Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kolaya değil zora talip olan tüm dava arkadaşlarıyla iftihar ettiğini söyledi.

Sözlerinin başında bir hakikati ifade etmek istediğini belirten Erdoğan, "AK Parti olarak biz şımaran, böbürlenen, milletin teveccühünü yanlış yorumlayan bir kadro asla değiliz. Şunu herkes bilsin ki biz, millete hizmet için yola koyulan ve millete hizmet ettikçe büyüyen bir siyasi partiyiz. Önümüzdeki ay, Türkiye'yi yönetme görevini devralışımızın 22'nci yılını tamamlıyoruz. Anadolu İhtilali'yle iktidara geldiğimiz 3 Kasım 2002'den beri 'aşk ile koşan yorulmaz' düsturuyla durmadan, dinlenmeden, gecemizi gündüzümüze katarak aşkla koşturuyoruz." ifadelerini kullandı.

Milletin emanet ettiği iradesini şanla, şerefle, ona zerre leke bulaştırmadan taşımanın hasbi mücadelesini verdiklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hamdolsun bugüne kadar milletimize mahcup olacak hiçbir iş yapmadık. Gün oldu milli iradeye kasteden darbecilere meydan okuduk. Gün oldu eli kanlı terör örgütlerine karşı canımızı ortaya koyduk. Gün oldu kendini ülkenin sahibi gören elitlerin karşısına dikildik. Gün oldu bürokratik oligarşiyle mücadele ettik. Gün oldu emperyalistlere ve taşeronlarına bu ülkenin sahipsiz olmadığını gösterdik. Vesayete, mafyaya, çetelere, terör örgütlerine, haksızlığa, hukuksuzluğa, statükonun bekçiliğine soyunan antidemokratik güç odaklarına hiçbir zaman baş eğmedik.

Gece yarıları millete karşı bildiğini yayınladılar, buruşturduk ve çöpe attık. Gezi olaylarında sokak terörüyle darbe yapmaya kalktılar, demokrasimize sıkı sıkıya sahip çıktık. 7 Şubat MİT kriziyle, ardından 17-25 Aralık girişimiyle seçilmiş hükümete operasyon çektiler, hiçbirine teslim olmadık. 15 Temmuz gecesi ölüm kusan silahlara, bomba yağdıran uçaklara, sinsice, korkakça, namussuzca millete kurşun sıkan bu FETÖ'cü alçaklara, aziz milletimizle sırt sırta vererek hadlerini bildirdik. Tankların arasından sıvışıp kaçan korkaklar, milletin direnişini keyif kahvelerini yudumlayarak televizyon ekranlarında izlerken biz darbecilere meydanları dar ettik."

"Kibre kapılanlardan olmadık"

Erdoğan, "'Her hesabın üstünde bir hesap vardır.' dedik. 'Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.' dedik. 'Kaderin üstünde bir kader vardır.' dedik. Darbecilerin, hainlerin, gözünü kan ve nefret bürümüş haysiyet fukaralarının tekmilini birden bozguna uğrattık. Zaferlerimizle birlikte tevazumuzu da büyüttük. Kibre kapılanlardan, halkla arasına mesafe koyanlardan asla ve asla olmadık." dedi.

Milletin çizdiği rotadan, milletin belirlediği istikametten bir an olsun sapmadıklarını söyleyen Erdoğan, "Bu zorlu mücadele, özellikle zorlu mücadele boyunca kendimiz bedel ödesek dahi millete ve memlekete bedel ödettirmedik. Teröristler tarafından daha ömrünün baharındayken kalleşçe şehit edilen gençlerimiz oldu. FETÖ'cü melunların kurşunlarıyla toprağa düşen dostlarımız, henüz 17 yaşında şehadet şerbeti içen gencecik evlatlarımız oldu." ifadelerini kullandı.

Hayatını kaybeden dava arkadaşlarına Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, geçen günlerde trafik kazasında hayatını kaybeden Ankara İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyesi Betül Önderoğlu'na da Allah'tan rahmet dileyerek ailesine, arkadaşlarına ve sevenlerine sabır ve başsağlığı dileğinde bulundu.

