Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian bugün düzenlenen olağan basın toplantısında, G7 Liderler Zirvesi’nde yayınlanan ortak bildirinin bir kez daha Çin'le ilgili sorunları manipüle ederek Çin'i karaladığını ve hiçbir olgusal temeli ve hukuki dayanağı olmayan, önyargı ve yalanlarla dolu eski iddiaları yinelediğini belirtti.
Lin, uluslararası toplumu temsil etmeyen G7’nin ABD’yi ve Batılı ülkelerin hegemonyasını koruyan siyasi bir alet haline geldiğini ve uluslararası güvenilirliğini kaybettiğini söyledi.
Lin, sürekli dünya barışını koruyacağını açıklayan G7’nin aslında klik kurarak bloklar arasında zıtlaşma kışkırttığını, bölgesel çatışmalarda yangına körükle gitme ve sorumluluğu başkalarına yükleme girişimlerinde bulunduğunu, Asya-Pasifik bölgesine savaş gemileri ve uçaklar göndererek gerginlik yarattığını, Taiwan’a silah satarak Taiwan Boğazı’nın barışını ve istikrarını bozduğunu hatırlattı.
Lin, uluslararası düzene, barışa ve güvenliğe zarar veren bu girişimlerin gün geçtikçe adaletten yana daha fazla uluslararası güç tarafından eleştirildiğine dikkat çekti.
G7’nin kazan-kazan anlayışına dayanan işbirliği yolundan uzaklaştığını kaydeden Lin, ABD’nin son yıllarda ulusal güvenlik kavramını genelleştirerek, ihracat kısıtlamalarını kötüye kullandığını, tek taraflılık uyguladığını, Çinli şirketlere baskı yaptığını ve müttefiklerini yanlış uygulamalarını kopyalamaya teşvik ettiğini belirterek, bu girişimlerin piyasa ekonomi ve adil rekabet kurallarına aykırı olduğu gibi uluslararası ekonomik ve ticari düzene de zarar verdiğini dile getirdi.
G7’nin sözde Çin’in “aşırı kapasitesi” iddiasının gerçeklere ve ekonomik kurallara tamamen aykırı olduğuna işaret eden sözcü, G7’nin ekonomik ve ticari ilişkileri siyasileştiren zorlayıcı bir güç olduğunu, küreselleşme eğiliminden uzaklaştığını ve girişimlerinin nihai olarak kendisine de zarar vereceğini vurguladı.