Sözcü Wang, bugün düzenlenen basın toplantısında söz konusu tatbikatlarla ilgili sorulara cevap verdi.
Sözcü Wang, devletin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmayı amaçlayan tatbikatların “Taiwan’ın bağımsızlığını” hedefleyen bölücü güçlerin “bağımsızlık arayışına” güçlü bir ceza ve dış güçlerin provokatif faaliyetlerine karşı da sert bir uyarı niteliği taşıdığına dikkat çekti. Sözcü, uluslararası yasalara ve normlara uyan tatbikatların haklı ve gerekli olduğuna işaret etti.
Taiwan’ın Çin toprağının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan sözcü, bu gerçeğin eskiden olduğu gibi şimdi ve gelecekte de değişmeyeceğini ve “Taiwan’ın bağımsızlığını” amaçlayan bölücü güçlerin kesinlikle başarısızlığa uğrayacaklarını belirtti. Sözcü, Çin halkının devletin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmaktaki kararlılığının değişmeyeceğinin altını çizerek, “Taiwan’ın bağımsızlığı”nı hedefleyen girişimlerin “1 milyar 400 milyonluk Çin halkının kararlı mücadelesiyle karşı karşıya bulunacağını ve Çin’in birleşeceği tarihi eğilimin önünde bu bölücü güçlerin duvara toslayacağını” ifade etti.
Sözcü, ABD’den Taiwan’ın bağımsızlığı yanlısı güçlere hoşgörü göstermekten ve ilgili bölücü girişimleri desteklemekten vazgeçmesini ve Çin’in iç işlerine karışmayı durdurmasını istediklerini aktardı. Sözcü, biçimi ne olursa olsun Çin’in devletin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar verecek girişimlere mutlaka karşılık vereceğini dile getirdi.
Sözcü Wang basın toplantısında Japon yetkilinin Taiwan hakkındaki ifadesine de değindi. Taiwan meselesinin Çin’in temel çıkarlarından olduğunu hatırlatan sözcü, bunun Çin ile Japonya arasındaki ilişkilerin temelini ilgilendirdiğini ve aşılamaz bir kırmızı çizgi olduğunu söyledi. Sözcü, Çin halkının devletin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunmaktaki güçlü kararlılığı, güçlü iradesi ve büyük gücünün yanlış değerlendirilmemesi gerektiğini yineledi. Sözcü, Çin’in iç işlerine karışmaya ve Çin’in birleşmesini engellemeye çalışan herhangi birinin ağır bedel ödeyeceğinin altını çizdi.