Karlı plato yeni bir görünüme kavuşuyor: Kırmızı ipek ip Tibetli bir nakışçının güzel hayatını örüyor Karlı plato yeni bir görünüme kavuşuyor: Kırmızı ipek ip Tibetli bir nakışçının güzel hayatını örüyor

NATO’nun “Çin tehdidi” teorisini abartmasına rağmen, NATO üye ülkelerinin çoğu Çin ile istikrarlı ilişkilerini korumaya devam ediyor. Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerin büyük çoğunluğu da Çin’in bölgesel ve küresel istikrar ile refahın çıpası olduğu konusunda hemfikir. NATO’nun kendi tarafına çektiği Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın ise çıkarları uğruna, ABD'ye yaranmak için Çin ile pragmatik iş birliğinden vazgeçmeleri zor görünüyor.

Zamanın tekerleği ileriye doğru dönüyor. NATO, ne kadar iddialı olursa olsun, modası geçmiş ve iç ile dış zorluklar yaşayan bir organizasyon olduğu gerçeğini ve daha da ötesi, küresel istikrara yönelik tehdidin kaynağının kendisi olduğu gerçeğini gizleyemez. NATO’nun sözde Asya-Pasifik stratejisi, bölünme, çatışma ve hatta savaşı kışkırtmaya yönelik bir programdır. Amacı, ABD’nin hegemonyasına hizmet etmektir. Tarihin akışına karşı hareket eden bu girişim başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkumdur.

Jian Guo