CGTN Türk Özel
Batı medyasının Suriye'deki iç savaşı ele alışı, taraflı ve manipülatif yaklaşımlarıyla uzun süredir tartışma konusu. Bunun son örneği, CNN’in terör örgütü Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Colani ile gerçekleştirdiği röportaj oldu.
Bir zamanlar El Kaide bağlantısıyla tanınan ve ABD ve Türkiye’nin 'Yabancı Terör Örgütü' listesinde yer alan Colani, 'ilk defa konuştuğu' CNN röportajında adeta 'muhalif bir lider' olarak lanse edildi.
Batı medyasının Suriye’deki rejim değişikliği planlarına destek sunduğuna dair eleştirileri doğrular nitelikteki röportajda, CNN’in daha ilk cümlede HTŞ’yi "nihai hedefi, otoriter Devlet Başkanı Beşar Esad’ı devirmek" olarak tanımlaması ve devamında Colani’nin 'değişim' mesajlarına yer vermesi, Colani’yi 'otoriter rejime karşı savaşan ve geçmiş hatalarından ders almış bir muhalif lider' olarak lanse etme çabasının açık bir göstergesi.
Röportaj mı, propaganda mı?
CNN’in, Colani'yi Suriye’de 'muhalif' hareketlerin temsilcisi gibi sunması, gazetecilikten çok bir PR çalışmasını andırıyor. Röportajda yer alan, kendi adını kullanması, 'eskiden gölgelerde faaliyet gösteren bir figürken' artık kamuoyu önünde görünmeye başlaması gibi vurgular, 'yeni bir vizyon' sunan Colani'den 'Esad'ı devirecek reformist' lider yaratma çabalarının ürünü.
Colani'nin “Kimsenin başka bir grubu yok etme hakkı yoktur. Bu mezhepler yüzyıllardır bu bölgede bir arada yaşadı ve kimsenin onları yok etme hakkı yok" gibi ifadeleriyle bir 'ılımlı lider' profili çizmesine fırsat veren CNN, bu sözlerin sahadaki gerçekliği yansıtmadığını sorgulamaktan kaçınıyor. Dahası, Batı medyası, rejim değişikliği propagandası uğruna, Suriye halkının çektiği acıları daha da derinleştirecek bir anlatıyı yaygınlaştırıyor.