Dikkate değer bir husus da, Çin’in dış ticaretinin sadece miktar olarak büyümemesi, aynı zamanda kalitesinin de artmış olmasıdır. Ocak ile temmuz ayları arasında otomatik veri işleme donanımları ve parçaları, entegre devreler ve otomobiller gibi mekanik ürünlerin ihracatı yüzde 8,3 artarak toplam ihracat hacminin yüzde 60’ını oluşturdu. Bu rakamlar, Çin’in ticaret yapısının sürekli iyileştiğini ve inovasyon dinamiklerinin daha da güçlendiğini gösterdi. Bu arada Çin’in otomobil firmaları yurtdışında ivme kazanmaya devam ediyor. Örneğin, BYD, bu yılın ilk yedi ayında yurt dışına 233 bin araç ihraç etti; bu rakam, geçen yılın yıllık ihracatıyla aynı seviyede.
Dış ticaret, ekonominin önemli bir göstergesidir. Çin’in dış ticaretinin istikrara kavuşup iyi yönde büyümesi, ulusal ekonominin dayanıklılığını ve canlılığını yansıtmanın yanı sıra dünyaya da fırsatlar getirdi. En büyük fırsat, Çin’in devasa bir piyasa olmasıdır. Yonhap Haber Ajansı’na göre, yarı iletken ürünlerinin yardımıyla Güney Kore’nin temmuz ayında Çin’e yönelik ihracatında büyük artış görüldü. Çin, tekrar Güney Kore’nin en büyük ihracat pazarı oldu. CNBC ise Çin’in temmuz ayındaki ithalat performansının beklentiden daha iyi olduğunu değerlendirdi. Araştırmacılar, Çin tüketiminin kişiselleşme, çeşitlenme ve kaliteye olan talebin artmasıyla ithalatı hızlandıracak önemli bir itici güç olacağını ve Çin’in dünya ülkelerinin bu büyük piyasayı paylaşmalarına daha fazla kolaylık sağlayacağını belirtti.
Çin, kendi imkanlarıyla yeni nitelikli üretim gücünü geliştirerek dünya ekonomisine yeni bir büyüme gücü kattı. Bu yaz Paris Olimpiyat Oyunları’nın arenalarında Çin malı ürünler kendini dünyaya duyurdu. Bir saniyede 500 kere hareketi tanıyabilen çipli futbol topu, rengi değişebilen masa tenisi masası gibi ürünler Çin firmalarının inovasyon teknolojileriyle dünyaya kaliteli ürünler ve hizmetler sunduğunu gösterdi.
Uzun vadede Çin’in dış ticareti, küresel endüstriyel ve tedarik zincirlerinin istikrarının korunmasında aktif bir rol oynadı. Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 2012 yılında gerçekleştirilen 18. Ulusal Kongresi’nden bu yana ülkenin dış ticareti yılda ortalama 1,6 trilyon yuan (222 milyar ABD Doları) büyüdü. Bu rakam, bir orta ölçekli devletin yıllık dış ticaretinin toplamı seviyesinde. Bu, acil toparlanma ihtiyacı duyan dünya ekonomisi için çok kıymetli. Ocak ile temmuz ayları arasında Çin ile Avrupa arasındaki tren seferleri 10 bini aştı. Bu tren seferleri, küresel üretim ve tedarik zincirlerinin istikrarını koruyan demirden kervana dönüştü.
Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi’nin (CCPIT) organizasyonuyla kısa süre önce Çinli girişimciler ABD’yi ziyaret etti. Çin’le işbirliğini güçlendirmek isteyen ABD’nin sanayi ve ticari çevreleri, ticaretin jeopolitik koşullardan etkilenmemesi gerektiğini belirtti. Malzeme bilimi alanında faaliyet gösteren ABD firması Corning Incorporated, Çinli girişimcilerle görüştüğünde 2. Çin Uluslararası Tedarik Zinciri Fuarı’na katılmak için başvuru belgesini imzaladı. Bu da karşılıklı yarara dayalı işbirliğinin hem ekonomik bir norm hem de insanların talebi olduğunu gösteriyor. Çin, korumacılığa karşı her zaman dünyaya açık tavrını sürdürüyor.
Günümüzde Çin’in reformları derinleştirme çabalarıyla ortaya çıkan fırsatlar görülmeye başladı. ÇKP 20. Merkez Komitesi 3. Genel Kurul Toplantısı’nda dış ticaret sistemine yönelik reformların derinleştirilmesi konusunda özel düzenlemeler yapıldı. Bu düzenlemelerle ticari politikalar ile vergi, finans ve endüstri politikaları arasındaki uyum daha da güçlendirilecek, gümrük, vergi ve döviz alanlarındaki denetimde inovasyon sağlanacak ve yeni endüstriyel modellerin gelişmesine uygun bir ortam yaratılacak. Bu tedbirler, Çin’in dış ticaretine büyük itici güç sağlayacak. Çin ekonomisinin iyi yönde gelişmesi ise dış ticarete güçlü destek verecek. Uluslararası Para Fonu dahil olmak üzere birkaç uluslararası kuruluş, Çin ekonomisinin bu yılki büyüme beklentisini yüzde 5’e kadar yükseltti. Bu da Çin’in dünya ekonomisinin büyümesi için önemli bir güç olmaya devam ettiğini gösteriyor.
Çok sayıda uluslararası örgüt, bu yıl dünya mal ticaretinin ılımlı bir toparlanma yaşamasına rağmen jeopolitik gerginliğin artması, ticari kısıtlama önlemlerinin artması ve endüstriyel rekabetin şiddetlenmesi gibi unsurların dış ticarette büyük olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtiyor. Ancak Çin, dışa daha açık hale gelerek yüksek kaliteli ve dirençli dış ticaretiyle dünyaya daha fazla fırsat sunmaya devam edecek.