Çin

Çin’i bahane eden NATO, Asya-Pasifik hayalini gerçekleştiremez

NATO Zirvesi dün Washington'da başladı. ABD, zirveyi Soğuk Savaş'tan bu yana en hırslı zirve olarak nitelendirdi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, zirve öncesi yaptığı açıklamada, "Çin gibi ülkelere karşı Asya ve Pasifik'teki ortaklıklarla sıkı iş birliği yapmalıyız." dedi. Bu, medya tarafından NATO'nun “Çin tehdidini” Asya-Pasifik bölgesine müdahale etme ve Amerikan hegemonyasını sürdürme girişimini gerçekleştirmek için bir bahane olarak kullandığına inanılıyor.

NATO’nun “Çin tehdidi” teorisini abartmasına rağmen, NATO üye ülkelerinin çoğu Çin ile istikrarlı ilişkilerini korumaya devam ediyor. Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerin büyük çoğunluğu da Çin’in bölgesel ve küresel istikrar ile refahın çıpası olduğu konusunda hemfikir. NATO’nun kendi tarafına çektiği Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın ise çıkarları uğruna, ABD'ye yaranmak için Çin ile pragmatik iş birliğinden vazgeçmeleri zor görünüyor.

Zamanın tekerleği ileriye doğru dönüyor. NATO, ne kadar iddialı olursa olsun, modası geçmiş ve iç ile dış zorluklar yaşayan bir organizasyon olduğu gerçeğini ve daha da ötesi, küresel istikrara yönelik tehdidin kaynağının kendisi olduğu gerçeğini gizleyemez. NATO’nun sözde Asya-Pasifik stratejisi, bölünme, çatışma ve hatta savaşı kışkırtmaya yönelik bir programdır. Amacı, ABD’nin hegemonyasına hizmet etmektir. Tarihin akışına karşı hareket eden bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkumdur.

Jian Guo