Vefat edenlerin son nefeslerine kadar gururla taşıdıkları bayrağı, yere değdirmeden gelecek kuşaklara en güzel şekilde teslim edeceklerini söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Bugüne kadar olduğu gibi yine yüksek bir şuurla, insanlara örnek olacak bir teslimiyet ve vakar içinde bizlere yakışan asil bir dava ahlakıyla Türkiye'ye hizmet yolculuğumuzu sürdüreceğiz. Her birinize, mücadelemize verdiğiniz samimi destek için şükranlarımı sunuyorum. Rabb'ime, şahsıma sizler gibi yol ve dava arkadaşları bahşettiği için bir kez daha hamdediyorum. Burada şunu da söylemek istiyorum. Milletin çocuklarını 'hizmet' diyerek 'himmet' diyerek mankurtlaştıranların sonu, tarihteki diğer insan kılıklı iblisler gibi onursuz bir ölüm olmuştur. Bu hainler tüm uğraşlarımıza rağmen maalesef emrinde oldukları ağababalarının eteğine yapışarak Türk adaletinden kaçmayı başardılar.

Bu dünyadan işledikleri suçların, hakkına girdikleri insanların, ifsat ettikleri körpe beyinlerin ve döktükleri şehit kanlarının hesabını vermeden gittiler ama ilahi adaletten kaçamayacaklardır. Biliyor ve inanıyoruz ki Allah'ın cezalandırması çetindir. Rabb'imiz, bu ülke ve bu millete yaptığı kötülüklerin ve verdiği zararların hesabını bu hainlerden tek tek soracaktır. Biz de devlet olarak FETÖ tamamen tasfiye oluncaya kadar mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz. Devletimizin tüm kurumlarının nefesi, ister yurt dışında ister dünyanın en ücra köşesinde olsun FETÖ'cü sırtlan sürüsünün ensesinde muhakkak olacağız."

Erdoğan, "Başta dava ve yol arkadaşımız Erol Olçak ve kıymetli evladı Abdullah Tayyip olmak üzere, 15 Temmuz gecesi istikbal ve istikbalimiz uğrunda şehit olan bütün kahramanları rahmetle, şükranla, minnetle yad ediyor, ruhları şad olsun diyorum. Baş hainin ölümüyle şehit ailelerimizin yüreği biraz olsun soğumuş, gazilerimiz biraz olsun teselli bulmuş, Türkiye'ye ihanet edenlerin akıbetinin ne olacağı böylece görülmüştür." diye konuştu. 

Görevi devredenlere partisine olan hizmetleri ve fedakarlıkları dolayısıyla teşekkür eden Erdoğan, "Kongre maratonumuzu hep olageldiği üzere bir bayrak yarışı anlayışıyla sürdüreceğimize inanıyor, şunu sizlerle birlikte tüm teşkilatımıza hatırlatmak istiyorum. Biz sadece vizyon, gayret, ufuk ve hizmet bakımından değil, dava ahlakı ve dava arkadaşlığı bakımından da siyasi rakiplerimizden farklıyız, özel bir siyasi hareketiz. AK Parti çatısı altında bene ve bencilliğe yer yoktur. Bu kadronun hamurunda biz vardır, bu kadronun kalbinde koltuk, makam, rütbe hırsı değil, millete hizmet etme aşkı, Türkiye sevdası vardır. Vazife almak elbette önemlidir ama aslolan görevli değil, gönüllü olmaktır." diye konuştu.

Erdoğan, AK Parti'nin bir gönül hareketi olarak doğduğunu, bugünlere, kendisine gönül verenlerin fedakar gayretleriyle geldiğini söyledi.

