bütün zorluklara rağmen yaptığı işin hakkını vermekten geri durmadı.

"Sinsi ve kanlı emellerine ulaşamadılar"

Zor da olsa 15 Temmuz gecesi olduğu gibi sonunda ölüm de olsan daima Hakkın, hakikatin, adaletin tarafında yer aldı. 252 kahramandan biri merhum Mustafa Cambaz'dı. FETÖ'cü hainler Mustafa Cambaz kardeşimizi göğsünden iki kurşunla vurarak şehit ettiler. Namuslarına emanet edilen silahları millete çevirecek kadar insanlarımızı korkakça, namertçe katlettiler. Milletin direnişini kırmak için her türlü alçaklığı yaptılar.

Sinsi ve kanlı emellerine ulaşamadılar. Her şeyi en ince detayına kadar hesaplamışlardı. 40 yıl boyunca 40 kılığa bürünerek kendilerini gizlemeyi başarmışlardı. 15 Temmuz'da Türkiye'yi işgal edeceklerini, milletin iradesine el koyacaklarını zannediyorlardı. 40 yıllık hazırlık ve plan sadece birkaç saat içinde boşa gitti.

"Yaptıkları hesap köprüden döndü"

Yaptıkları o hesap o gece Boğaziçi köprüsünden, Yeşilköy havalimanından, Kızılay meydanından, TBMM'den, Cumhurbaşkanlığı külliyesinden döndü. Millete silah doğrulttukları, kan döktükleri her yerde Rabbimiz hainlerin hesaplarını başlarına geçirdi. 15 Temmuz'da 7 düveli arkasına alan ihanet çetesinin 40 yıllık planını bir gecede bozarak tarihimize ve bizden sonraki nesillere yeni bir zafer armağan ettik.

"Türkiye emperyalistlere teslim olamaz"

Emperyalistlerin uşaklarına Türkiye'nin teslim alınmayacağına, milletin iradesine zincir vurulmayacağını yeniden gösterdik. 15 Temmuz gecesi meydanlar yerine bankamatik kuyruklarına koşanlar hala milletin destanına çamur atanlar, 15 Temmuz direnişini unutturmaya çalışanlar, o gece yaşadıkları derin hayal kırıklıklarının acısını unutamayanlar istemese de biz 15 Temmuz ruhuna sahip çıkacağız.

Pazartesi günü 81 vilayetimizde çeşitli etkinliklerle 252 kahramanımızı tekrar şükranla yâdedeceğiz. Rabbim tüm yiğitlerden razı olsun. Ruhları şâd eylesin diyorum. FETÖ'cü ağababaları olan diyet borçlarını ödemek adına 15 Temmuz destanına gölge düşürmeye çalışan mankurtları milletin vicdanına havale ediyorum.

"7 Ekim'den bu yana üç maymunu oynamaya devam ettiler"

15 Temmuz gecesi bazı maskeleri indirmişse 7 Ekim 2023'ten beri Gazze'de birçok perdenin kalkmasına vesile olmuştur. Bize basın özgürlüğü dersi verenleri gerçek yüzleri ortaya çıkmıştır. Ne oluyorsa hepimizin, tüm insanlığın gözü önünde oluyor. Gazze'ye kayıtsız kalanlar vicdansızlıklarını, iki yüzlü politikalarını saklama gereği duymuyorlar. Gezi olaylarında canlı yapanlar sözkonusu Gazze olunca birden ortadan kayboldular. İsrail saldırılarında 150'ye yakın basın mensubu hayatını kaybetti. Gazeteciler katledildi.

Uluslararası medya kuruluşlarının ofisleri polis baskınına uğradı. Tüm bunlar yaşanırken bir avuç yürekli insan dışında hiçbir batılı medya kurumundan gözle görülür tepki yükselmedi. Soykırımı görmediler, mazlumların çığlıklarını duymadılar. 7 Ekim'den bu yana üç maymunu oynamaya devam ettiler. Savunageldikleri değerleri bizzat kendi elleriyle İsrail'e destek verme uğruna Gazze'de toplu mezarlara gömdüler.

Belgrad Ormanı'nda sözleşmesi biten İBB'nin ekipleri tahliye edildi Belgrad Ormanı'nda sözleşmesi biten İBB'nin ekipleri tahliye edildi

"İslam alemi başarılı bir sınav veremedi"

Gazze'de sadece uluslararası kuruluşlar değil, maalesef İslam alemi de başarılı sınav verememiştir. Müslümanlar olarak kendimizi hesaba çekmemiz gerektiğine inanıyorum. Gelecekte de İsrail 76 yıldır ısrarla yaptığı gibi öldürmekten, masum kanı akıtmaktan vazgeçmeyecek. Batılı güçler holokost utancının etkisiyle İsrail'e koşulsuz destek vermeye devam edecek. BM Güvenlik Konseyi hiçbir adım atmayacak. İslam dünyası zulmün ve zalimin önüne nasıl geçecek? Yüzleşme cesaretini göstermekten başka çıkış yolumuz bulunmuyor. Bunu sorgulamayı ne kadar erken yaparsak o kadar hayırlı olacağı kanaatindeyim.

Türkiye bundan sonra mazlumların yanında yer almaya devam edecektir. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Mustafa Cambaz kardeşimize ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.