MEB 19 farklı alanda 50 milli eğitim uzman yardımcısı alacak MEB 19 farklı alanda 50 milli eğitim uzman yardımcısı alacak

"Unutmayın, biz başkaları gibi şahsi ikbal kavgası değil, Türkiye ve Türk milleti için bir istikbal mücadelesi yürütüyoruz." diyen Erdoğan, kendileri için esas olanın Hakk'ın ve halkın rızası, "aziz" milletin hayır duası, Türkiye'nin aydınlık geleceği ve davalarının sekteye uğramaması olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz AK kadrolar olarak millete hizmetkarlık uğrunda yola çıkmış dava arkadaşlarıyız. İlk günden beri nasıl hırsı, kibri, enaniyeti, sen ben kavgasını kapımıza yaklaştırmadıysak, bundan sonra da benliğimizi, nefsimizi, enaniyetimizi gerekirse ayaklar altına alarak yolumuza devam edeceğiz. Fitne için, nifak için AK Parti'nin sağlam, sarsılmaz ve yıkılmaz kalesinde gedik açmak için pusuda bekleyenleri kesinlikle sevindirmeyeceğiz. Tüm umutlarını AK Parti'nin zayıflamasına bağlayan siyaset tüccarlarının heveslerini yine kursaklarında bırakacağız. Tek bir arkadaşımızı dahi dışarıda bırakmayacak, dışlamayacak, gönlünü kırmayacak, bir olacak, birlik olacak, saflarımızı daha da sıklaştıracağız. Eski yeni, genç yaşlı demeden hep beraber bu ülke, bu vatan, bu bayrak için aşkla çalışmayı sürdüreceğiz. Dün, Merkez Karar Yürütme Kurulu Toplantımızda da söyledim. Partimiz ve ittifakımız ne kadar güçlüyse defalarca gördük ki Türkiye de güçlüdür, emniyettedir, emin ellerdedir ama biz zayıflarsak 'Türkiye de zayıflıyor, kan kaybediyor, güçten düşüyor.' demektir."

AK Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın sendelemesini dört gözle bekleyen "şer odaklarının" olduğunu çok iyi bildiklerini belirten Erdoğan, bunlara, umdukları fırsatı vermeyeceklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlerden milletin emanetiyle birlikte yüzünü ülkemize çevirmiş milyonların da umudunu omuzladığınızı bir an olsun unutmamanızı rica ediyorum." ifadesini kullandı.

Parti ve ittifak olarak son bir yılda üst üste yaşanan seçimler sebebiyle gerilen siyasi atmosferi dağıtmaya yönelik hüsnüniyetli adımlar attıklarını dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Sandığın ufukta görünmediği önümüzdeki 3,5 yıllık süreyi, ülkemiz ve milletimiz açısından bir icraat seferberliğine dönüştürmenin çabasındayız. Bölgemiz son derece sancılı bir dönemden geçerken bir asır önce olduğu gibi haritalar yeniden kanla çizilmek istenirken, İsrail'in Gazze'de yaktığı şimdi de Lübnan'a taşıdığı yangın günbegün sınırlarımıza yaklaşırken iç cephemizi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyona 'gelin bir olalım, iri olalım, diri olalım, gür olalım diyoruz'. Hacı Bektaş Veli'nin 'Sevgi, saygı üzerine kurulmuştur yapımız, ta ezelden ebede açık durur kapımız.' sözüne uygun şekilde karşılıklı saygı çerçevesinde müştereklerimizi artıralım, Türkiye ortak paydasında 85 milyon olarak bir araya gelelim, gelebilelim istiyoruz."

"Hepimizi daha sorumlu ve ağırbaşlı davranmaya teşvik etmekte"

Erdoğan, yıllardır meşrep, köken ve ideoloji üzerinden milletin arasına nefret tohumları saçanların şaibeli bir kurultay süreci ile de olsa bir köşeye atılmasının Türkiye'nin birlik ve dirliği noktasında değerli bir kazanım olduğunu söyledi.

Yıllar yılı muhalefeti esir alan "çirkin dilin", sahipleriyle birlikte artık terk edilmesi, siyasette yeni ve temiz bir sayfanın açılmasını temenni ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Milletimizin siyasi aktörlerinden beklentisi de bu yöndedir. Coğrafyamızın içinde bulunduğu tehlikeli konjonktür siyasetçiler olarak hepimizi daha sorumlu ve ağırbaşlı davranmaya teşvik etmektedir. Eski Türkiye'nin kifayetsiz, muhteris siyasetçilerinin bu iklimi zehirlemesine, baltalamasına müsaade etmemeliyiz. Tekrar altını çizerek söylüyorum; gerilim ve sokak siyaseti sadece buna tevessül edenlere değil tüm ülkeye ve millete kaybettirecektir." diye konuştu.